Tarihe tanıklık

Ama Başakşehir’in en büyük başarısı, rakiplerdeki Başakşehir algısı ve planları üzerinde yaptığı büyük değişimdir.

Başakşehir artık, herkesin gelip yeneceği veya yenebileceği bir takım olmaktan çıkmıştır.


iLK YARI ‘UÇURTMA’ 5’Li YOKTU
Başakşehir’in ‘uçurtma’ şeklinde sahada olan 5’lisi ilk yarı yoktu.

Adebayor’a yakın ve sert oynayan Anıl’ın oyunu, Cengiz ile Visca’ya alan bırakmayan orta saha destekli Uğur ve Ahmet’in performansı, takımın görünen lideri Emre’ye etkisiz alanda top aldıran, gizli organizatör Mossoro’yu içlerinde eriten tecrübe abidesi Selçuk ve arkadaşları.

Böyle bir ilk yarıda gol ve pozisyon bulan tarafın G.Birliği olması normaldi. İlk yarının yıldızı ise Rantie idi.


FiTiLi ATEŞLEYEN iSiM MOSSORO OLDU
İkinci yarı, senaryonun değiştiği ve Başakşehir’in geri döndüğü bir maça sahne oldu. Abdullah Avcı’nın müdahalesi, her ne kadar oyunun gidişatına bir dokunuş olarak Mustafa Pektemek ile sonuç alsa da, asıl değişimin fitilini ateşleyen Mossoro oldu.

Ligin sonunun geldiği dönemde böyle bir maçı çevirmek ancak, oyuncu kalitesi iyi, mental seviyesi yüksek, sistemi oturmuş bir takımın becereceği iştir. Ya da daha net tabirle, büyük takımların işidir.

Önümüzdeki hafta, ligin kaderininin belirleneceği maç oynanacak. Başakşehir, Trabzon’da kazanırsa ligin tarihi tekrar yazılır.