Paylaş
LİGİN en disiplinli takımına karşı oynamak zordur.
Her ne kadar kendilerini Avrupa’ya taşıyan oyun kalitesini bu sene yakalayamamış olsalar da yine de sistem pratiği ve aklı olan bir takım Başakşehir...
Zaten maçın yarım saati geçtiğinde oyunda tek pozisyon olması da, rakibi kilitleme ve oyunu istediği şekle çevirme becerisini de gösteriyor.
İlk yarıda tek pozisyon verip, son bölümde net pozisyona girerek istediğini oynadı Abdullah Avcı...
TERCİH DOĞRU AMA
HAMZA Hoca, maça Sinan tercihi ile başladı.
Bugüne kadar mümkün olan maçların hepsinde sonradan oyuna alarak Sinan’ı hazırlayarak doğru yapan Hamza Hoca, bence Sinan’ı direkt oynatacağı maç için hata yaptı.
Çünkü Başakşehir takımı, zaten kademeli ve iyi defans yapan, az pozisyon veren, mücadele gücü yüksek bir takım.
Sinan, takıma faydalı oldu olmasına ama daha iyisini vereceği ve daha iyi bir başlangıç yapacağı bir rakip seçilmeliydi.
ÖNEMLİ ZAFER
Başakşehir’e karşı oynatma mecburiyeti yokken, Sinan’ı Türk Telekom Arena’da oynanacak bir karşılaşmada sahaya sürmek daha doğru bir tercih olurdu.
Hem kendi sahasında oynamanın özgüveni, hem de kendi taraftarının desteği ile sahaya çıkan Sinan daha verimli olurdu.
Bu önemli çünkü, Sinan’ın ilk maçında vereceği mesaj ve oluşacak algı sonrasında kritik olacak.
Hamza Hoca, kötü biten Astana maçı sonrası kendisi için oluşan nahoş havanın dağılmasını sağladı.
Ligdeki iddianın devam etmesi açısından önemli bir maçı firesiz ve net olarak kazanmak Hamza Hoca açısından daha önemliydi.
Kredi, zaman, güven, moral ve motivasyon kazandıran bir maç 3 puandan ötedir ve hem Hamza Hoca hem de oyuncular büyük kazanımlar ile maçtan ayrıldılar.
YASİN ÖZTEKİN’İN MAZERETİ YOK
GEÇEN sezonun en dikkat çeken ve şampiyonlukta büyük katkısı olan isim, önemli bir potansiyele sahip olan Yasin...
Evet bu sezona direkt başlayamadın, ilk tercih olmadın, hak ettiğin halde kenarda bekledin doğru.
Ama artık kendi yeteneklerini, gücünün ve etkinin farkına varıp daha fazla sorumluluk al.
Bence bu takımın Sneijder ile en etkin ve sonucu değiştirecek adamı sensin.
Hatta daha fazlasını yapabilecek meziyetlere sahipsin.
Şimdi ve tam ihtiyaç varken, sana formayı vermenin ötesinde seni Galatasaray’a ve Türkiye’ye kazandıran hocana geri ödeme ve takımına sahip çıkma zamanı.
Bunları yapabileceğine inanmıyorsan, bil ki o formayı kaybedersin.
GERİ DÖNDÜ AMA...
İlk yarı, Abdullah Avcı’nın istediği ve beklediği gibi geçti.
Galatasaray’a çok top ama az pozisyon verip, ilk yarının sonunda girdikleri net fırsatı değerlendirselerdi, planın kusursuz işlemesi sağlanacaktı.
Aslında bu pozisyon için “Muslera geri döndü” diyebiliriz.
Sezona kötü başlayan Muslera, geçen sezon görmeye çok alıştığımız sıradanmış gibi yaptığı kurtarışlardan birini bu sezon ilk defa yaparak geri dönüş yaptı.
Bu bir tarafı ile iyi haber ama diğer taraftan bakınca, Muslera çılgın kurtarışlar yapıyorsa sorun büyük demektir.
KALECİDEN ŞOV
İKİNCİ yarı, klasik Başakşehir maçı gibi geçmesi beklenirken, Abdullah Avcı’nın hamleleri her şeyi değiştirdi.
İyi oynamaya başladığı bölümde yaptığı değişiklikler, “Maçı kazandım” dediği andı ama aslında risk alıp kaybetti.
Podolski yine iyi oynamadı ama gol atarak takımına puan kazandıran adam oldu.
Muslera yine büyük kaleci olduğunu gösterdi. Umut, bildiğimiz gibi.
Girdi, işini yaptı ve golünü attı. Burak’ın olmadığı her maçta gol atan Umut sadece Astana’yı boş geçti.
Galatasaray çok iyi oynamadı ama deplasmanda ve Başakşehir’e karşı doğru oyunu oynadı.
Yani, sabırla bekledi, iyi mücadele etti, girdiğini attı. Kalecisi şov, forvetleri iş yaptı.
Paylaş