Paylaş
Dolayısıyla, taraftarın ciddi ilgisinin olacağı ve şampiyonluğa inancın mesajının verileceği düşünülüyordu. Öyle mi oldu?
Öncelikle taraftarın bu kritik maça fazla ilgi göstermemesi ilk sorundu. Sırayla devam edersek, G.Saray’ın saha içinde de önemli sorunları vardı. İlki, yavaş ve hareketsiz oyundu. İkincisi, pozisyon üretmekte zorlanmaydı. Sonuncusu, isimler ve seçimlerdi.
YASİN HATASI
G.Saray’ın temposu ve üretkenliğini artıran iki isim de yoktu sahada. Sneijder cezalıydı. Yasin ise Hamza Hoca’dan kesik yedi. Sneijder, yetenekleri ile pozisyonları finalize eden adam olma özelliği sayesinde sorun çözen adamdı. Olmayışı, öndeki düzenli ve akıllı hücum düzenini bozdu. Fakat, sarı kırmızılıların bir diğer etkili ismi olan Yasin’in olmayışı bir tercihti ve yanlıştı. Yasin olmayınca G.Saray rakip kaleye hızlı gidemeyen bir ekibe döndü. Yasin’in oyuna girmesi için 60 dakika beklemek bile gereksizdi.
BÜYÜK ŞANS...
Kötü oyunun sebepleri sadece bunlar mıydı? G.Antep’in kalabalık orta saha ile Selçuk ve Melo’ya izin vermemesi, Olcan’ın etkisiz oyunu, Burak-Umut ikilisinin ilk defa uyumsuz bir görüntü vermesi, kenarları kullanmayı isteyen ama kenar oyuncusu olmayan bir takım tercihi, görüntüyü yarışta olan bir takımdan çok, yarışı takip eden bir ekibe çevirdi.
Antep, klasik ve her zamanki oyununu oynadı, iyi mücadele etti. G.Saray ise alışılmışın dışında, beklenmedik ve kötü oynadı. Fakat bu eksiklere, çok sayıda pozisyona girilmesine rağmen, golün bir duran toptan ve Hakan’dan gelmesi büyük şanstı.
UNUTMAMALI....
G.Antep maçı, 2 önemli gerçeği bir daha ortaya koydu. Biri, Sneijder ve Yasin, bu takımın hücum zenginliğinin vazgeçilmezi ve aklıdır. Diğeri, şampiyon olmak istiyorsan her maça aynı ciddiyet ve istekle çıkmak zorundasın. İlkini Hamza Hoca unutmamalı, ikincisini de G.Saraylı futbolcular... Soz söz de Okan Hoca’ya. Okan Buruk, elindeki malzemeyle ligin en başarılı hocalarından biri olmuştur.
Paylaş