Superleggera alacaktım, zengin arkadaşlarım Spyder’a ikna ettiler

24 Ocak’ta Otobil ödül töreni için Ceylan Inter Continental Oteli’ndeyim. Evsahibi olarak tüm masaları dolaşıp, törene katılan misafirlerle konuşuyorum.

Doğuş Otomotiv’e bağlı markalarının genç yöneticilerinin bulunduğu masaya gelince, Audi, Bentley, Lamborghini ve Bugatti’nin Genel Müdürü Gino Bottaro kulağıma eğilip, ’Sana bir süprizimiz olacak" dedi. Hemen merakla ne olduğunu sorunca Bottaro dayanamadı: "Lamborghini sahipleri ve potansiyel müşterileri için düzenlenen ’Kış Akademisi’ne katılmak ister misin?"

DÜNYADAN HİÇ GAZETECİ KATILMAMIŞ

Sadece ’Nasıl yani’ dediğimi hatırlıyorum. Müşteri olarak mı gazeteci olarak mı katılacaktım. Bildiğim kadarıyla fiyatları 300 bin Euro’dan başlayıp 600 bin Euro’ya çıkan bu lüks spor otomobillerin bu tip eğitimlerine dünyadan hiç gazeteci katılmamıştı. Gino Bottaro’nın yanından ’Detayları sonra konuşuruz" diye ayrıldım. 10-15 gün sonra Lamborghini Pazarlama Müdürü Sıla Sayar aradı. Meğer, bu işi planlayan Sayar’mış. Araştırmış ve ’Kış Akademesi’ni bulmuş. Bu fikri Bottaro’ya aktarmış ve detaylar konusunda çalışmaya başlamışlar.

ÖZEL İZİNLER ALINDI

’Kış Akademisi’ Lamborghini sahiplerine veya potansiyel müşterilerine özel olarak yapılan bir eğitim organizasyonu. Bu lüks otomobillere sahip kişiler veya almayı düşünenler araçların performansını buz ve kar üstünde özel eğitmenler eşliğinde görmek, hissetmek ve denemek istiyor. Bu organizasyona kuşkusuz bir gazeteci olarak da katılabilirsiniz. Dünyada Lamborgihini sahibi veya alabilecek kapasitede bir çok gazeteci var. Ama tabiki Türkiye’de bir editörün kendi kazancıyla Lamborghini alması imkansız. Bu yüzden Sıla Sayar, yoğun bir uğraşın sonunda özel izinlerle beni bu organizasyona dahil etmeyi başarmış. Ben bu organizasyona her ne kadar gazeteci kimliğimle gidecek olsam da, eğitimler sırasında bu kimliğimi saklamam gerektiği söylendi. Sonuçta, dünyanın bir çok yerinden gelen zengin müşteri bu durumdan rahatsız olabilirdi. Ben de 2 gün boyunca gazeteci değil, Türkiye’den Lamborginini almayı düşünen bir müşteri kimliğine bürünecektim.

PURO VE RÖPTAŞAMBIRIMI ALSAM MI

Her ne kadar gönlü zengin biri olsam da iki günlüğüne Türkiye’nin en zenginlerinden biri olma fikri beni heyecanlandırmadı desem yalan olur. Ne giyecektim, nasıl konuşacaktım! Yanıma puro, fular veya röpteşambır almalımıydım. Bu düşünceler eşliğinde organizasyon tarihi geldi çattı. THY’yle Milano’ya uçtum. Havalimanında beni özel bir şoför ve Lamborghini’den bir yetkili karşıladı. İşte artık yeni kimliğime bürünmenin sırası gelmişti. Yürüyüşümün, konuşmamın ve tavırlarımın değiştini eee kısaca havalandığımı hissedebiliyordum. Evet artık ben bir Lamborghini müşterisiydim. Organizasyon sonrasında Cayman Adaları’ndaki hesabımdan talimat verip Gino Bottaro’ya 350 bin Euro havale yaptırdığımın hayalini bile kurmaya başlamıştım.

Bu düşüncelerle 4 saatlik bir otomobil yolculuğundan sonra İtalya Livingno’ya geldik. Livingno Alp Dağlarının İtalya sınırında yer alan önemli kayak merkezlerinden biri. Her ne kadar bölgenin en güzel otellerinden biri olduğunu söyleselerde kalacağım otelin öyle kafamda hayal ettiğim otel olduğunu söyleyemem. (İşte zengin kaprislerinin başladığı nokta.) Güzel bir akşam yemeğinin ardından sabah 08.00’de dünyanın bir çok ülkesinden gelen benim gibi zengin kişilerle tanışacak olmanın verdiği heyacanla odama çekildim.

Sabah, Lamborghini’leri buzda ve karda deneyeceğimiz özel parkura gitmek için minibüslere bindik. Aklımdan ’Neden helikopter değil de minibüs’ şeklinde düşüncelerin geçtiğini de söylemeliyim. ’Sonuçta paranla rezil oluyorsun’ demekki böyle bir şeymiş.

