3 puan hak edenin

ÖNCELİKLE dün 18 Mart’tı. Çanakkale Destanı’nın 103. yıl dönümüydü. Bizlere kanlarını dökerek emanet bıraktıkları bu vatanda Atatürk ve silah arkadaşlarını saygıyla anar, şükranlarımı sunarım. Başakşehir Kulübü de, güzel bir koreografi hazırlamış. Lakin, içinde Atatürk’ün olmayışı beni birazcık üzdü.

Haberin Devamı

Gelelim maça... Topla oynamayı seven, rakibine bu düşünceyle üstünlük kurmaya çalışan ve bununla beraber, skor üretmeyi hedefleyen bir futbol anlayışına sahip iki takımın maçını izledik. Gördük ki, Başakşehir dün bu anlamda daha üstündü. Özellikle maçın başından itibaren Beşiktaş’a ne kadar zorluk çıkaracaklarını bizlere gösterdiler.

Sadece topa sahip olmakla kalmadılar, dakikalar 20’yı gösterdiğinde bariz olarak hem oyunda hem de pozisyon bulmada üstünlüklerini kanıtladılar. Lakin son vuruşlardaki başarısızlıkları ve Beşiktaş defansının kritik müdahaleleri gol bulmalarının önüne geçti.

GÖRÜNMEYEN YÜZ

Başakşehir’de Mossoro ve İrfan organizasyon rolünü üstlendiler. Adebayor, Elia ve Visca üçlüsü de Beşiktaş defansına karşı tehdit unsurları oldular. Başakşehir, orta alandaki pres anlayışını daha da öne taşıyınca Beşiktaş çok daha fazla hata yaptı.

Haberin Devamı

Elia ile gelen gol de, bu şekildeydi. İlk yarı sonuna kadar, “Bugün 3 puanı alacağım ve buradan Beşiktaş’ı puansız göndereceğim” düşüncesindeki futbol anlayışı, Başakşehir’in 3-4 haftadır görmediğimiz yüzünü ortaya çıkardı. İlk yarının sonlarında Adebayor ikinci golü atmış olsa iş erken biterdi.

Beşiktaş, Başakşehir 10 kişi kaldıktan sonra reaksiyon göstermekte zorlandı. Tabii bunda özellikle F.Bahçe maçından ders alan bir Başakşehir ve Beşiktaş’ı iyi analiz etmiş Abdullah Avcı’nın da etkisi vardı. Beşiktaş ağır bir darbe aldı, 1 gün önceki derbinin sonucu lehlerineyken, dün aleyhlerine döndü. Dün Beşiktaş yenilgiyi hak etti. Başakşehir ise yarışa ortak olduğunu bir kez daha gösterdi.

 

MAÇIN ADAMI: ADEBAYOR

 

Söylenecek bir tek şey var. Dünkü futboluna şapka çıkarıyorum.

Yazarın Tüm Yazıları