Paylaş
Beşiktaş’ta dün o kadar fazla eksik vardı ki takımın balansı da zaten maç öncesi bozuktu. Her ne kadar Ümraniye’de beraber vakit geçirseler de sahada birlik olmak bambaşkadır. Yetmedi, bir de Osmanlıspor’un can derdinde olması, bunun tuzu biberi oldu.
Rakibin belki de son hamlesiydi bu maç. Öyle ki maça da golle başladılar zaten. Beşiktaş savunmasının arkasına iyi sarkan Serdar’ın attığı gol takımına hem direnç gücü hem de moral sağladı. Ayrıca bu gol belki maç öncesi kafalarındaki ‘Acaba kazanabilir miyiz’ düşüncesini gerçekliğe dönüştürdü. Evet, golü erken de yese, eksikleri de olsa Beşiktaş bir kalitesinin olduğunu kalan dakikalarda sahada hissettirdi. Tabii ileride topla oynarken geride de kontrolü elden bırakmamaları gerekiyordu. Aslında işin zor tarafı da buydu çünkü Osmanlıspor’un oyun şekli hızlı hücum üzerineydi. Beşiktaş topa sahip oldu ama pozisyon üretmede sorun yaşadılar ve sert Osmanlı defansını aşmakta çok zorlandılar.
TEMPOLU MAÇ
- İkinci yarı bu sefer golle başlayan takım Beşiktaş’tı. Bu gol maçın temposuna ve heyecanına katkı yaptı. Seyir zevki yüksek dakikaları beklemeye başladık derken Mustafa bizi haklı çıkardı.
Beş dakika içerisinde gelen goller Osmanlı için işleri tam tersine döndürdü. Fakat Serdar’ın ikinci golü şoktan çıkmalarını sağladı. Maç ikinci yarı orta sahaların rahat geçildiği bir hâl aldı. Bunun sebebi de iki takımın da kazanmak için sahada olmasıydı. İzleyenlerin ve oynayanları zevk aldığı oyunda sonuç Beşiktaş’ın istediği gibi oldu.
MAÇIN ADAMI: SERDAR GÜRLER
- Saha içerisinde tüm gücünü veren, sonucu kabul etmeyen ve bunu da oyunuyla ve attığı gollerle ispatlayan bir futbolu vardı. Ancak çabası mağlubiyetin önüne geçemedi.
Paylaş