Herneyse, minibüste benimle birlikte Danimarka’dan organizasyona katılan 3 zengin vardı. Bu kişiler petrol işiyle uğraşan, renkli, güleryüzlü kişilerdi. Minibüsle Alp Dağlarını tırmanırken, bu kişilerle sahip olduğumuz araçlar üzerine derin sohbetlere daldık. Bana ne kullandığımı sorduklarında, önceden çalıştığım gibi ’Porsche Carrera 4S’ dedim. Ne büyük tesadüfdür ki içlerinden birinin de 4S’i varmış ve yeni satmış. Şimdi Porsche GT3 almış ve bir Lamborgihini almayı da düşünüyormuş. Danimarka’da vergilerin Türkiye’den bile yüksek olduğu düşünülerse, iki aracın toplam fiyatının 1.5 milyon Euro olduğunu belirtmem de fayda var. Ah ah paranın gözü kör olsun...

1 günlük eğitim 10 bin Euro

Bu yıl üçüncüsü düzenlenen Lamborghini Kış Akademisi’nin ilki 25-27 Ocak Auronzo di Cadore (Belluno, İtalya) test alanında gerçekleşmiş. Benim de katıldığım ikinci ayağı ise 7-9 Mart tarihleri arasında, İtalya Livigno’da düzenlendi. Sabah saat 09.00’da başlayan eğitim akşam 16.30’a kadar sürdü. Öğlene kadar karlı ve buzlu parkurun farklı noktalarında çeşitli eğitimler aldıktan sonra öğleden sonra öğrendiklerimizi tüm parkurda serbest bir şekilde test etme imkanı bulduk. Karla kaplı yüzeylerde dört tekerden çekişli Lamborghini modellerinin sağladığı olağanüstü becerileri ve güvenlik seviyelerini test ettik. Eğitmenler Lamborghinilerin sürekli dört çeker özelliğinin sağladığı avantajlara dikkat çekerek, karla kaplı yollarda bile sıra dışı uyum yeteneğini ortaya koydular. Açıkçası beygir güçleri 520 ve 530 olan bu araçları karlı ve buzlu yolda tutmak hem de ESP kapalıyken oldukça zor görünüyordu. Ama sahip olduğu özellikler sayesinde bunu nasıl yapacağınızı öğrenince altından rahatlıkla kalkabiliyorsunuz. Ama yine de eğitimler ve testler bittiğinde üzerimden kamyon geçmiş gibi kendimi yorgun hissettim.

Bu deneyimin ardından Lamborghini yetkilileri bizim için bir sertifika töreni düzenledi. 12 kişilik grup içinde Danimarkalı zenginler işleri nedeniyle özel helikopteriyle erken döndüğünden, sertifikalarını erken aldılar. Geri kalan 8 kişi ise ’Lamborghini Kış Akademesi’ni başarıyla tamamladığı için sertifikalarını aldı. Alkışlar eşliğinde aldığım sertifikayla yaşadığım bu keyifli deneyim kağıda dökülmüş oldu. Lamborghini’nin resmi test pilotu tarafından imzalanan sertifikada, Lamborghini Gallardo’larla Alplerde gerçekleşen buzda sürüş kursunu başarıyla tamamladınız yazıyordu. Yani ben dünyada ve Türkiye’de bu sertifikayı alan tek gazeteci oldum.

Bu farklı deneyimine katılmak için Lamborghini sahipleri ve potasinyel müşterilerinin yaklaşık 10 bin Euro para ödediğini öğrendim. Akademi’ye katılmak için 3 bin Euro civarında bir para alınıyormuş. Uçak parası, özel şöforlu makam aracı, otel ve yemekleri toplandığında bu rakam 10 bin Euro’yu buluyormuş. Eğer bu eğitimi iki güne çıkarmak isterseniz fiyat 15 bin Euro’yu buluyormuş. Yani 530 beygirlik boğalarla buzda dans etmenin faturası epey tuzluya çıkıyormuş. Tabi bu eğitimi alanların 1-1.5 milyon Euro’luk garaja sahip olduğunu düşünülerse, bu rakam onlar için hiç birşey değil.

Lamborghini’nin Kış Akademesi dışında yaz aylarında da düzenlendiği çeşitli eğitimler var. Arkadaşlarla sözleştik yazın bu eğitimlerde yeniden biraraya geleceğiz....

