Sporda ‘devrim’ lazım

TFF eski Yönetim Kurulu üyesi, avukat Remzi Kazmaz “Sporda yeni bir yasanın şart olduğunu” söylüyor.

Haberin Devamı

Şimdi ne olacak diye soruyor ve yanıtını yine kendi veriyor:
“Geçmiş deneyimlerle birlikte Federasyon yetkilileri, kulüplerin temsilcileri, spor adamları, spor hukukçuları, üniversiteler, kamuoyundaki akil adamlar, taraftar temsilcilerinin katılımıyla toplumda konsensüs sağlamanın önkoşul olduğu bir platformda Uluslararası Spor Hukuku Normları’nı göz önüne alarak yeni yasa çıkartılmalıdır. Bu konuda TBMM de kararlı, hızlı ve radikal davranmalıdır.
Şu anda mahkeme iddianameyi kabul etse dahi yeni yasa çıktığında Uluslararası Hukuk Kuralı gereği yasa sanıkların lehine ise yeni yasa uygulanır.
Böylece sorunların büyük bölümü çözülecektir.
- TÜZEL KİŞİLİK Bugün en çok sancı çeken, zor durumda olan TFF’dir. Gücü yeten yetmeyene saldırıyor. Kulüplerin seçtiği delegeler her genel kurulda bir kara bulut gibi, Federasyon’un üzerine çöken bir ahtapot gibi kollarını gözetim ve denetim kurullarına koyar ve karar alma sürecini etkilemeye çalışır.
Özerk federasyon başkanın güçlü iradesine kalmıştır. Bu yapı değişmeli, federasyon gerçekten özerk bir kuruluş olmalı. Saygın bir kurum olmalı. Etkin ve güçlü yaptırım gücüne sahip olmalı.
- KULÜPLER YASASI Hiçbir denetim kontrolü olmayan Dernekler Yasası’yla milyonlarca dolar bütçeye sahip olan spor kulüplerini nasıl yönetebiliriz? Sporda şike ve teşvik suçunun önünü kesmek istiyorsak öncelikle mali konuları yasaya ve hukuka uygun hale getirmeliyiz.
Bu, Dernekler Kanunu’yla olur. Bu nedenle derhal kulüpler yasası çıkartılmalıdır. Mali denetim açık ve saydam olmadan bu işler bitmez. Çünkü ortada denetlenemeyen çok büyük rant var.
- SPOR MAHKEMELERİ Adli yargı izinde spor hukuku konusunda ihtisas sahibi yetkin hakim ve savcıların öncülüğünde spor mahkemeleri kurulmalıdır. Spor gibi hızlı oynanan bir ortamda hızlı karar almak için bu tür mahkemelere acil ihtiyaç vardır. Yoksa sporcu hakları, sözleşmeler, kulüp alacakları, kulüp-TFF ilişkileri gibi bütün bu sorunlar tüzel kişiliği tartışmalı olan TFF Yönetmeliği ile çözülemez.
- UEFA KRİTERLERİ Futbol, spor bir kültürdür. Bu anlayışla spor kulüplerinin örgütlenmesi ve uluslararası spor hukuku çerçevesinde UEFA’nın zorunlu ve gönüllü kriterlerine uygun spor kulübü yönetimleri oluşmalı ve kurumsallaşmaya önem verilmelidir.
- SENDİKA Spor, futbol bacasız bir sanayidir. Bu endüstrinin emekçileri olan futbolcular sendikal haklara kavuşturulmalıdır.
Bugünden tezi yok bir araya gelerek devrim niteliğinde bir anayasa hazırlıyoruz. Sporun anayasasını yazalım.
Bunu kapalı kapılar arkasında değil bütün Türkiye kamuoyunda tartışarak yapalım ve yaptığımız anayasa bizim olsun.
Türk sporunun geleceği için herkes bu görevde gönüllü yer almalıdır.

Haberin Devamı

Almanya’da korku!

