Vekil hükümetine doğru...

DSP Lideri Bülent Ecevit, hükümet listesini götürüp Cumhurbaşkanı'na sunarsa onay alır mı? Ankara'ya dün hâkim olan bu soruya, DSP'nin etkin milletvekili şu yanıtı veriyor:

‘‘Ben Sayın Genel Başkan'ın böyle bir yola gideceğini sanmıyorum...’’

DSP'de dün akşam saatlerinde, CHP Lideri Deniz Baykal'a tepkiyle dolu olan hava, Ecevit'in daha fazla zorlama niyetinde olmadığı yönündeydi.

Bundan sonraki aşamada ne olacağı sorulduğunda ise dün FP, ANAP, DSP, CHP ve DTP'den aynı yanıt geliyordu:

‘‘Cumhurbaşkanı bir milletvekiline görevi verir. O milletvekili partilerin sandalye sayısına bakmadan teknokrat nitelikli milletvekillerini kabinesine alır. Bu hükümet de seçime kadar gider...’’

Hatta, ANAP Lideri Mesut Yılmaz'ın partisinin grup toplantısındaki sözüne de atıfta bulunularak şu eklemede bulunuluyordu:

‘‘Kurulacak hükümet, Meclis denetimine de tabi olmaz...’’

Bir diğer anlatımıyla, güvenoyu almasa bile seçime kadar devam eder...

* * *

Ancak, hemen herkesin kafasında şu iki soru da hâkimdi:

1- Cumhurbaşkanı görevi kime verir?

ANAP ve DSP kurmayları bu soruyu isimlendirmekten kaçınıyor.

Ancak, bir başbakan profili çıkarırken de şu kıstaslara dikkat çekiliyor:

‘‘Önümüzdeki dönemde ekonomik sıkıntının boyutu büyüyecek. Toplusözleşmeler ve başlayan grevler buna ek olarak gelecek. Demirel de bunu görüyor. Ekonomik nosyonu ağırlıklı bir hükümeti tercih eder...’’

Cumhurbaşkanı'nın hükümeti kurmakla görevlendireceği milletvekili konusunda partilerin bir tercihi olabilir mi?

CHP, bütün partilerin bir araya gelip bir isim belirlemesi konusunda ısrarlı.

Ancak ANAP ve DSP'de buna dönük bir eğilim şu an için gözükmüyor.

DSP'nin etkin milletvekiline göre, Cumhurbaşkanı, Başbakan Mesut Yılmaz ve görevi iade etmeye gittiğinde Ecevit ile istişarede bulunabilir.

* * *

İkinci soru; hükümeti kuracak milletvekili, FP'den de bakan alır mı?

ANAP'tan bazı milletvekilleri, bunun olması gerektiğine inanıyor.

FP'li Cevat Ayhan, Abdülkadir Aksu, Cemil Çiçek gibi teknokrat özelliği yüksek birkaç kişinin alınmasında sakınca görülmemesi gerektiğini vurguluyor.

Hatta, FP Genel Başkanı Recai Kutan'ın, ‘‘Bakanlık sayısı konusunda ısrarlı olmayız’’ sözleri gerekçe gösterilerek, FP'nin bakan sayısında baskıcı olmayacağı vurgulanıyor.

Yılmaz ve Ecevit, FP'lilerin de yer alacağı bir hükümete bakan verir mi?

Bu soruya yanıt verilirken, Yılmaz'ın Yüce Divan konusundaki sıkıntısının dikkate alınması gerektiğinin altı çiziliyor.

* * *

Çiller'in, ‘‘partisinin hükümete girmesinden çok, kendisinin başbakanlığı’’ için bastırdığı bir dönemde DYP ne yapar?

DYP'de birçok milletvekili bu soruya karşılık veremiyor.

Ancak özel sohbetlerinde partinin içinde bulunduğu durumdan sıkıntılarını dile getirmekten de kaçınmıyorlar.

DYP'nin saygın milletvekillerinden biri önce şartını koyuyor; adımı yazma...

Konuyu, Genel Başkan Yardımcısı Meral Akşener'in Hürriyet'in santralının dinlenmesi skandalına getiriyor ve ekliyor:

‘‘Susurluk skandalında çok zor günler geçirdik. Bize atfedilen sıfattan tam kurtulmuştuk ki, şimdi bu olayla aynı yükü tekrar omuzlarımıza aldık.’’

Ardından şunu söylüyor:

‘‘Seçime giderken geldiğimiz bu noktada hükümette olmuşuz, olmamışız ne yazar?’’