Paylaş
HER maçı final olan bir takım Galatasaray. Kaybetmeye hatta berabere kalmaya bile tahammülü olmayan, dağılması kolay, hep sınırda oynayan bir takımın oyuncusu olmak kolay değil.
Önemli 2 rakibin arkasında ciddi bir puan farkı ile yarışa dahil olmaya çalışmak değil gerçekte zorlayan.
Asıl tehlike, öndeki yarışa dahil olmaya çalışırken arkadan gelen ve Avrupa Kupası iddiası olan takımların zorlaması.
Şampiyon olmayı ve yarışın içine girmeyi hayal ederken, asıl yarışın ve sıralamanın dışında kalma durumu izah edilemez.
Başakşehir, Konya ve Kasımpaşa takımları Galatasaray için daha fazla dikkate alması gereken takımlar artık.
Kaldı ki, şampiyon olmak isteyen ve bu yarışa dahil olmak isteyen bir takım bu kadar rahat ve çok pozisyon vermez ve gol yemez.
SEMiH’SiZ ÇÖKÜŞ
Hepsini geçtim, santra vuruşundan gol yemez.
Semih’in oyundan çıkışının, Galatasaray defansını bu denli olumsuz etkilemesi bir tarafa, Hakan ve Denayer’in de hataları eklenince sonuç kaçınılmaz oldu.
Mustafa Hoca, oyuna başlarken Linnes’i tercih etmedi.
Deplasman ve farklı bir zeminde oynanacak maç için, yeni oyuncusunu riske atmak istememiş olabilir.Fakat, Galatasaray’ın elindekileri bekletme yada kullanmama gibi bir lüksü yok. Ayrıca benim için tercih ile alakalı bir diğer isim ise Yasin.
Hoca tercihini burada Olcan’dan yana kullanıyor. Yasin ile Olcan arasındaki tercihinde Yasin, daha önemli ve takım için daha uygun özelliklere sahip.
Yasin’in hızı ve çabukluğu, hem topun rakip alana hızlı taşınmasını hem de Sneijder gibi iyi top atan oyunculara alternatif yaratılmasını sağlıyor.
Sinan’ın yaptığı ve beğenilen işlerin benzeri hatta daha iyisini yapabilecek bir oyuncunun kenarda olması, Galatasaray’ın elindeki önemli bir silahı kullanmaması, en zor dönemde Galatasaray’ı zor duruma düşürdü.
Galatasaray, şampiyonluk yarışında bu kadar gerilerde kalmaya, bu kadar etkisiz oynamaya kısacası şu an yaşadığı türden durumlara hiç alışık bir kulüp değil.
ARTIK DAHA ZOR
Bundan sonraki süreç, Mustafa Denizli, takım ve bütün camia için çok zor olacak.
Ancak bu sürüç en çok takımın sıkıntı yaşayacağı ve ilk olarak oyuncular üzerinden yürüyecek bir döneme sahne olacak.
Fakat, UEFA’dan gelecek olası cezanın üstüne bir de Süper Lig’de Beşiktaş ve Fenerbahçe’nin ardında kalarak şampiyonluk yarışından bu kadar erken kopuşun sonucu, kulüpte bir olağanüstü kongredir.
Çünkü, ortaya çıkan bu tablonun bir sonucu mutlaka olacaktır.
Galatasaray’ın bu mevcut durumunun ortaya çıkmasına sebep olanlar ya hesap verecek ya da güven tazeleyecek.
MAÇIN SLOGANI:
Mehter marşı
Maçın sloganı, öncesinde, gollerde ve sonrasında çalınan Mehter Marşı’ydı. En akılda kalan şey buydu sanırım.
KADER ANI:
Semih’in çıkışı
Semih’in sakatlığı. Galatasaray onun eksikliği özellikle ilk golde, savunma direncinin düşmesinde ve savunma kalitesinde mutlak şekilde hissetti.
MAÇIN OLAYI:
Defans hataları
Her iki takım da sanki soğuktan etkilenmiş gibiydi. İki ekibinde de defans oyuncuları ve kalecilerinin hataları ile maçın sonucuna etki etti.
Teknik Direktör karnesi
M. Reşit Akçay
1-Takımının öndeki üretkenliği müdahale etmesini gerektirecek bir durum oluşturmadı.
2-Defansı bloğu hata yaptı ama değişiklik yapmasına sebep olacak düzeyde değildi.
Mustafa Denizli
1-Mustafa Hoca’nın oyuna müdahale etme şansı pek olmadı. Sakatlıklar kenarda onun elini kolunu bağladı.
2-Mustafa Hoca’nın oyuna Linnes ile başlaması beklendi ama tercihi Sabri oldu.
TRİBÜN
Tribündeki herkese teşekkürler
Ankara’da hava çok soğuktu, stadın uzak olduğunu vurgulamaya gerek bile yok. Ancak, tribüne gelen taraftarlar adeta atmosferi ısıttı. Giden herkese teşekkürler.
MAÇIN YILDIZI
Aminu
Sürati, çabukluğu ve etkinliği ile Osmanlıspor’un hücumdaki patlayıcı gücü Aminu maçın yıldızıydı. Orta sahadaki mücadelesi ve takımını organize etmesi ile Lawal da ona katıldı.
MAÇIN HAYAL KIRIKLIĞI
Muslera
Ligin ilk yarısına oynanan karşılaşmada da hatalı goller yiyen Muslera, daha sonra o eski bildiğimiz günlerine dönmüştü. Dün de iyi pozisyonlar çıkarsa da yediği golle beklentinin altında oynadı.
MAÇIN FOTOĞRAFI
Maçın fotoğrafı kesinlikle 90 dakika sonunda geldi. G.Saray’ın gerçeklerle yüzleşmesi ve şampiyonluk yarışına havlu atması.
MAÇIN HAKEMİ:
Halis Özkahya
1-Hakemlerin çok konuşulduğu bir dönemde, dün Halis Hoca iyiydi.
2-Her iki takımın oyuncuları da mücadelede iyi niyetli olunca işi kolaylaştı.
GÜZEL
SAHANIN zemini futbol oynamaya pek müsait olmasa da karşılaşmanın tempolu, bol pozisyonlu ve gollü geçmesi güzeldi.
ÇİRKİN
5 gol, görece tempolu oyun... Soğuk havaya rağmen çoğu şey olumluydu. Çirkin diye tanımlayabileceğimiz bir durum yoktu.
Paylaş