Haberin Devamı

MALUMDUR, son zamanlarda Almanya’da ortaya çıkan sağ terörünün boyutu nedeniyle özellikle biz Türklerin yaşamı ciddi bir tehlike altındadır. Almanya’nın en büyük eyaletinde yaşayan 1 milyon Türk kökenli insandan veya sivil toplum örgütlerinden maalesef ciddi bir eylem/kınama gelmedi. Kişisel olarak düşüncem odur ki NRW’deki (Kuzey Ren Vestfalya) sivil toplum örgütleri olarak bu duruma karşı ciddi bir eylem yapmamız gerekiyor. Bu nedenle 16.12.2011 Cuma saat 19.00’da ilgili tüm sivil toplum kuruluşlarını “Nazi Terörüne karşı elele” sloganıyla (Hand in Hand gegen den Naziterror) bir istişare toplantısına davet ediyorum. Bu daveti Veliler Birliği adına değil kişisel bir çağrı olarak kabul edin. İstişare toplantısında hangi çatı altında veya inisiyatif altında eylem planını geliştiririz birlikte karar verelim. Ali SAK

Haberin Devamı

Otobüs firmaları yeni oyun peşinde

‘YENİ Adana’ firmasıyla (30.11.2011’de) Bodrum-Mersin bileti alarak seyahat ettim. Adana’ya geldiğimizde Mersin’e gitmeyeceklerini, Adana-Mersin arası günlük taşıma yapan bir firmayla gönderebileceklerini söylediler. Bileti alırken de kesin kendi arabamızla Mersin’e götüreceğiz dediler. Elimizdeki bilet bir sözleşme olduğuna göre ve ben Mersin’e kadar sigortalıyken, beni başka firmayla sigortasız nasıl gönderebiliyorlar, Maliye’ye ne bildirimde bulunuyorlar? Ayrıca araç ikram görevlisi de çok kabaydı ve açık büfe yazmasına rağmen bilet üstünde ekstra bir şey isteyenlere hoş olmayacak şekilde bağırarak karşılık veriyordu.                 
Akay TEKİN

Haberin Devamı

Biliyor musunuz

10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü dolayısıyla, Köy Enstitüleri ve Çağdaş Eğitim Vakfı, Çankaya Belediyesi, Türk Hukuk Kurumu, Türkiye İnsan Hakları Vakfı Kurumu ve Cumhuriyet Gazetesi’nin ortaklaşa olarak Ankara’da, 11 Aralık’ta ‘Demokrasi ve İnsan Hakları Mücadelesinde Halit Çelenk’ konulu bir etkinlik düzenlediğini...

Rant, türbe de dinlemedi

BBC İstanbul muhabiri Kürşat Akyol dostumuz bir not göndermiş. İstanbul’un yağma halini çok güzel ortaya koyuyor:
Şişli’nin Bomonti semtinde 2000’li yılların ortalarından beri hızla yükselen inşaatlar, bu kez de bir türbenin yıkılmasına tanıklık etti.
Her biri yüz milyonlarca dolar değerindeki Anthill ve Rixos kulelerinin tam orta yerindeki İncirli Dede Türbesi, onarılması beklenirken dümdüz edildi.
Emekli Gülseren Cihan (57) gibi, pek çok Feriköylü, yüzlerce yıllık türbenin bir anda yıkılması karşısında şoke olmuş durumdalar. Biri, “Bostanlar, tarlalar, evler, yollar yetmedi, sıra türbelere kadar geldi” diyor. Paşa Mahallesi’nin muhtarı Zeki Aygün yıkımın göz göre göre yapıldığını söylüyor: “2010 Mayıs’ında dilekçe verdik, İncirli Dede Türbesi’ne bakım, tadilat yapılsın diye. Şişli Belediyesi, Büyükşehir’e yönlendirdi. Büyükşehir, ‘Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu yetkili’ dedi. Sonra etrafını tahta perdelerle çevirdiler türbenin. Biz onarım beklerken, 3 ay sonra, işte başımıza gelen.”
66 yaşındaki terzi Yusuf Çabuk, türbenin karşısında oturuyor. Birkaç hafta önce yıkılana kadar, 15 yıldır, türbenin gönüllü bakıcısıymış. Burası 1947 yılından beri, Büyükşehir’in tapulu yeri, Çabuk’a göre. “Türbeyi inşaatçılar yerle bir etti” diyor, bitişiğindeki kuleleri göstererek “Sırada, evlerimiz mi var” diye soruyor! İşin garibi, bu inşaatlar İncirli Dede Caddesi üzerinde. Cadde, adını yıkılan türbeden alıyordu. Şimdi, türbe kalmadığına göre ortada, acaba Anthill mi, Rixos mu koyacaklar caddenin adını?

Yazarın Tüm Yazıları