Bakanlar Mevlüt Çavuşoğlu, Murat Kurum ve Adil Karaismailoğlu, Manavgat'ta açıklama yaptı
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Manavgat'ta AFAD Koordinasyon merkezinde son gelişmeleri kamuoyuyla paylaştı.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun açıklamaları şöyle:
Bugün 3 bölgede Gülendağ, Gündoğmuş, Demirciler bölgesinde kahraman personelimiz ateş altında kaldı. Çok şükür yaralanmadan bu arkadaşlarımız kurtarıldı.
Yarının yine kritik bir gün olacağını düşünüyoruz rüzgarın güçlü olması sebebiyle.
Yarın sabahın erken saatlerinden itibaren helikopter ve uçaklarla burayı destekleyeceğiz.
Demirciler bölgesi bugün çok zorladı. Demirciler bölgesinde devam ediyor. Kritik bölgelere sıçraması engellendi. Taşağ bölgesinde kontrol altına alındı.
Bu çalışmalarda, yangınlarda etkilenen vatandaşlarımız oldu. Maalesef 5 vatandaşımız ve 2 orman işçimiz yangınlarda vefat etti. Antalya'da toplam 7 kişi.
Bu yangınlar başladığı günden bu yana geldiğimiz noktada Antalya'da 6 bin 524 personel, 8 uçak, 2 İHA, 30 helikopter, 456 arazöz, 426 iş makinası ve 172 itfaiye aracı yangınlara müdahale ediyor.
AKŞAM SAATLERİNDE DE ÇALIŞABİLİYORLAR
Yarın Ukrayna'dan 4 tane daha yangın söndürme helikopteri gelecek. Bunların bir avantajı da akşam saatlerinde yangına müdahale edebilecek.
Başta Muğla olmak üzere diğer bölgelerde de yangınla mücadelede arkadaşlarımız gayret sarf ediyorlar. Isparta Sütçüler bölgesindeki yangın kontrol altına alındı.
Bugünkü yaptığım bir açıklamada Türkiye'de dışarıdan gelecek yardımları kabul etmediğimize dair cevap vermiştim. Bir kere daha söylemek isterim ki hiçbir zaman bize gelen teklifleri gurur ya da kibir olsun diye reddetmemiz söz konusu değil.
Birçok ülke gönlünden kopanı söyledi, biz de ihtiyacımız varsa kabul ettik. Bizim daha çok helikopter ve uçağa ihtiyacımız vardı, bu doğrultuda çalışmalarımızı sürdürdük.
DESTEKTE FRANSA DETAYI
AB içinde önce verebilirim deyip de sonra kendi bölgesindeki yangınlardan dolayı veremeyeceğini söyleyen ülkeler oldu, başta Fransa olmak üzere.
Türkiye ve Yunanistan geçmişte birbirine yardım etmiştir. Dışişleri Bakanı bu teklifte bulundu fakat daha sonra neden helikopter veremediklerini, uçak verebileceklerini büyükelçiliğimizi arayarak açıkladılar.
Biz de imkanı olan ve işimize yarayacak yardımların gelmesi için sadece ülkelerden değil, özel şirketlerle de temasa geçerek imkanlar çerçevesinde getirdik.
Bakan Murat Kurum'un açıklamaları ise şu şekilde:
Her afette olduğu gibi afetin ilk anından itibaren sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla ilgili tüm bakan arkadaşlarımızla birlikte olay yerine intikal ettik.
Uçaklarımızla helikopterlerimizle, arazözlerimizle, vatandaşlarımızla Antalya'da bir ve beraber olarak, yeri geldi vatandaşlarımız tırmığını alıp ormancımızla, itfaiyecimizle mücadele verdi.
ANTALYA'DA 48 MAHALLE DOĞRUDAN ETKİLENDİ
Yangın 28 Temmuz Çarşamba 12 sularında 4 farklı noktada başladı ve Antalya'da 48 mahallemiz doğrudan etkilendi. Tamamen boşaltılan mahalle sayısı 31, kısmen 17 mahalle zarar gördü.
Yangından doğrudan etkilenen 670 vatandaşımızın 654'ünün hastanede tedavileri yapılarak taburcu edildi. 9 vatandaşımızın tedavisi devam etmektedir. 1882 afetzedeye psiko-destek verildi.
Zarar gören hayvanlarımıza ilişkin 70 veteriner hekimimiz bu hayvanlarımız 7/24 hizmet veriyorlar.
