Beşiktaş'ı kurtaran Galatasaraylı

Kenan Başaran yazdı.

Haberin Devamı

Kulüpler can çekişiyor. Borcu daha pahalı borçla kapatmaya çalışıyorlar. Eskiden olsa zengin başkan cebinden parayı koyar sorunu çözerdi. Bakın, bugün F.Bahçe’nin başında dünyanın da sayılı zenginlerinden bir başkan olsa dahi, kulüp bağış kampanyası yapmak zorunda kalıyor. Çünkü artık UEFA kriterleri var ve o kriterler zengin başkan modelini kaldırdı.

Buna karşın kulübü 3 milyar liranın üzerinde bir borçla devralan Ali Koç, yüklü bir hibe yaptı. F.Bahçe demek, ‘zengin’ demekti bir manasıyla. Üç büyükler için şöyle denirdi: G.Saray aristokrat, Beşiktaş halk, F.Bahçe ise tüccar takımıdır. Lakin gelinen noktada hepsi de ‘halkın takımı’ olmak zorunda. ‘Fener Ol’ kampanyası da bunun adımı.

FİKİR ERBULAK’IN

Futbolda bağış denilince akla hep Beşiktaş’ın 1976’daki ‘Bir Kibrit Çak’ kampanyası gelir. ‘Beşiktaş için kibrit çakın, 10 lira yakın’ sloganlı kampaya dair 24 Haziran 1976 tarihli Hürriyet’in spor sayfasındaki haberin üst başlığında şöyle: “Üstünkaya 3 milyon Beşiktaşlı’dan hiç değilse10’ar lira bekliyor”... Dönemin Beşiktaş Başkanı, Galatasaray Lisesi mezunu olan Mehmet Üstünkaya’dır. Transfere para arayan Üstünkaya’nın başvurduğu isim de bir G.Saraylı’dır. Dönemin İş Bankası Şube Müdürü Kemâl Onar... Onar, sarı kırmızılıların efsaneleşmiş genel sekretere ve başkanvekillerindendir. Mali işler onun sorumluluğunda olmuş ve Galatasaray Adası’nın alınması dahil, bir çok konuda baş rol oynamıştır. Beşiktaş’a 76’da can suyu olan ‘Bir Kibrit Çak’ kampanyasının örgütleciyisi de Galatasaraylı Onar’dır... Onar, meşhur kampanyanın fikrinin nasıl doğduğunu ve sonrasında neler yaptıklarını üç ciltlik ‘Hatırladıklarım’ kitabında şöyle anlatıyor: “Bir gün Altan (Erbulak) bende iken, sekreterim Mehmet Üstünkaya’nın geldiğini haber verdi. Hemen içeri almasını söyledim. Mehmet içeri girip de Altan’ı görünce hem şaşırdı, hem de sevindi. Hoşbeşten sonra konuya girdi. “Kemâlciğim, transfer için para lazım. Ne yapabiliriz?” dedi. Başladık bu konuda konuşmaya. Derken, Altan birdenbire “Durun, aklıma geldi. ‘Kibrit Çak’ kampanyası yapalım” dedi. “O da nesi?” demişiz ikimiz de aynı anda. “Yahu, bilmiyor musunuz? JF Kennedy’nin seçim kampanyası sırasında ne yaptığını okumamış mıydınız?” cevabını verdi Altan. Ben okumamıştım, meğerse Mehmet de okumamış. Altan gazeteciydi ya, başladı anlatmaya. Seçim sırasında Kennedy, bir stadyumda konuşma yapıyormuş. Birdenbire elektrikler kesilmiş (ya da kestirmiş), etraf zifiri karanlığa boğulmuş. Derhal pilli bir megafon istemiş ve dinleyenlere (seçmenlere)
hitaben “Görüyorsunuz, her taraf karanlık. Elektrik arızası varmış ama hepimiz birlik olursak karanlıkta kalmayız. Onun için lütfen hepimiz birer kibrit yakınız” demiş. Stadyumda elli bin kişi mi varmış altmış bin kişi mi ne, hepsi birer kibrit, olmayanlar da çakmaklarını yakmışlar. Ortalık pırıl pırıl aydınlık olmuş. Kennedy bunun üzerine “İşte birlik olursak her yer böyle aydınlık olur” demiş. Ve kampanya sonunda da bildiğiniz gibi ABD başkanlık seçimini kazanmış. Ne var ki, aslında stadyumda cereyan kesilmesi önceden planlanmış bir olaymış. Altan bunları anlattıktan sonra “Beşiktaş için de ‘bir kibrit çak’ kampanyası yapalım” diyerek fikri orta atmış, görevini yapmıştı. Üstünkaya ile konu üzerinde uzun uzun konuştuk. Nasıl başlayacağız, nasıl duyuracağız diye planlamaya başladık işi. İş Bankası açısından da bana cazip gelmişti. Bankamın ve şubemin adı daha çok duyulacaktı. Önce Beşiktaş Kulübü adına bir hesap açtık. Sonra Türkiye’nin dört bir tarafından, bankamızın şubeleri kanalı ile gelecek havaleler komisyon ve masraf alınmaksızın gönderilmesini sağladık. Ardından da bir basın toplantısıyla duyurduk. Büyük ilgi gördü kampanya. Rakam hatırlamıyorum ama Beşiktaş’ın transfer ödemelerine bir hayli katkı sağladı.”
Dönemin haberlerine göre Beşiktaş, ‘Bir Kibrit Çak’ kampanyasından 3 milyon lira kaynak sağladı. Toplanan bu 3 milyon lira, 1976 yılında transfere 6.5 milyon lira harcayan Beşiktaş için o dönem çok anlamlı olmuştu.

