Yüce yapay zekanın kriterleri nedir?
Adalet ancak hakikatten saadet ancak adaletten doğabilir.
Futbolumuzun yangını büyürken, raydan çıkan atamalar hakemler arasında huzuru kaçırıyor, adaleti sorgulatıyor, camia içi birliktelik yıpranıyor. Ortalığı ayağa kaldıran Konyaspor-Galatasaray ve Alanyaspor-Fenerbahçe maçlarının ardından milli araya girilmişti ve dönüş sonrasındaki 15 günlük sıcak periyoda bakıldığında adalet terazisinin iyice şaştığını görmek mümkün. Bu sadece hakemler için değil, 19 kulüp kanadında da sinir uçlarıyla oynamak anlamına geliyor.
FARKLI STANDARTLAR
Önemli hatalar yapan hakemlerin cezasız kalıp görev aldığını görmek hem bekleyen hakemleri hem de kulüpleri öfkelendiriyor. Hatta bariz hatalı kabul edilen bir karar, MHK’nın o hakeme hemen görev vermesiyle akılları karıştırıyor, sonraki maçlarda karar standardı açısından farklı yorumlara çanak tutarak yeni tartışmalara zemin hazırlıyor.
Milan, Napoli'yi devirip 16 yıllık özleme son verdiALi ŞANSALAN’A 15 GÜNDE 5 GÖREV
MHK tarafından Riva’da başka, Beinsports ekranında bambaşka değerlendirilen Galatasaray-Adana Demirspor maçındaki pozisyonların mimarı Ali Şansalan-Bahattin Şimşek ekürisinin karnesi ilk örnek. Emre Akbaba ve Adekugbe’ye çıkmayan kırmızı kartlar bence net olmakla birlikte, Ali Şansalan son 15 günde 2 VAR, 2 AVAR ve Karagümrük-Ümraniye maçıyla 5. göreve “Merhaba” dedi. Son olarak Sivasspor-Trabzonspor’a atanan Bahattin Şimşek de öncesinde 1 düdük 2 VAR olmak üzere toplam 4 görevle taçlandırılmış oldu. Hatta 12 Nisan’daki Eyüp-Gençlerbirliği maçında kura çekmişler, bu kez Bahattin Şimşek sahada, Ali Şansalan Riva’daydı.
KARAOĞLAN SON 7 HAFTADA 6 MAÇ YÖNETTi
Çok az sayıda maç tecrübesiyle Spor Toto 1.Lig’den Süper Lig’e çıkarılıp FIFA kokartı takılan hakemlerimizin hazin durumunu istatistiklerle önceki yazımda belirtmiştim. Beğendiğim hakemlerden Abdulkadir Bitigen’in Karagümrük-Fenerbahçe maçındaki kötü yönetimine rağmen Alanyaspor-Galatasaray maçında görevlendirilmesi; medyada çok yer bulan Samsunspor-Tuzlaspor maçında Hüseyin Göçek’in 90+8’de protokolle ve oyun kurallarıyla izahı zor gol iptalinden sonra Fenerbahçe-Ankaragücü ve Kayserispor-Kasımpaşa maçlarına atanması; Galatasaray-Başakşehir maçında penaltı ve gol hataları sonrası Kadir Sağlam’la Özgür Yankaya’nın; son 7 haftada 6 düdük çalan Atilla Karaoğlan’ın siyah beyaz hatalarına rağmen devamı... Her kategoride örnek çok.
ÖDÜL/CEZA SiSTEMiNiN BiR STANDARDI VAR MI?
Siyah beyaz hata yapılan maçların ‘hakem-yardımcı hakem-VAR’ kadrosundakilerin:
1- Yüce yapay zekanın görev verme kriterleri neye göre değişmektedir? Manuel atama butonuna ne sıklıkta basılmaktadır?
2- Bu hataları yapan hakemler üst üste görev alırken haftalardır evde bekleyen hakemlerin günahı nedir?
3- Ödül/ceza sisteminin bir standardı ve kuralları var mıdır?
4- “Elimizde hakem yok” kabul edilebilir bir argüman değil. Süper Lig kadrosunda 29 hakem var. Sık görev verilen az sayıda hakem istikrarlı şekilde başarılı olsaydı günü kurtarma adına bir ihtimal mazeret kabul görebilirdi. Ancak tablo bu haldeyken diğer hakemlere görev verilmemesi adaleti ve fırsat eşitliğini zedelemiyor mu?
VAR ODASI DiNLENME TESiSLERi!
Bir diğer nokta VAR odasının durumu... 12 hakemli kısıtlı kadroyla ağır yük taşınırken dahi bu denli tartışma yaşanmıyordu.
“Kadro kaldırılsın, Avrupa liglerindeki gibi hakemler de VAR görevi yapsın, yıpranma azalsın” diye önerirken böyle bir düzeni tasvir etmemiştik: Sahada hata yapan hakemin VAR odasında yeni görevlerle ceza sürecini geçirdiği; VAR’da hata yapan hakemin sahada görev almasına engel bir ceza doğmadığı...
Kısacası, ‘VAR dinlenme tesisleri’ne hoş geldiniz. Emile Zola’nın “Adalet ancak hakikatten, saadet ancak adaletten doğabilir” sözü mevcut başarısızlığı anlatmaya fazlasıyla yeter.
TFF TEMSiLCiLERi EYÜP’E HAVA VE YOL MUHALEFETi NEDENiYLE ULAŞAMADI MI?
Sözde futbol marka değerimizin, özünde şarampolden yuvarlanmaya devam ettiği günler yaşıyoruz. Spor Toto 1.Lig’de 12 Nisan’da oynanan Eyüpspor-Gençlerbirliği maçında ‘sadece Türkiye’de olur’ kategorisinde yeni bir skandala tanıklık edildi. Gençlerbirliği’ni 2-0 öne geçiren golü atan Mete Kaan Demir, geçtiğimiz ocak ayında Eyüpspor’dan Gençlerbirliği’ne kiralık giden bir oyuncu.
SEN MiSiN GOL ATAN!
Futbolcu kardeşimiz yeni kulübünde formasını hakkıyla terletmiş ve golünü atmış. Vay efendim sen misin o golü atan! Eyüpspor Başkanı Murat Özkaya, protokol tribününden rakip yedek kulübeye kadar uzanan ve herkesin duyup “Yok artık” diyeceği boyutta etmediği söz bırakmamış. “Nasıl oynatırsınız!” diye tepkiden başlayarak oyuncusuna da “Sen bir daha Eyüp’e gelemeyeceksin!” sözlerine ve Gençlerbirliği Asbaşkanı ile sözlü tartışmaya kadar. Yerinden kalkıp kulübenin yakınına yaklaşarak bu söylemlerini sürdürmesi de enteresan. Maçın üzerinden bir hafta geçti, PFDK’dan bir disiplin sevki göremedim. Acaba Eyüp’e hava ve yol muhalefeti nedeniyle 3 temsilci de ulaşamadı mı?
PiDE, AYRAN KOLA, FRiGO
1990’larda 3 büyüklerin tribünlerinde kulağımızdan gitmeyen hoş sadaydı “Pide-ayran-kola-frigo” diye dolaşan satıcılar. İstanbulspor-Başakşehir maçında hakem Mert Güzenge VAR ekranında golü incelerken sırtında su şişeleriyle yanaşıp izleyen ziyaretçiyi görünce aklım o yıllara gitti. VAR ekranını zıt tarafa alsak çok iyi olacak. Yoksa VAR ekranı çevresinde pide-kola-ayran-frigo servisiyle halay çekilecek noktaya geleceğiz çünkü!
