İstanbul'da sürpriz yok

İki takımın 90. Randevusunda Gençlerbirliği sürpriz kovaladı. Çünkü; bu 90 karşılaşmanın İstanbul ayaklarında başkent ekibi sadece bir kez galip gelebilmişti. Hafta içinde yaşanan sakatlıklar, sarı kart cezalısı Luccas Claro'nun yokluğu ve Ahmet Oğuz'un son dakikaya kadar oynayıp oynamayacağının belirsiz olması bu mağlubiyetin bahanelerinden birkaçı olabilir.

Sahaya sürülen kadro Alper ve Aydın tercihleri dışında iyi olsa da, oynanan oyun tam anlamıyla bir fiyaskoydu. Beşiktaş deplasmanı çok zor ancak bir hafta öncesine kadar on maçlık yenilmezlik serisine sahip olan bir takımın sahada doksan dakika ezilmemesi, oyunun kontrolünü tamamen rakibine teslim etmemesi gerektiğine inanıyorum. Maç boyunca ceza alanı içinde Gençlerbirliği adına kaleyi bulan sadece iki şut vardı ki başkent ekibi değil rakip ceza alanına girmek rakip sahada topa hakimiyet bile kuramadı.

Tüm bunlara rağmen, unutmamak lazım ki bu takım bu hoca ve bu kadroyla on maçlık yenilmezlik serisi elde etti. Eminim ki o hava tekrar yakalanacak ve işler yoluna girecektir. Taraftar bu zor günlerde takımın daha çok yanında olmalı, takıma daha çok sahip çıkmalıdır.

Bu Israr Neden?

Gençlerbirliği ne zaman defansta oynatacak oyuncu sıkıntısı çekse, Alper'i sahada görüyoruz. Hocanın tercihlerine saygı duymak gerek ancak; stoper bölgesinde bu kadar zorlanan bir oyuncuyu sahaya sürene kadar genç yetenek Mert Çetin'e de şans verilse iyi olmaz mıydı? Alper Uludağ konusundaki bu ısrara anlam veremiyorum.

Ümit hocanın bir diğer ısrarı ise Aydın Karabulut. Haftalardır dile getirilen, yazılıp çizilen bir konu. Kabul edelim ki takımın kadro derinliği yetersiz, Aydın formsuz, Manu iki haftadır yokları oynuyor. Ancak bu maçta varlığı yokluğundan daha fazla sorun yaratan Aydın'ın 68 dakika sahada kalması, başkent ekibinin hücum organizasyonlarına adeta büyük bir ket vurdu.

Yakışmıyor Şenol Hocam

Şenol Güneş, bu ülkede hemen herkesin saygı duyduğu ve milli takımdaki başarılarıyla hepimize en güzel duyguları yaşatan bir teknik adamdır. Lakin, son zamanlarda, bu güzel imajını lekelemeyi kafasına koymuş olduğu açıkça görülmektedir. Her maç bir olay, her maç sonrası gündemi işgal edecek bir açıklama ile karşımıza çıkmakta. Takımın tüm maç boyunca Gençlerbirliği'ni sürklase etmiş. Başkent ekibi uzatma dakikalarında kendi alanından taç kullanacakken el kol hareketleri ile bunu engellemek hiç yakışık alıyor mu hocam? O taç zamanında kullanılsa bile Gençlerbirliği adına tehlikeli bir atak olmayacaktı ancak o hareketniz sizin imaj hanenize bir eksi daha ekledi. İletişim fakültelerinde imaj yönetimi dersinde "Imaj nasıl yönetilmez?" Konusunun en iyi örneklerinden biri olma yolunda ilerliyorsunuz ne yazık ki.