Futbol dersi

Gençlerbirliği Ankara'da Karadeniz ekibi Trabzonspor'u Spor Toto Süper Ligin 21. Haftasında konuk etti.

Haberin Devamı

Başkent temsilcisi, rakibine futbol dersi verse de bu oyunun adaletinin olmadığı gerçeğiyle ne yazık ki yüzleşti. Son yıllarda izlediğimiz en zevkli Gençlerbirliği karşılaşmaları listesi yapsak ilk üçe girebilecek bir maç seyrettik.

Karşılaşmanın ilk düdüğünden son düdüğüne kadar Trabzonspor'a sahayı dar eden, asla boş alan bırakmayan ve Trabzonspor kalesinde her an gol kovalayan bir Gençlerbirliği sahadaydı. Burak Yılmaz'ın yokluğunda gol yollarında etkili olamamasıyla bilinen bordo mavililer bugün sahaya golcüsüyle çıksa bile nafile olurdu. Özellikle stoperler Luccas Claro ve Palitsevich'in ceza alanı içinde ve çevresinde rakibe nefes aldırmaması, kanat oyuncuları Ahmet Oğuz ve Uğur Çiftçi'nin bir iki pozisyon dışında adam kaçırmaması mücadelenin Gençlerbirliği lehine güzel geçmesinde kilit noktalardandı.

Hücum bölümünde ev sahibi ekibin nerdeyse bütün atakları Beninli yıldızı Sessegnon ile şekillendi. Takım arkadaşları son vuruşlarda daha başarılı ve şanslı olsa başkent ekibi farka giderken kendisi de asist krallığı listesine girebilirdi. Ancak yazımın başında da belirttiğim gibi bu oyunun adaleti yok, bazen ne yaparsan, ne kadar iyi oynarsan oyna eğer futbol tanrıları meşin yuvarlağın üç direğin arasından geçmesini istemiyorlarsa elinden bir şey gelmez.

Bu kadar güzelliğin arasında elbette iyi olmayan bazı şeyler de olacak. Onlardan biri Aydın Karabulut'un performansı oldu. Oyuna ikinci yarının başında Pogba'nın yerine dahil olan oyuncu bekleneni tam olarak veremedi. Alıştığımız Aydın gibi oynasa-ki Ümit Hoca bunu düşünerek oyuna aldı- skor tabelasının değişmesini sağlayabilirdi. Skuletic'in ilk yarıda altı pas içinde bomboş pozisyonda çok kötü bir kafa vuruşuyla topu dışarı yollaması maçın kırılma noktalarından biriydi. Bir diğer iyi olmayan nokta ise Trabzonsporlu oyuncularla ilgili, bordo mavililer neredeyse hakemin her kararına itiraz ettiler. Bu kadar çok hakeme oynamak yerine rakibe karşı topla oynasalardı kendileri adına daha faydalı olurdu. Hazır laf hakeme gelmişken maçın genelinde iyi olsa da, Trabzonspor'un penaltı pozisyonunda verdiği karar yanlıştı. Hopf penaltıyı kurtarırken sadece takımını değil hakemi de kurtarmış oldu. Değinilmesi gereken bir diğer nokta ise her pozisyonda Sessegnon'u faul ile durduran Sosa'ya bir türlü çıkarmadığı ikinci sarı karttı.

Bu sonuçla Gençlerbirliği ligde yenilmezlik serisini sekiz maça puanını ise 22'ye çıkardı. Tarafım da dahil olmak üzere her taraftan ve herkesten eleştiri yağmuruna tutulan teknik yönetimin hem ara transferde yaptığı transferlerle hem de oynattığı bu oyunla büyük bir alkışı hak ettiğini söylemek gerek. Bugün taraftar uzun zaman sonra stadı terk ederken takımın oyununda dolayı mutluydu.

Yazarın Tüm Yazıları