Türkiye EHEC’den muaf mı?

Avrupa’da ölüme yol açan, sınır komşumuz Yunanistan’a kadar ulaşan EHEC (enterohemorajik E.coli) bakterisinin Türkiye’de bulunmaması mümkün mü?

Hastalık etkenleri de insanlarla, sebze ve meyve ticareti yoluyla oradan oraya taşınıyor. İstanbul Üniversitesi Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı ve Adli Tıp Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Vecdet Öz, “EHEC’in bu kadar çiğ köfte, pastörize edilmemiş süt tüketilen bir ülkede bulunmaması olanaksız” diyor. Prof. Dr. Öz, 10 yıl önce yaptıkları bir araştırmada, kanlı ishalle ölümlere yol açan EHEC yani E.coli 0157:H7 serotipine rastladıklarını hatırlatıyor.

4 Haziran - 20 Temmuz 2001 arasında İstanbul’un Avrupa Yakası’nda 30 ilçedeki 50 alışveriş merkezi, kebap ve lahmacun salonları, market ve seyyar olarak çiğ köfte yapan ya da satan iş yerlerinden tüketime sunulduğu biçimde toplam 100 numune alındı. Alınan örneklerde yapılan bilimsel çalışmalar sonunda 100 çiğ köfte örneğinden 13’ünün normal bağırsak bakterisi olan E.coli içerdiği saptandı. Örneklerden bir tanesinde ise E.coli O157:H7 serotipine rastlandı.
Prof. Dr. Öz, şunları söylüyor:
“Bu bakterinin ülkemizdeki varlığı açık gıdalardan örnekler alınmak suretiyle Sağlık Bakanlığı tarafından araştırılmalı. Salgının sınır komşumuz Yunanistan’a gelmesi ve geçmişte ülkemizde araştırmalarımızla ortaya çıkarılmış olmasına rağmen görmezden geliniyor. Tehlikenin ülkemizde halen olup olmadığı konusunda endişelerimiz bulunuyor. Bir bilim adamı olarak tehlikeli bir salgının ülkemizde de var olabileceği konusunda ilgili makamların duyarlı olması gereğini belirtmekte yarar görüyorum.”

EHEC GÖRÜLEN ÜLKEYE GİDİYORSANIZ DİKKAT

Sağlık Bakanlığı’ndan yapılan açılmaya göre, EHEC 2005’ten bu yana bildirimi zorunlu hastalıklardan. EHEC, Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü ve Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı’nca yakından izleniyor. Bugün itibariyle Türkiye için endişe edecek bir durumun söz konusu değil. Bilim Kurulu, EHEC dahil su ve besinlerle bulaşan tüm hastalıklardan korunmak için şu önerilerde bulundu:
* Yemeklerden önce eller bol su ve sabunla yıkanmalı.
* Çiğ sebze ve meyveler iyice yıkandıktan sonra tüketilmeli.
* Süt ve et gibi hayvansal ürünler yeterince pişirildikten sonra tüketilmeli.
* Son iki hafta içerisinde EHEC’in görüldüğü ülkelere seyahat eden kişilerden kanlı ishal görülenler ve hastalıktan şüphe duyanlar, en yakın sağlık kuruluşuna müracaat etmeli.

BÖBREKLERİ VURUYOR

EHEC yoğun ishale bağlı olarak ölümlere yol açabilir. Ancak daha tehlikeli etkisi, hastalığın HUS’a dönüşmesi. Yani bakterinin bağırsakta iltihap oluşturması, bakterinin salgıladığı toksinin (zehirin) kılcal damarlardan dolaşım sistemine geçmesi, kalın bağırsağı çevreleyen damarların hasar görüp kanaması (kanlı dışkı görülmesi) ve devamında böbrek kılcal damarları aracılığıyla toksinin böbrekte iltihap yapması. Böbreğin hasar görmesi, akut böbrek yetmezliğine neden olur ve sonuçta kan yeterince temizlenemez, idrar üretimi azalır ve giderek yüksek tansiyon ve akciğer ödemi görülür. EHEC serotiplerinin neden olduğu enfeksiyonların tamamında HUS görülmez. Benzer şekilde tümüyle sağlıklı insanların bağırsaklarında EHEC serotiplerine rastlanılabildiği 1996 yılında Japonya’daki EHEC salgınında gösterildi. HUS, mutlak öldürücü değil ancak, bu serotiplerin neden olduğu ölümlerin büyük bölümünden sorumlu.
Yazarın Tüm Yazıları