Paylaş
Demir İnşaat Büyükçekmece karşısında da benzer durumun oluştuğunu gördük. BSL’nin 23.maçında başlayan 5’ten, sadece Melli, Khimki karşısında 20 dakikanın üzerinde süre almıştı. İlk çeyrekte üretilen 27 sayının sebebi de bu durum. Takımın konsantrasyonu çok yüksek ve zihinsel yoğunluk sayesinde, BSL’nin çok üzerinde bir hücum keskinliğine ulaşıyorlar. Tempoyu zaten sürekli ayarlamaları da farkın açıldığı anlarda aktif dinlenme alanı yaratabiliyor. İkinci çeyrekte durumu 32-20 yapan Sinan Güler’in hızlı hücumunun, emin olun parkedekiler bile farkına varamadılar. Bu tarz düşük tempoda aniden gelen patlayıcı sayılar, rakibin dengesini altüst etti.
Yarının bitimine 5 dakika kala farkın 5’e inmesi, Demir İnşaat’ın Eşleşmeli alan savunmasını dış atışlarla cezalandırmamaktan kaynaklıydı. Bu sezon Fenerbahçe Doğuş’un hücumda durduğu anlar sezon başından beri aynı. Eğer kısalar, hücum saatinin 10 saniyesinde topu yere vururlarsa, ofansif tıkanıklık başlıyor. Asist kadar, topun dönüşüm hızı ve kaç ele temas ettiği de değerli.
İkinci yarıda Demir İnşaat’ın 48-47 ile öne geçmesi, Fenerbahçe Doğuş’u uyandırdı. Arka arkaya yaptıkları 4 top kaybıyla 8-0’lık seriyi potalarında gördüler. Sloukas’ın yaratıcı oyunu da gelince, Sarı-Lacıvertliler güvenli farkı oluşturabildiler. Müsabaka boyunca farkın ara sıra tek baskete inmesine rağmen, kontrolün hep Fenerbahçe’de olduğu gördük.
Win-win (kazan-kazan) durumunun en net göstergesi, ilk çeyrekte üretilen skor olabilir. Takımdaki herkes EuroLeague’de süre almanın yolunun, BSL’deki performanstan geçtiğini biliyor. Futbolda gördüğümüz oyuncuya muhtaç takımlar yerine, Fenerbahçe Doğuş’un oyuncuları EuroLeague’deki sürelerini arttırmak için maç ayırt etmeden oynuyorlar. Maçtan çıkacak tek negatif sonuç, Dixon’ın halen dalgalı performanslar göstermesi.
Paylaş