Paylaş
Sezon başı ne kadar umutlu ve özgüvenli başladıysak, ilk yarı biterken o kadar umutsuz ve özgüveni kırılmış bir takım var ortada, futbolda teknik, taktikten ziyade özgüveni olması her şeyden önemli…
Sahada ne duruşumuzda ne yüzlerde ne de ayakların yere basmasında güven vermiyoruz. Öne geçtik geçmesine ama maçı izlerken maçın öyle bitmeyeceği o kadar netti ki….
Özellikle maç sonunda David hocanın yaptığı çok büyük bir takıma karşı oynadık sözü her şeyin özeti rakip için kafada bu düşünce varsa 3 puanı bulmak HAYALDEN BİLE ÖTE…!
Çok yazık ligin ilk yarısı bitiyor takım hala duran topta kornerde nasıl yerleşeceğini bilmiyor. Aynı adam attığı iki golde de topu göğsüyle kontrol etti düzeltti vurdu bir Allah’ın kulu yok etrafında…
Yiğidi öldür hakkını ver demişler… Sezon başında çok eleştirdiğim Ferhat’ın her maç üstüne koyarak yükselen performansı olmasa maç çok daha erken kopacaktı…
Takım için yazacak ne var ki başkan yok, hoca yok, futbolcu yok… elde olan ne var derseniz her zamanki gibi 700km yol gidip son dakikaya kadar takımı destekleyen taraftar…
Yaptıklarınızdan utanmıyorsanız parasını vaktini ailesiyle geçireceği zamanından feda edip sizi desteklemeye gelen bu CEFAKAR İnsanlardan utanın bari….!
Başkan gitti, hoca gitti… yerine gelecek başkan resmiyette daha Ocak ayında göreve başlayacak o zamana kadar takıma hocayı kim getirecek, ACİL ihtiyaç olan transferleri kim yapacak…
Yeni göreve gelen başkan ve getireceği hoca bir haftada işe yarayacak transferi nereden bulacak…
Bilinmezliğin içinde kuru bir yaprak gibi savruluyoruz artık…
Ne tutunacak bir dalımız kaldı, Nede nereye gittiğimiz belli…
İçimiz şişti…
Yüreğimiz kabardı…
Bizi savuran bu rüzgârı arkamıza alıp tekrar ayağa kalkmamız için tek çare bir an önce belirsizlikler ortadan kalkmalı ve başkan şimdiden belirlenmeli ve kolları sıvayıp dümenin başına geçmeli… Böyle devam edersek; VAH, TÜH demek için çok geç olacak.
Paylaş