Kazanma Disiplini

İlk yarı bitmeden hemen önce Göztepe maçı ile devreyi kapatırken de, ikinci yarının hemen öncesinde Türkiye Kupasında yine İzmir takımlarından Bucaspor ile perdelerini araladı. Hayır, kupa maçı deyince hemen akıllara yedekler gelmesin. Bu sefer durum farklı! Fatih Terim, neredeyse as kadrosuyla takımının havasını bozmamak ve Kayserispor maçı öncesi son rötuşlarını yapmak adına seçmişti bu hamleyi.

Ve rakip de 2. Lig de oynuyor diye hiç küçümsenecek bir oyun sergilemiyordu.

Maç o kadar istekli başlamıştı ki, bir oraya bir buraya giden top ağlarla buluşmak için naz yapıyordu.
Dakikalar 14’ü gösterdiğinde Galatasaray ağırlığını koymaya başlamıştı. Aslanların net olarak yakaladığı pozisyonlar, bir türlü gol olarak karşılık bulamıyordu. Ancak takımın golcüsü lehine çevirmeyi çok iyi bilecekti. İşi bu! Gomis, Yasin Öztekin’in asisti ile skoru 1-0’a getirdi.

Belhanda bugün on numaralı formaya yakışır hakkını verdi. Sorumluluk aldı, koştu, savundu, onun klasik şık bilek paslarını dahi yaptı ve sonunda on numaranın altını çizebilmişti. Keza aynı şekilde, Feghouli’de de Fatih Hocalı kampın etkilerini izlettirdiler.  Uzun süredir sarı kırmızlı ekibi yalnız bırakan Mariano’da aynı sorumluluğu almıştı. Paslar yerini bulduğu esnada Yasin Öztekin’in klas ve müthiş golüyle skoru 2-0’a getirmişti.

Halbuki birkaç dakika öncesi, neler neler kaçırmıştı, sarı kırmızılı ekip... Skorun arkasına sığınmayan aslanlar, oyuncuların istekleri uzun süredir beklenen hırs, güven tazeliyordu. Arada bir Galatasaray’ın kalesi de yoklasa da savunma dersine fazlasıyla iyi çalışmıştı.

İkinci yarı itibariyle Feghouli ile üçüncü golü bulunca, Galatasaray’daki rahatlama oyuna yansıdı. Oyun ahlakı, standardında büyük gelişim kaydeden aslanlar, ikinci yarı için şampiyonluk yarışına asılacağını ispatladı.

Galatasaray, Türkiye Kupasında çeyrek finale yükselmesi şöyle dursun, Fatih Hoca ile 10 günlük kamp dönemi her anlamda verimli geçtiğinin göstergesiydi. Bir dipnotta Latovlevici’ye, sakatlıklar ve oyundan uzak kalmasına rağmen oyuncu karakteri ve kumaşı olduğunu hissettirdi.

Sonuçta; Teknik direktörleri Fatih Terim’in rahle-i tedrisinden geçmiş oyuncular, İzmirli taraftarın maça ilgisi ve İzmir gibi nefis bir şehrin takımı... Tek tük olumsuzluklar dışında, alt liglerin kalitesinin artması, Galatasaray ekibinin lige hazır duruşu, tatlı bir telaş sarmıyor değil. Peki ya bundan sonrası? Kafadaki soruların cevap bulabilmesi adına biraz daha baharı bekleyeceğiz sanırım.