Tempo ve tecrübe

Bu yazdıklarımın hepsini daha ilk 10 dakikada Sivas’ta gördük. Her iki takım da maçı kazanmak için oynadığını o kadar net ortaya koydu ki nefis bir oyun başlangıcı oldu. Umut’un fiziki şartları zorlayan golünden sonra gelen Sivas baskısı net pozisyonları ve golü getirdi. Maçın bu kadar tempolu ve iki kale önünde geçmesinin 2 ana nedeni vardı.
 1-Maçı kazanmaya kafasına koymuş ve 3 puan için oynayan iki takım.
2-Topu hızlı rakip alana taşıyan aynı oranda süratli oyuncuların fazlalığı.
Galatasaray’ın Burak, Umut, Aydın ve Amrabat gibi süratli ve direkt kaleye inen adamlarına Sivasspor Grosicki, Erman, Pedriel ve Aatıf ile cevap verdi. İlk yarıda öne çıkanlar ise;
 Her şekilde gol atan Burak-Umut.
Sağ kenarı müthiş kullanan Grosicki.
 Direkt kaleye ve gole dönük oyun.

GOLCÜN İYİYSE...

MAÇIN başındaki harika tempo ilk yarının ortalarına doğru düştü. Ama girdiğini atamayan Sivas, bulduğunu atan G.Saray oldu.G.Saray’ın golcüleri pozisyonları gole çevirme yüzdelerini yukarılara çekmeye başladığı için neredeyse girdikleri her pozisyonu gol yapmaya başladı. Bu da takımın ligdeki sıralamasını direkt etkiliyor. Golcülerinin kalitesi ve formu eşitttir ligdeki durumun olarak olayı özetleyebiliriz.
İkinci yarı ise ilk yarının tam tersi bir görüntü vardı. Düşük tempo, yavaş oyun ve az pozisyon. G.Saray ilk yarıda rakibine karşı tempo ve gücünü kullanarak istediğini alırken, 2. yarı tecrübesini ortaya koydu ve Şampiyonlar Ligi yorgunluğunun sorun çıkarmasını engelledi. G.Saray maçın çok zevkli geçen ilk yarısında tempo ve kalitesini, 2. yarıda ise tecrübesini konuşturarak kazanmayı bildi.