9 vatandaşımız yurt ve pansiyonlarda kalıyor. Yerleşim yerlerine çadırlarımız ve konteynerlerimizi kurmaya başladık.
Bir taraftan yangın devam ederken diğer taraftan vatandaşlarımızın açta açıkta kalmaması için 62 konteynerimiz ve 128 çadırımızı kurmuş durumdayız.
Bölgede vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını giderecek toplamda 15 merkez alana da konteynerlerimizi kurduk. 13 bin 500 öğün yemek dağıtımı gerçekleştirildi.
47.5 MİLYON ÖDENEK GÖNDERİLDİ
Hasar tespitlerine başladık. Antalyamıza toplamda 47.5 milyon lira ödenek gönderilmiş durumda. 912 ailemize toplamda 12 milyon 200 bin lira yardım yapıldı ve devam ediyor.
Yapı hasarlarına ilişkin de 300 kişilik ekibimizle 33 mahallede hasar tespit çalışmaları yaptık. Giremediğimiz hemen hemen hiçbir mahallemiz yok.
Şu ana kadar yangından zarar gören mahallelerimizin hepsine hemen hemen ulaşıldı. 28 mahallenin içme suyunda gelen hasar tespitleri tamamlandı. 2 mahallemiz dışında tüm mahallerimize içme suyu verilmiş durumda.
Konutlarımızı kendi yerlerine yöresel mimariye uygun şekilde yapacağız. Özel çevre koruma bölgelerine, orman alanlarına, sit alanlarına yapılmayacak bu konutlar.
Sit alanını, çevre koruma bölgesi ve orman alanını imara açmadığımız gibi bu yangından sonra da ne Antalya'da ne Muğla'da ne Marmaris'te ne de Bodrum'da imara açmayacağız.
Bölgede zarar gören ne kadar ahırımız varsa inşallah 3 ay içerisinde yine mevcut yerlerine yapacağız.
KONUTLAR İÇİN TARİH VERDİ: EN GEÇ...
Konutlarımız için de 1 ay içinde ihalelerini yapıp en geç önümüzdeki yaza kadar 1037 konutumuzu aynı hızla Antalyamız'da da, Marmaris'te de çalışacağız, yaralarını sarmış olacağız.
Evi yıkılan, evi yangından tamamen zarar gören vatandaşlarımıza 50 bin liraya kadar eşya ve kira yardımı yapılıyor. 10 bin lira ilk etapta vatandaşlarımızın hesaplarına yatırıldı.
Van'da Başkale'de sel meydana geldi. Orada hızlı şekilde hasar tespit çalışmalarımız devam etmektedir. 17 konut ve diğer ticarethane, samanlık ahır olmak üzere toplam 26 bağımsız birimimiz de selden etkilendi.
Bakan Karaismailoğlu'nun yaptığı açıklama ise özetle şöyle:
Çalışan arkadaşlarımıza minnettarız. Türkiye'nin bütün illerinden gelmiş olan arkadaşlarımızın, vatandaşlarımızın olağanüstü gayretleri var. Öncelikli amacımız yangını bertaraf etmek.
Dezenformasyonlarla moral bozmaya hiç kimsenin hakkı yok. Vatandaşlarımız bunları dikkate almasınlar.
İnşallah geçmişinden daha iyi bir yaşam kalitesine ulaştıracağız vatandaşlarımızı.
SORU-CEVAP BÖLÜMÜ
Murat Kurum: Sosyal medyada yangın üzerinden siyasi rant elde etmeye çalışan odakları görüyoruz. Maalesef üzülerek izliyoruz. Gün su olup yangına akma günüdür. Biz dışarıdan izlemiyoruz, selfie çekip gitmiyoruz. Bilfiil uykusuz kalarak tüm ekibimizle birlikte vatandaşımızla beraberiz sahada.
Ancak maalesef belli odaklar, 'Buradan nasıl bir siyasi rant üretirim', 'Milletin moralini nasıl bozarım' anlayışıyla bir algı peşinde. Ama biz açıkçası milletimizle beraber yeni konutlarımızı, yeni yerleşim alanlarına, mevcut yerlerine nasıl yapabiliriz, onların mağduriyetini bir gün, bir saat önce nasıl ortadan kaldırabiliriz anlayışıyla çalışıyoruz. Bu anlayışımızdan rahatsız olan odaklar var.