Türkiye, Barcelona perspektifinde şanslı

BARCELONA
ÖNÜMÜZDEKİ on yıl içinde Avrupa'yı dünya gücü haline getirmeyi amaçlayan büyük iddia, Türkiye ile Avrupa arasında yeni bir köprü fırsatı yaratıyor.

İspanya Başbakanı Jose Maria Aznar, zirve kapanışında yaptığı konuşmada, ‘‘Aday ülkeleri de bu toplantıya davet ettik. Böylece Lizbon hedefi sadece üyeler için değil ama yarının Avrupası'nın da perspektifi olacaktır’’ dedi.

Bu, Türkiye'nin Avrupa ile kader ortaklığını pekiştiriyor. Türkiye gerek IMF programı çerçevesinde gerekse AB ile uyum yasaları kapsamında attığı adımlarla, Avrupa'nın Portekiz Stratejisi adını verdiği hedefe doğru zaten ilerliyor.

Sadece Kopenhag kriterlerinin çerçevesi içinde kalarak Avrupa'yı tartışmak, kendimize olan güveni sarstığı gibi, hedeflerimizi de daraltıyor.

* * *

ZİRVE sırasında, Maliye Bakanı Sümer Oral'a ilgi gösterilmesi bir tesadüf değil. Bu, Türkiye'nin ekonomik deneyimlerinin Avrupa da yaşanan sorunlarla benzerlik taşımasından ileri geliyor.

Maliye Bakanı Sümer Oral, önceki gün aday ve üye ülkelerin maliye bakanlarının katıldığı toplantıda, Fransa, Belçika ve Almanya maliye bakanlarının sorularıyla karşılaşıyor. Türkiye'nin kamu maliyesi konusunda attığı adımlar merak uyandırıyor.

Çünkü Barcelona Zirvesi sırasında ortaya çıkan manzara, dünyanın ekonomik gücü olma hedefini tutturabilmesi için Avrupa'nın da benzer sorunlarla karşı karşıya olduğunu gösteriyor. Belki de bu yüzden Barcelona'da meslektaşları Türkiye'nin Maliye Bakanı'na daha anlayışlı davranıyorlar. Hatta, atılan adımların Türkiye'yi Avrupa yolunda ileri götürdüğünü bile söylüyorlar.

Örneğin, Fransa, elektrik piyasalarındaki devlet tekelini kaldırmakta zorlanıyor. Seçim sonrasına zar zor tarih verilebiliyor.

İstihdam politikalarıyla ilgili alınacak yeni kararlar Avrupa sendikalarını hop oturtup hop kaldırıyor. İngiliz İşçi Partisi lideri Blair, bu politikaları desteklediği için İtalya'nın ve İspanya'nın sağcı başbakanlarının safına geçmekle suçlanıyor.

Avrupa, ekonomik geleceğini sağlama almak için hayata geçirilmesi hiç de kolay olmayan reformlara hazırlanıyor.

* * *

BAŞBAKAN Ecevit'in, Barcelona Zirvesi'nde yaptığı konuşma, Türkiye'nin endişelerine ağırlık veren değil, Avrupa'nın genel konularına Türkiye'nin katkısını yansıtan bir yaklaşımdaydı.

Enerji piyasalarının liberalleşmesinin gündemde olduğu ve bunun zorluklarının yaşandığı bir toplantıda, Türkiye ile Yunanistan arasındaki doğal gaz boru hattı projesinin öne çıkartılması önemliydi. Nitekim Yunanistan da bu konudan söz etti.

Çünkü bu proje, aslında Lizbon stratejisine güneydoğu Avrupa'nın iki ülkesinin en somut katkısıydı.

* * *

BARCELONA bugünden itibaren normale dönüyor. Globalizm karşıtlarının gösterileri ve terör korkusu yüzünden iki gündür işgal altındaki topraklar görünümüne bürünen bu güzel Katalan kenti, Avrupa evrimine olumlu katkılarla sona erdi. Gece geç saatlere kadar süren pazarlıklar sonucu uzlaşmalar sağlandı ve Avrupa aday ülkelerle birlikte, İspanya Başbakanı Aznar'ın dediği gibi ‘‘geriye çevrilemez’’ yolunda bir adım daha attı.
Yazarın Tüm Yazıları