Sonucu orta saha üçlüleri belirledi

Sara, günden güne Okan Buruk’un hayal ettiği oyuncuya dönüşüyor.

Haberin Devamı

Maç önünde küçük bir kamuoyu araştırması yaptım ve taraftarlara sordum: “Bu maçtan berabere ayrılacaksınız deseler, maça yine de çıkar mıydınız?” Fenerbahçelilerin hiçbiri kabul etmedi, Galatasaraylılar’da ise yüzde 50/50 bir oran vardı. İki teknik adamın sahaya sürdükleri 11’lere bakınca ise ikisinin de bu soruya yanıtının “Tercihim maçı oynamak” olduğunu anladım.

iLK DEVRE FENERBAHÇE OYUNDA DAHA ÜSTÜNDÜ

Hafta boyunca yazılan çizilen muhtemel 11’lerdeki üçlü merkez orta sahalara dönülmemiş, alışılmış sistemler benzer profillerle sahaya sürülmüştü. İlk 45 dakikaya sonunda tabelada 0-2 Galatasaray yazıyordu ama Sara’nın, Szymanski’nin ve Oosterwolde’nin net gol pozisyonları vardı. Devre istatistiklerine bakınca aslında oyun dengede, hatta biraz daha Fenerbahçe lehine gibi gözüküyordu. Mourinho’nun öğrencileri yakaladıkları fırsatları değerlendirebilse ya da Torreira’nın şutu Livakovic’in sırtına çarpmasa skor farklı olabilirdi, evet. Ancak biraz da saha içine bakmak gerek...

Haberin Devamı

OSiMHEN’E ATILAN UZUN TOPLAR OYUNUN BOYUNU UZATTI

Okan Buruk’un maç önü stratejisi becerikliydi. Sara-Mertens ve zaman zaman içe gelecek Barış Alper ile merkezde sayısal üstünlüğü yakalamak. Victor Osimhen’e atılacak ve indireceği toplara, etrafındaki oyuncuların ceza sahası koşularıyla pozisyon bulmak. Eğer Dusan Tadic ve Allan SaintMaximin kanatlarıyla oynuyorsanız, topa sahip olmayı %60 bandına çıkartamadığınız zaman sorun olur ki oldu da. Victor Osimhen’e atılan uzun toplar Fenerbahçe’nin takım boyunu uzattı, boş alanlara deplase olan oyuncularla da Galatasaray oyunu istediği gibi yönetmeyi başardı. 2 ve 3. goller bu şekilde geldi.

SONUÇ ALAMADIKTAN SONRA O ÇABALARIN HiÇBiR ÖNEMi YOK

Fenerbahçe ise merkezdeki defolarına rağmen iyi oynadığı anlarda skoru bulabilse, oyun farklı bir gidişata evrilebilirdi. İkinci yarıya iyi başladılar, Mourinho’nun değişiklikleriyle son bölümü rakip ceza sahası çevresinde oynamak istediler ancak sonuç alınamadıktan sonra tüm bu çabaların bir anlamı kalmıyor. Son cümle ise Sara’ya. Günden güne büyüyen performansla Okan Buruk’un hayal ettiği oyun ve oyuncuya dönüşüyor. Mertens’le aynı frekansta düşünebilmeleri de cabası.

Yazarın Tüm Yazıları