Fiyatları 300 bin Euro’dan başlıyor

Lamborghini markalı araçlar geçtiğimiz yıl Türkiye’de Doğuş Otomotiv bünyesinde satılmaya başlandı. 2007’de 3 tane Lamborgihini satan Doğuş Otomotiv’in bu yılki hedefi bu rakamı 10’a çıkarmak. Lamborghini’nin en ucuz modeli olan Gallardo Coupe’nin başlangıç fiyatı 300 bin Euro. Spyder 330 bin, Superllegera da 350 bin Euro’dan başlıyor. En güçlü Lamborghini Murcielago ise 480 bin Euro’dan sunuluyor. Alplerde kullandığımız araçların özelliklerine geçersem:

Gallardo Superleggera: Gallardo modeline göre 100 kilogram hafifletilen bir karosere sahip olan aracın birçok bölümünde karbon-fiber kullanılmış. Motorda yapılan ufak bir modifikasyonla da 10 beygir ekstra güç kazanan Superleggera’da 8000 d/d’de 530 beygir güç üreten 10 silindirli ve 5.0 litre hacminde bir motor görev yapıyor. Bu motor ürettiği gücü 4 tekerleğe birden aktarıyor ve araç 0-100 km/s hızlanmasını 3.8 saniyede gerçekleştiriyor. Superleggera’nın maksimum hızı ise saatte 315 kilometre.

Gallardo Coupe: Gallardo Coupe, 5.0 litre hacminde 10 silindirli atmosferik bir motor görev yapıyor. 8000 d/d’de 520 beygir güç üreten motor maksimum torku ise 510 Nm. 0-100 km/s hıza 4.3 saniyede tamamlıyor, maksimum 315 km/s hıza ulaşabiliyor.

Gallardo Spyder: Coupe modelinin genel hatlarını koruyarak yaratılan Spyder modeli, 20 saniyede açılabilen kumaş tavan mekanizmasına sahip.


4’erli 3 gruba ayırdılar,benim gruba

3 Spyder sahibi düştü

Minibüsle Alplere çıkarken işlerimiz ve sahip olduğumuz otomobillerle ilgili yaptığımız derin sohbetin ardından, Kış Akademisi’nin yapıldığı Ghiacciodromo’ya geldik. Bizi 6 eğitmen ve 6 adet Lamborgihini karşıladı. 4 tane Gallardo Superleggara, 1 Gallardo Coupe ve 1 Gallardo Spyder. Parkura birlikte geldiğim Danimarkalılar dışında, Amerika, İngiltere, İsviçre ve Lüksemburg’dan da Lamborghini müşterileri bulunuyordu. Yani toplam 12 zengin (anlaşılacağı üzere artık kendimi onlardan biri gibi hissediyordum). Kısa bir brifingin ardından bizi 4’erli gruplara ayırdılar. Bizim grupta benim dışımda, Amerika, İngiltere ve İsviçre’den 3 kişi vardı.

ELLERİ YAĞLI LAMBORGHİNİ TUTKUNLARI

Bu üç kişinin görüntüsü alıcıdan çok Lamborghini çalışanı havasındaydı. Amerika’nın Louisiana eyaletinden katılan kişi baştan aşağıya Lamborgini markalı kıyafetler giymiş, elleri yağ içindeydi. Ben ilk başta bu kişi teknisyen zannettim ama konuşunca, tam bir Lamborghini tutkunu olduğunu öğrendim. İki adet 640 beygirlik Murcielago’nun dışında bir tane de Gallardo Spyder’ı varmış. Kendisi bu araçları kullanmanın dışında, ikinci el alım satım işi de yapıyormuş. Yine İngiliz ve İsviçreli zengin arkadaşlarda birer Gallardo Spyder kullanıcısı çıktı. İsviçrelinin Spyder’a ek olarak bir tane de Porsche GT3’ü varmış. Yani anlayacağınız grubun ortak aracı üstü açılabilen Gallardo Spyder. Bana sorduklarında yine aynı şeyi (zorunlu olarak) tekrarlayıp, 4S’im olduğunu ve kendime bir Lamborghini Superleggara almayı düşündüğümü söyledim. Artık bu andan itibaren tüm sallama sınırları ortadan kalkmıştı.

20 BİN EURO KÁRA GEÇTİM

Yapılan bu ağır eğitim ve testlerin sonununda, grubumdaki Lamborghini sahiplerinin beni Gallardo Spyder almaya ikna ettiğini söylemeliyim. Çünkü Superleggara’ya hem binerken hem inerken boyumdan dolayı büyük problem yaşadım. Birde üstüne üstlük yarış otomobillerinde kullanılan 4 noktalı emniyet kemerini takarken yaşadığım ıstırap beni iyice bezdirdi. Gallardo Spyder ise günlük kullanıma daha uygun, binip inmesi kolay bir araçtı. Sonuçta birde bu iş benim için 20 bin Euro kárlı da olacaktı. Superleggarı’nın fiyatı 350 bin Euro’dan Spyder’ın ise 330 bin Euro’dan başlıyordu. Grup arkadaşlarım benim tercihimin değişmesinden ötürü sevinçliydi.
Yazarın Tüm Yazıları