Paylaş
İlk yarıda daha ön plana çıkan, alışılımış oyununun dışında bir çizgi ortaya koyan; hem top sahip hem rakip sahada çokça görünen bir Fenerbahçe vardı.
Trabzonspor ise, beşincilik için çekiştiği Antalyaspor’un Kasımpaşa’yı yenmesinden o kadar çok etkilenmiş ki, ilk yarıda adeta yokları oynadı.
Josef’in oyuna hızlı başlaması, Hasan Ali’nin şutu ve bütün bunlara Onur’un zamanlama ve müdahale hatası eklenince ofsyattaki Sow, Fenerbahçe’nin golünü attı.
Trabzonspor’un etkili geldiği tek ataksa ilk devrenin sonundaki Dame N’Doye ile bulduğu pozisyondu. Ancak bu pozisyonda da Volkan Demirel, gole geçit vermedi. Zaten Volkan, Fenerbahçe’nin dün gece en iyisiydi.
SERİ 21 SENEYE ÇIKTI
İkinci devreyse sahada bambaşka bir Trabzonspor vardı. Soyunma odasındaki uyarıların devamında Ersun Hoca’nın sahadaki müdahaleleri, 15 dakikalık bir fırtına estirdi. Bu sürede de Bero ile Trabzonspor golü buldu. Trabzonspor, son 20 sezondur yenemediği Fenerbahçe’yi belki de yenme şansını dün akşam bir çok kez yakaladı. Gerek son vuruşlardaki beceriksizlik gerek Fenerbahçe defansının müdahaleleri ve gerekse de Volkan’ın dokunuşları sarı lacivertlilerin kaybetmeme serisini 21 sezona çıkardı.
Şundan eminim ki yukarıda yazdığım gibi bugün sahada taraftar olsaydı ortaya çıkan futbolun zevkini daha çok alacaktık. Taraftar kırgın olabilir, kızgın olabilir, takımına küskün olabilir hatta yöneticisine de küskün olabilir, ama gerçek olan şu ki iyi günde kötü günde hep takımının yanında olmalıdır.
Kadıköy kalesi, tribünde taraftar varken ayakta kalır. Trabzonspor’un özgüvenli futbolunu dün yine gördük. Acaba Rodallega olsaydı veya daha erken oyuna alınsaydı dün akşam bir şeyler değişebilir miydi? Belki. Ama Ersun Hoca, önce disiplin diyor. Çünkü Kayseri maçında oyundan alırken kendisine yaptığı protestoyu henüz unutmuş değil.
Paylaş