Haberin Devamı

KRİTİK ÖDEMELER YAPILDI

Haberin Devamı

Fikret Orman yönetimi 2012’de ‘Feda’ sloganıyla bir dayanışma eylemi başlatmıştı. ‘Feda’ tişörtleri satışa çıkartılmıştı ama burada esas olan nokta birliktelik ruhu oluşturmaktı. Kulübün bugün maddi olarak ikinci bir Feda’ya ihtiyacı var ama yönetim Fenerbahçe gibi bir bağış kampanyası düşünmüyor. Diğer yandan başta futbolcular olmak üzere, basketbolculara da tesislerdeki çalışanlara da maaşların ödenmesinde sıkıntı yaşanıyor. Yönetim yabancı kulüplere olan kritik ödemeleri gerçekleştirdi. Yaklaşık 9 milyon Euro’luk bir ödeme gerçekleştirildi. Yani ödeme yapılmadığı halde ‘borcum yoktur’ kâğıdını kabul etmeyen kişi ve kurumlara olan ödemeler bunlar. UEFA, 31 Mart’a kadarki ödemelerin denetimini mayıs ayında yapacak.

Haberin Devamı

35 MİLYON TARAFTARIMIZ’IN TESTİ

‘FENER OL’ kampanyası yıllardır iddia edilen “30-35 milyon taraftarımız var” söylemini de test edecek. Aziz Yıldırım’ın ‘1 Milyon Üye’ kampanyasının çıkış motivasyonlarından biri de bu ‘30-35 milyon taraftar’ inancıydı. Ama bu kampanya söz konusu taraftar sayısını teyit etmedi. En azından kulübü için harekete geçmeye hazır 1 milyon kişi bile olmadığı görüldü! Aynı durum G.Saray ve Beşiktaş için de geçerli. Kulüpler her sıkıştığında “Her taraftar 100 lira verse,
şu kadar para eder” diye yapılan hesaplar, anlamlı olmuyor. ‘Fener Ol’da ben iş insanlarından ziyade daha çok vatandaşların bağış miktarına bakacağım.

Yazarın Tüm Yazıları