Teşekkür ederim

‘Hayatın boyunca ne yaparsan yap, yeter ki benim yanımda yap. Ne olursa olsun, yalansız olsun,’ dediğin için...

Teşekkür ederim.

Evde alınan her kararda, oyumuz geçsin, geçmesin, Banu ile benim de fikrimize danıştığın için...

Teşekkür ederim.

‘Hırsız da olsan, uğursuz da olsan, katil de olsan, fahişe de olsan kapı gibi arkandayız. Ama tabii bunların hiçbiri olma, insan gibi insan ol’ dediğin için...

Teşekkür ederim.

‘Ne iş yaparsan yap, yeter ki severek yap ve iyi yap’ dediğin için...

Teşekkür ederim.

Aldığım her kararda kendi fikrini beyan edip, yine de nihai kararın bana ait olması gerektiğini hatırlattığın için...

Teşekkür ederim.

Evde uzaylı bir pansiyoner gibi dolaştığım günlerde, buluğ çağımda, aşk acılarımda, derin depresyonlarımda, sus pus bir yárenlikle başımı kaşığın için...

Teşekkür ederim.

‘Bu sefer siz bakacaksınız ama tamam mı? Benden ilgi aláka beklemeyin’ dediğin her seferde eve aldığımız kedilere, köpeklere, balıklara, kuşlara, civcivlere, kaplumbağaya, tavşana sonuç itibarıyla sen baktığın için...

Teşekkür ederim.

Okulda arıza çıkarttığım ve senin öğretmenler tarafından okula çağrıldığın her seferde, ne olup bittiğini bir de benim ağzımdan dinlemeye zahmet ettiğin ve pek çoğunda elinde olmadan kıkırdadığın için...

Teşekkür ederim.

Eve sokak itleri gibi sabaha karşı sarhoş bir şekilde geldiğim fırlama ilkgençlik gecelerinin sabahında, kahvaltıda, zaten ütülmüş başımı daha da ütüleyeceğine, küstüm çiçeği edalarıyla, sitemkár pozlarla önüme sıcak bir tas çorba koyduğun için...

Teşekkür ederim.

Birçok anneyi kalp sektesinden götürecek her tür vukuatımda mevzuyu sağduyu, anlayış ve sabırla ele aldığın, beni anlamaya çalıştığın, anladığın için...

Teşekkür ederim.

Banu’nun da benim de ettiğimiz her keláma Shakespeare sonesiymiş, çiziktirdiğimiz her çöpten adama Picasso tablosuymuş gibi muamele çekmene rağmen, hiçbir zaman şımarmamıza müsamaha göstermediğin için...

Teşekkür ederim.

Sana ihtiyaç duyduğum her sefer, elinde İzmir’de pişirdiğin yemeklerle, Noel Anne misali uça ese geldiğin, hep tam zamanında yetiştiğin için.

Teşekkür ederim.

Vakt-i zamanında ‘Vallahi şekerim ben tembel kadınım, onu da yapamam, bunu da yapamam’ mızmızlığında konuşan bir kadına, Yedi Cüceler tayfasından bir elemanmış gibi elini uzatıp ‘Merhaba, ben de Çalışkan’ dediğin, beni koparttığın, kahkahalarla güldürdüğün, güldürürken düşündürdüğün (!) için...

Teşekkür ederim.

Pek az kimseyle lûtfedip paylaştığın son kertede sofistike, muhteşem espri anlayışından gani gani nasiplenmemize izin verdiğin için...

Teşekkür ederim.

Çocukluğumdan beri saat sabah vakitlerini bulmadan uyuyamadığımı bildiğin hálde, her birlikte geçirdiğimiz gece, en az üç kere kalkıp, ‘Hálá yatmadın mı?’ diye sorduğun için...

Teşekkür ederim.

32 yaşında olmama, 14 yıldır yalnız yaşamama rağmen hálá her telefonumuzu; ‘Çok içme, sigara da içme, terli terli su da içme, erken yat, eve saatlice git, karşıdan karşıya geçerken önce sola, sonra sağa, sonra bir daha sola bak’ şeklinde ilerleyen bir tembihler silsilesiyle kapattığın için...

Teşekkür ederim.

Bana düşünmeyi, güvenmeyi, kuyruğu dik tutmayı, onurlu olmayı, aşkı, sevdayı, kavgayı, insanlığı öğretmeye gayret ettiğin, benimle konuştuğun, daha da önemlisi beni dinlediğin için...

Ve fakat:

Teessüf ederim.

Anaların en Ordinaryus Profesör’ü olduğun, bu yüzden benim bir türlü büyüyemememe, kellesinin yarısına aklar düşmüş bir kadına dönüştüğüm hálde prematüre bir zıpır olarak kalmama neden olduğun için.

Annem, anam, cingöz Fatoş’um, sevgilim, aşkım, idolüm, ilahım;

Teşekkür ederim.

Var olduğun için...

Valide Sultan’ım, anneciğim;

Bir ömürlük hastanım, fanatiğinim, belálınım...

Soluğum yettikçe kınalı kuzunum, kara kuzunum; başının belásıyım...

Taşınmaya az kaldı; tez vakitte yakışıklı kocanı (Babacığım, sen ki beni bugüne dek telle melle boğmadın; hayatımın ilk ve son aşkısın; sana şükranlarımı artık karşılıklı rakı içerken sunarım.) kap gel de görüşelim.

Seni seviyorum, seni seviyorum, seni seviyorum; o güzel, dünyalar güzeli elá gözlerinden, öperim, öperim, öperim...
Yazarın Tüm Yazıları