Sübyancılık hak mı?

Fiili olarak 11 yıldır eğitimciyim. İşe başlarken eğitim aldığım hocalardan birinin sözleri bir iğne gibi aklıma batmış, sürekli bir kenarda mıh gibi duruyor:

Haberin Devamı

“Engelli çocuklar diğer akranlarına göre daha fazla taciz ve tecavüze uğrayabiliyor. Öğrencilerinizi çok iyi gözlemleyin. Ayrıca organ mafyasının ve sadistik pedofillerin kurban listesinin çoğunluğunu zihinsel engelli çocuklar oluşturur. Bu çocuklar genelde kaçırılır, tecavüze uğrar, organları çalınır, ölüme terkedilir, özellikle erkek zihinsel engelli çocukların cinsiyeti değiştirilip fuhuş çetelerine verilir. Bunu unutmayın ve çocuklarınıza anlayacağı dilde kendini savunmayı, bir şey olursa anlatması gerektiğini öğretin”

Sayısız öğrencim oldu. Tacize ve tecavüze uğrayan çocuklarla karşılaşmadım değil… Bir çoğunu hemen ayırdedebilmişken, bir çoğunun acılarını anlamak epey zamanımı aldı. Ruhlarındaki tamiri güç yaraları onarmak için çok çabaladıysam da, bir arpa boyu yol alamadığımı biliyorum.

Haberin Devamı

Hangi çocuk babasının veya abisinin tecavüzünü kolayca unutabilir ki?

Gülay Göktürk 2002’ deki köşe yazısında aynen şöyle dedi ve bunlar yeniden gündeme geldi: “Ben, arzunun bu lanetlenişini haklı bulmuyorum. Yani, insanların çocuklara zarar vermedikleri sürece “sübyancı olma hakkını savunuyorum.”

Yani adamın biri bir çocuğu “temiz” duygularla okşayacak, öpecek ve onun bedenini incitmeden(!) kendi arzuları için kullanacak ve bu özgürlük olacak, öyle mi? Yanlış mı anlıyorum.

Bunları o zaman okuduğumda çok kızdığımı hatırlıyorum. Yeniden okuduğumda yüreğim yerinden fırlayacak gibi oldu. Ellerim titredi, suratım kıpkırmızı oldu. Aklıma çocuklarım, öğrencilerim, bir parça onarabilmek için didindiğim o masum bakışlar ve kendi çocuğum geldi.

Hangi çılgın benim minicik yavrumu arzulayacakmış : PARÇALARIM!

Sadece benim çocuğumu değil, hiçbir çocuğu arzulayıp kılına dahi dokunursa yukarı kullandığım kelimeyi bir kez daha kullanırım, hatta hiç çekinmem! Ben de sübyancıların çocuklarımız için çok büyük bir tehlike olduğunu ve hatta mümkünse çok ağır cezalar almalarını istiyorum.

Küçücük bir bedeni parçalarcasına arzulamanın bir bedeli olmalı!

Kendini savunamayan, henüz cinsel kimliği oluşmamış masumlardan hoşlananlarapedofil deniyor. Bu pedofil denen, kimliği, kişiliği gelişmemiş kimseler ağzından salyalar akıtarak sokakta çocuk kovalamıyorlar tabi . Çoğu okumuş, meslek sahibi kimseler. Öğretmen, doktor, mühendis, avukat gibi mesleklere sahip oldukları gibi vasıfsız işçi olarak çalışanları da var. Konuyla ilgili bir komisyonda çalışmış, konunun vehametini inceleme fırsatı bulmuştum.

Haberin Devamı

Sübyancılar incelendiğinde

-İstismara uğrayanların üçte ikisi aile bireylerinin ve komşularının kurbanı.

-%90’ı erkek.

-Amerika’ da kayıtlara 40 günlük bebeklerin tecavüzleri geçmiş.

-Eski sosyalist blog ülkelerinde yetimhanede büyüyen çocuklar mafya tarafından porno filmlerde kullanılabiliyor.

