Paylaş
Fakat ilk maçtan daha zor olacağı da aşikardı. Olympiakos yakın oyunu seven, mücadeleyi ön plana çıkaran ve korkmayan bir takım. Mustafa Hoca, oyuncularını iyi motive etmiş ve rakibi iyi anlatmış. Savunma ile orta sahanın uyumu ilk yarıda kusursuzdu. Ama maçın tamamını böyle oynamamaları gerektiğini de anlatması gerekirdi. Eksik olan, savunmayı iyi yapan ama asıl işi çabuk hücum olan Regattin, Maher, Bifouma ve Ndiaye’nin rakip kaleye gitmekte zorlanmasıydı. Burada Olympiskos’un çok iyi geri koşmasının ve oyun bilgisi iyi oyuncularının da etkisi vardı.
ASLINI UNUTTU TAKLİTTE ISRAR ETTİ
İkinci yarının başında yenilen gol, belki de her iki takım adına gol bulabilecekleri tek yol olan duran toptan geldi. Sonrasında maçın hareketlendiğini ve hızlandığını gördük. Mustafa Hoca’nın, moral olarak düşen takımını kaldırmak için erken müdahale etmesi gerekirdi. Bu hamle gelmeyince, üst üste Olympiakos atakları ve gol geldi.Osmanlıspor, iyi mücadele ettiği, taktik savunmayı abarttığı ve hücumu unuttuğu bir maçta elendi. Daha doğrusu, aslını unutup taklitte ısrar edince kaybetti. İlk yarıda oyunu tutma, rakibi kontrol etme tamam. Ama ikinci yarı maçı kazanmak için hücum etmemek hataydı.
Paylaş