Futbol yargısı S.O.S veriyor!

AİHM'nin son kararının içtihat kabul edilmesi ile yeni bir dönem başladı.

Haberin Devamı

Türk futbolu yeni sezonla birlikte yeni ve enteresan bir döneme giriyor. Bu da başkanından yöneticisine, futbolcusundan antrenörüne ‘hakaretin, tehdidin, sportmenlik dışı açıklamaların serbest olduğu’ bir dönem!

Yani bir başkanın TFF yöneticisini, hakemini veya rakip futbolcuyu örneğin ‘ahlaksızlıkla’ suçlamasının hiçbir cezai müeyyidesi olmayacağı bir dönem. Tıpkı sayın Ali Koç’un kısa bir süre önce TFF Genel Kurulu’nda bazı TFF yöneticilerini ‘ahlaksızlıkla’ suçlamasının ‘suç sayılmamasında’ olduğu gibi. Veya bir başkanın, yöneticinin; TFF yargı organlarındaki kişileri ‘düşmanlıkla ve kişisel çıkarla’ itham etmesinin hiçbir cezai karşılığının olmayacağı bir dönem. Kısa bir süre önce G.Saray Yöneticisi Av. Rezan Epözdemir’in benzer suçlamalarının TFF’ce es geçilmesinde olduğu gibi.

Haberin Devamı

YENİ İÇTİHAT OLUŞTURULDU

Bütün bunların sebebi ise Tahkim Kurulu’nun geçen sezon sonlarında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Türkiye ile ilgili verdiği kararı içtihat kabul ederek PFDK’nın bu yönde verdiği cezaları kaldırması.

'AiHM’nin son içtihatları nazara alınarak, açıklamaların ifade hürriyeti kapsamında değerlendirilmesi gerektiği kanaati ile cezanın kaldırılmasına' şeklinde bir karara imza atılarak yeni bir içtihat oluşturulması...

DİSİPLİN TALİMATI ARTIK ÇÖP OLDU

Başka bir deyişle futbol yargısının altına dinamit konması. Futbol yargısının en üst mercii olan Tahkim’in yıllardır kullanılan o disiplin talimatını, verdiği bir kararla adeta çöp yapması.

Bugün mevcut disiplin talimatında ‘yasaklanan’ ve karşılığı ‘ceza olan’ ihlallerin artık ifade özgürlüğü gerekçesiyle serbest hale getirilmesi. Her ne kadar bugün, talimatlar; “... açıklamaları ile TFF’nin saygınlığını zedeleyen, futbolun değerini düşüren, sporda şiddet veya düzensizliği teşvik eden, taraftar eylemlerine sebebiyet verebilecek mahiyette beyanlarda bulunan, spor müsabakalarının taraflarını, spor kulübü veya TFF yöneticilerini rencide edebilecek ya da bu kişilere husumet duyulmasına neden olabilecek şekilde açıklamada yasaktır. Bu yasağın ihlali halinde Disiplin Kurulu aşağıda belirtilen cezaları birlikte veya ayrı ayrı vermeye yetkilidir” dese de, siz artık ona inanmayın.

Haberin Devamı

KRİZ KAPIDA DEĞİL, İÇERİDE!

Yine talimatlar “TFF veya mensuplarına, müsabaka görevlilerine, futbolculara, yöneticilere veya diğer ilgili kulüp ve kişilere, hakaret eden, söven, tehdit eden veya herhangi bir şekilde kişilik haklarına saldırıda bulunanlar cezalandırılır” dese de, siz gene inanmayın.

Çünkü ortada artık ‘futbolun yargıtayı’ Tahkim Kurulu’nun 20 Mayıs 2021 tarihinde “Bunlar ifade özgürlüğüdür” şeklinde verdiği emsal bir kararı var.

Bu yüzden Süper Lig’in kısa bir süre başlayacak yeni sezonunda disiplin yargısı açısından bizlerin her biri bir fidana dönüşecek o sarı ve kırmızı kartların (!) dışında bir gündemi olmayacak, maalesef! Kriz kapıda değil içeride beyler!

Haberin Devamı

GALATASARAY'DAN RİZE'YE OĞULCAN ÖDEMESİ

Bir tarafta Beşiktaş’ın TFF yargısında sonuçlanmış ama genel yargıda devam eden Abdullah Avcı dosyası, diğer tarafta Galatasaray’ın aynı şekilde TFF yargısında sonuçlanmış ve genel yargıda devam eden Oğulcan Çağlayan dosyası. Esas itibariyle benzer dosyalar. Sportif açıdan, her ne kadar dava genel yargıda devam etse de Tahkim’in onadığı o 20 milyon TL Abdullah Avcı’ya ödenmek zorundaydı. Ve UEFA’dan gelen para TFF tarafından alacaklı Avcı’ya ödendi. Oğulcan’da da durum aynı. UEFA’dan gelecek para alacaklı Rizespor’a ödenecekti. Nihayet o gün de geldi ve UEFA’dan Galatasaray’a gelen paranın yaklaşık 1 milyon TL’si TFF tarafından Rizespor’a ödendi. Kaldı 11 milyon TL.

Haberin Devamı

YAYIN İÇİN KRİTİK GÜN

Ve sezon kapıya dayandı. Son iki sezonda olduğu gibi gündemimiz yine yayın krizi. Henüz 2021-22 sezonuyla ilgili yayıncı kuruluşla bir anlaşma yok. Sebebi; kulüplerin yıllık 3 milyar TL’de diretmesi ve yayıncının buna yaklaşmaması. Nihayet haftalardır beklenen Rashed Al-Marri ülkemize teşrif etti! Sanırım bugün masaya oturulacak. Aldığım bilgi; taraflar cüzi bir zamla geçen sezonki para üzerinde anlaşma sağlayacak. Bu rakam da 2 milyar 675 milyon TL olacak. Ayrıca kulüplerin bir diğer beklentisi de son iki yıldaki yayın zararlarının en azından 300 milyon lirasının Ankara tarafından karşılanması.

OĞUZ SARVAN'IN 314 NUMARALI ODA KARTI

Haberin Devamı

Duyduğumda şoke olmuştum... İlk tepkimi “MHK bugüne kadar yaptığı tüm hata ve yanlışların hesabını verebilir ama Oğuz Sarvan’a yaptığı ayıbın hesabını veremez. Ayıptır günahtır beyler! Bu kadar da emir kulu olunmaz” sözleriyle vermiştim, ta olayın gerçekleştiği 31 Temmuz’da.

Sonra Ömer Faruk Ünal işi köşesine taşıdı. Adeta Serdar Tatlı’yı köşeye sıkıştırdı. Derken Tatlı’dan ‘acı’ bir haber geldi! Daha doğrusu ‘içler acısı’ bir açıklama: “Sayın Sarvan’a herhangi bir resmi seminer davetinde bulunulmamıştır.”

Okuduğumda, “Dua edin de bu açıklamayı Oğuz Sarvan görmesin, görürse de topa girmesin” tepkisini verdim. Maalesef Sarvan gördü ve topa girdi. Ama hafiften... Şimdi de diyorum ki; dua edin de Sarvan Başkan dediğiyle kalsın, elindeki yazışmaları paylaşmasın. Veya çıkıp “Davet etmedik” diyen Tatlı’ya elindeki 314 numaralı oda kartını yollamasın!

Yazarın Tüm Yazıları