Paylaş
Advocaat’ın teknik adamlık kariyerine ben dahil hiç kimse laf edemez ama Fenerbahçe’de geldiğinden bu yana yaptıklarını masaya yatırdığımda kendisi ile ilgili birkaç tespitimi paylaşmak bence en doğrusu. Haklı olduğu noktalar var: Sezon başı bu takımı kendisi kurmadı, devre arasında belki istediği transferler yapılmadı ama Fenerbahçe yönetimi ve camiası gerçekleşmeyen bazı şeylere rağmen Advocaat’tan da bir takım iyi şeyler görmeyi bekledi.
Advocaat lig başlar başlamaz Salih’i, “Benim kapasiteme uygun değil” diyerek sildi. İlerleyen haftalarda Van der Wiel, Emenike, Aatif ve Stoch’u da (Ki Stoch sezona, Avrupa maçları dahil, iyi başlangıç yapmıştı) düşünmediğini bildirdi. Sonra bakıyoruz bu oyunculara bel bağladı. Advocaat diyor ki, “Türk futbolcusu çok duygusal...” Duygusallığın olmadığı hiçbir işte de başarı olmaz sayın Advocaat!
Bu bel bağladığın oyuncularla bir duygusal bağın olsaydı inan ki sahadaki performansları çok daha farklı olurdu. Tamam, profesyonellikte ayrışmalar olacaktır ama bunu yaparken futbolcuları taraftarın önüne atmayacaksın. Korkak futbol anlayışı da cabası.
FiZiK SORUNU VAR
F.bahçe, Kasımpaşa maçında tüm bunlarla boğuşurken fizik sorununun bir kez daha gün ışığına çıktığını gördük. Avrupa maçı sonrası dinlenmek için yeterli zamanı olmasına karşın F.Bahçe’nin dayanıklılık ve kondisyon yönünden çok geride olduğunu bir kez daha izledik. Belki hedeften kopulmuş olabilir ama F.Bahçe takımındaki futbolculara da giydikleri formanın ne kadar önemli olduğunu birinin hatırlatması gerekiyor!
Paylaş