-Aşırı otoriter annelerin çocukları pedofil olma riski taşıyor. (Bkz: Helikopter ebeveynlik)

-Çocuklarla ilgili iş yapanlarda da pedofillere sık rastlanıyor. Öğretmen, doktor…gibi.

-Çocukken cinsel taciz ve tecavüze uğrayanlar, ileride bunu uygulayabiliyorlar.

-Pedofiller çocukların yer aldığı uygunsuz görüntüler topluyorlar.

-Daha yakın olmak için evlenip çocuk yapan pedofiller olabiliyor.

Haberin Devamı

-Her gelir grubundan ve meslekten olabiliyor.

-Cinselliği, bağımlı düzeyde yaşayanların tercihlerinden biri de bu olabiliyor.


Liberal demokrasisiyle tanınan Hollanda’ da pedofiller toplanıp Kardeşçe Aşk, Özgürlük ve Farklılık Partisi kurmuş, cinsel ilişki yaşının resmi olarak 12’ye indirilmesi için çalışmıştı. 2010 yılında kendini feshetti, Allah’tan!!!


Geçen gün Hindistan’ da 5 yaşındaki çocuğa tecavüz ettiler. Kimbilir, bilmediğimiz daha neler oldu dünyada…


Bu konuda dünya ne düşünür bilemem. Ben pedofillerin klinik vaka olduğunu, tedavi edilmelerinin gerektiğini ve toplumsal bir tehlike olduklarını düşünüyorum. Fiziksel, bedensel, psikolojik, cinsel, sosyal ve duygusal olarak gelişmemiş bir varlıkla cinsel ilişki kurmak bence suçtur. Bu suçun cezası ise layıkıyla verilmelidir bana kalırsa.

Haberin Devamı

Bunlar da benim fikirlerim ve düşüncelerim.

Bir anne ve öğrencileri özel bakım gerektiren bir eğitimci olarak benden liberallik filan beklenmesin! Nokta.

 

Haftanın etkinlik önerisi:

İlk öneri İzmir’ den, işin içinde bendeniz de olduğu bir etkinlik; Anaokulu Seçiminde Dikkat Edilmesi Gerekenler neler? Keyifle söyleşip analiz edebilmek için bu cumartesi HAYALKURDUM' a gelin. Bekliyorum :)   Etkinlik ücretsizdir.

Sübyancılık hak mı


Tarih: 27 Nisan 2013 Cumartesi  10:30

Yer: Hayalkurdum Kitabevi – İzmir

Rezervasyon için: 232.501 15 16



İkinci Öneri İstanbul’ dan: Tansu Oskay 'Oyunla Büyüyen Çocuk' Oyunun Çocuk Gelişimindeki Önemi Seminerine katılabilir, oyuncak ve oyun konusunda pek çok bilgi ve fikir edinebilirsiniz. Kontenjanla sınırlı seminere nolu telefondan ulaşabilirsiniz. Etkinlik ücretsizdir.


Sübyancılık hak mı

Haberin Devamı


Tarih: 26 Nisan 2013 Cuma  11.00'de

Yer: Happy Nest – İstanbul

Rezervasyon için: 212.257 85 85




www.aylinanne.com



Yazarın son yazıları


#20 Nisan 2013 Yurdum Annesiyle Yabancı Anneler Arasındaki Farklar Neler?
#17 Nisan 2013 Yeni nesil babalar ev erkeği olmayı mı tercih ediyor
#13 Nisan 2013 Bebeği kucağa almak onu şımartır mı?
#10 Nisan 2013 Mükemmel Anne Yoktur Mükemmelliyetçi Anne Vardır
# 6 Nisan 2013 Oyuncak seçiminde nelere dikkat edilmeli?
# 3 Nisan 2013 Anneler ayrımcılık yapar mı?



YAZARIN TÜM YAZILARI İÇİN >>

Yazarın Tüm Yazıları