Türk hukuk sisteminde ilk anti-semitizm davası

İSTANBUL’da 15 Kasım 2003 tarihinde Neve Şalom ve Beth İsrail Sinagogu’nu hedef alan intihar saldırısında toplam 25 insan hayatını kaybetti.

Bu saldırıdan 5 gün sonra bu kez İstanbul’daki HSBC bankasının merkezi ve İngiliz Başkonsolosluğu hedef alındı. Toplam 33 insan öldü.

HSBC’ye saldıran intihar eylemcilerinden biri de İlyas Kuncak’tı.

Milliyet Gazetesi muhabiri Elif Korap, İlyas Kuncak’ın oğlu Nurullah Kuncak ile bir mülakat yaparak 5 Aralık 2003 tarihinde gazetesinde yayımladı.

YAHUDİLERE YAPILMIŞTI MEMNUN OLDUK

Kuncak, Elif Koralp’
in sorularını şöyle yanıtladı:

- Sinagogdaki saldırılar olduğunda babanız hálá evdeydi. Neler konuşmuştunuz?

KUNCAK: Evde büyük bir tepki olmadı. Çünkü Yahudilere yapılmıştı. Zaten Kuran-ı Kerim de ‘Yahudileri dost edinmeyin’ diyor.

- Sevmiyor muydunuz Yahudileri?

KUNCAK: Pek değil, hiç sevmezdik. Babam da aynı fikirdeydi.

- Bundan sevinç mi duydunuz?

KUNCAK: Sevinç demeyelim, ama memnuniyet oldu. Ama Müslümanlar da öldüğü için sevincimizden daha çok üzüldük. Müslümanlar ölmeseydi, ben sevinirdim.

BAĞCILAR SAVCILIĞI DAVA AÇTI

İşte bu içerikte bir mülakatın verilmesi ve gazete tarafından yayımlanması, Türk hukuk tarihinin en ilginç davalarından birini başlatmış bulunuyor.

Kuncak, açıklamasında Yahudi ırkından olan insanları hedef alan bir terör eylemini savunuyor, Yahudilerin ölmesinden memnuniyet duyduğunu gizlemiyor.

Geçmişte Yahudileri hedef alan ‘anti-semitik’ içerikte açıklamalar, Türkiye’deki savcıların dikkatlerinden kaçmaktaydı.

Bu kez farklı bir durum söz konusu. İlk kez bir savcı, Yahudileri kötüleyen bir açıklamadan dolayı kamu adına dava açmış bulunuyor.

İstanbul’daki Bağcılar Basın Savcısı Ali Çakır, Türk Ceza Kanunu’nun 312. maddesi uyarınca Kuncak’ın 1 ile 3 yıl arasında hapis cezasına çarptırılmasını talep ediyor.

Bağcılar İkinci Asliye Mahkemesi’nde açılan davanın dosyasında, suç isnadı şöyle anlatılıyor:

‘Bombalı saldırıda ölenler arasında Yahudi-Müslüman ayırımı yapılıp, Yahudilere karşı yapıldığı açıklanan eylemin onaylandığı, sevinildiği şeklinde yorumlara yer verilmek suretiyle kanunların cürüm saydığı bir fiilin övüldüğü...’

MÜLAKATI YAYIMLAMAK DA SUÇ

Dava dosyası, yalnızca mülakatı veren Nurullah Kuncak’ı hedef almıyor. Davada, mülakatı yapan Elip Korap ve Milliyet’in Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Eren Güvener de aynı suçu basın yoluyla işledikleri iddiasıyla sanık olarak yargılanıyorlar.

TCK’nın ünlü 312. maddesi, şöyle diyor:

‘Sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge farklılığına dayanarak, halkı birbirine karşı kamu düzeni için tehlikeli olabilecek bir şekilde düşmanlığa veya kin beslemeye alenen tahrik eden kimseye bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir. Halkın bir kısmını aşağılayıcı ve insan onurunu zedeleyecek bir şekilde tahkir eden kimseye de birinci fıkradaki ceza verilir.’

BİR SORUŞTURMA DA VAKİT’E

Bağcılar Basın Savcılığı, son olarak açıkça Hitler’in Yahudileri soykırıma tabi tutmasını onaylayan bir yazıyı yayımladığı için Vakit Gazetesi ve yazarı hakkında da soruşturma açmış bulunuyor.

Vakit Gazetesi’nde 17 Ağustos tarihinde yayımlanan Abdurrahim Karakoç imzalı yazıda şöyle denilmişti:

‘Dünya kamuoyunda ‘ırkçı, sadist, canavar’ olarak takdim edilen Adolf Hitler’in basiretine hayran olmamak elde değil. Hitler bugünleri görmüş ta o zaman. Dünyanın başına bela olacaklarını bildiği içindir ki, ırkçılığı din gibi algılayan, yeryüzünü kana bulamaktan zevk alan hokkabaz Yahudileri temizlemiş. Uzağı gören ikinci adam ise Usame bin Ladin’dir. Eğer doğruysa, dünyanın süper güçlerine karşı kıyama durmuş.’

Bağcılar Savcılığı’nın açtığı dava ve Vakit hakkında yürütmekte olduğu soruşturmanın, anti-semitizm içeren suçlarda Türk hukuk sistemi ve yargısının Batı normlarına doğru çekilmesi yönünde önemli bir ‘ilk adım’ olduğunu söyleyebiliriz.
Yazarın Tüm Yazıları