Paylaş
Maça rakibini bolca top kaybına sürükleyerek başlayan Beşiktaş, hemen her hücumda topu pota altına indirerek Banvit’in as pivotu Vidmar’ı ilk çeyrekten faul problemine soktu. Gelgelelim, sezon boyunca bu iki takımın karşı karşıya geldiği tüm müsabakalarda olduğu gibi, yine dış şut tehdidi olan Banvit uzunları, yani Caloiaro ve Kulig devreye girdi ve Beşiktaş’ın işi giderek daha zorlaştı. Weems, Clark ve Adams’ın muhtelif sayılarının ötesinde, skoru asıl sürükleyen isim, yani Strawberry sayesinde, Beşiktaş çeyreği 25-23 önde kapatmayı becerdi.
İkinci çeyrekte, özellikle benchten Tolga, Şehmus ve Rıdvan’ın oyuna girmesi, Banvit’in enerji, savunma sertliği, ikili sıkıştırma, baskı ve adam değişimi noktalarında elini çok kuvvetlendirdi. İvmeyi eline geçiren Bandırma ekibi, Taylor’ın şapkadan çıkardığı nice tavşanla ve Thomas’ın boyalı alan civarında estirdiği rüzgârlarla öne geçti ve Kulig üzerinden çizilen setlerle bolca boş atış şansı buldu. İşte bu atışları hemen her oyuncusunun yüksek yüzdelerle isabete çevirebilmesi, Banvit’e hızlı ve etkili seriler kazandırdı. Beşiktaş ise, pota altında verimsiz bir gün geçiren (bilhassa da Kulig ve Vidmar gibi iki kurt uzuna karşı bocalayan) Lalanne ve Clark’tan verim alamayınca Sertaç’ı oyuna sürdü ve onu güzelce besleyen kısalar sayesinde skorda tutundu, rakibini de faul problemine soktu. Lakin Thomas’ın son saniyede gelen panyalı basketiyle, devreyi 45-47 önde bitiren taraf Banvit oldu.
Üçüncü çeyreğe şut yüzdeleri, ribaunt ve asist rakamları yönünden Beşiktaş’tan üstün bir karneyle giriş yapan konuk takım, yine Kulig ve genç kanat oyuncuları sayesinde aradığı kolay basketleri bulmaya başladı. Caloiaro’nun katkılarının yanı sıra, Strawberry ve kimi zaman Adams hariç Beşiktaş’ın verimli hücum edememesi ve Beşiktaş’ın molalardan (Strawberry’nin 2 üçlüğü dışında) genel olarak iyi geri dönememesi gibi faktörler bu çeyrekte farkın Banvit lehine açılmasına yardımcı oldu. Her iki tarafın da top kayıpları sonrasında bitirdiği (ve sansasyonel bloklar yüzünden bitiremediği) hızlı hücumlar ile oyunun temposu yine artarken, bu artış Banvit’e yaradı. Sertaç’ın haricinde Semih’i pota altında oyuna süren koç Ufuk Sarıca, Semih’in birkaç hücum sonra Kulig ile kavgalara tutuşmasının üzerine Clark’ın nice saçma ve savurgan tercihi ve son haftaların formda ismi Weems de eklenince, çaresiz kaldı. Burada Kenan’ın cesur ve atak oyunu ile Adams’ın bireysel yetenekleri devreye girmese, maç kopacaktı.
Son çeyreğe 60-64 geride giren Siyah-Beyazlılar, Palacios’un Clark’tan ve Lalanne’den hallice oynaması yüzünden pota altından giderek uzaklaşmaya başladılar ve Taylor’ın akrobatik basketleri haricinde, doğru çözümü savunmayı sertleştirmekte buldular. Ardından Ufuk Hoca risk alarak üç top yönlendiriciyi (Adams, Kenan ve Strawberry) aynı anda oyunda tutarak pas ritmini yükseltme ve bu isimlerin yaratıcılığı üzerinden müsait atışlar bulma yoluna gitti. Sertaç’ın kritik hücum ribauntları, Clark’ın dipten sürpriz üçlüğü ve Kenan’ın çabaları sayesinde, fark giderek kapandı (67-68). Strawberry’nin kaçırdığı üçlüğü Clark’ın bloğu telafi ettikten sonra, yine Sertaç ile Beşiktaş öne geçti. Banvit koçu Filipovski’nin erkenden tükettiği molalar, Taylor, Thomas ve Caloiaro’nun bireysel katkıları sayesinde konuk takımı dara düşmekten kurtardı. Strawberry oyundayken Adams’ın iki kez gereksiz yere kahramanlığa soyunması ve ardından gelen karşılıklı basit top kayıpları, maçı son toplara götürdü.
Maçın iki kırılma ânında da, aynı ismin, Can Altıntığ’ın imzası vardı. İlkinde forvetten uzak bir üçlükle maçtaki ilk sayılarını atıp takımını öne geçiren veteran guard, ardından iki serbest atıştan faydalanamadı ve Beşiktaş’a maçı kazanma fırsatını verdi. Bu son şansı Strawberry kötü değerlendirince, 77-79 ile serinin ilk maçını galip noktalayan taraf Banvit oldu.
Ribauntlar ve top kayıpları hariç her kategoride maçı bizden üstün tamamlayan ve bizlere bir basketbol ziyafeti sunan Banvit’i tebrik ederim. Bizde ise, Strawberry, Sertaç ve Kenan haricinde verimli oynadığını iddia edebileceğimiz belki bir tek (o da, dönem dönem) Adams vardı ve bu bize yetmedi. Hemen her bakımdan denk güçteki bu iki ekibin her maçı, yine sürprizlere ve çekişmeye sahne olacaktır. Strawberry’nin yanına, zorlama olamadan, oyun akışı içerisinde ikinci skorerimizi bulup, rakibimizin benchten gelen genç infazcılarına yine benchimizle cevap verebilmemizi dilerim.
Bu vesileyle, yakın zamanda aramızdan ayrılan büyük basketbol duayeni ve oyuncusu Ünal Büyükaycan’a rahmetler, başta bir diğer büyük basketbolcu olan oğlu Ömer Büyükaycan olmak üzere tüm sevenlerine de baş sağlığı dilerim.
Paylaş