Bambaşka Bir Galatasaray

Büşra Yazla yazdı.

Haberin Devamı

Spor ile istatistik iç içedir. Futbol bundan biraz daha sıyrılarak, öne çıktığını yadsıyamayız. En yakınlarda gelen video hakem uygulaması dahi dostluklarını gösterir nitelikte.

Bu maça döndüğümüzde 44 kez beraber top koşturan Kayserispor ve Galatasaray maçları baskın bir şekilde 26 galibiyetle İstanbul tarafı üstünken, buna sadece üç kez olarak karşılık veren Kayseri takımı bu sefer lehine çevirmek istedi. Haksız da sayılmazlardı! Çünkü sezona damga vuran ekip ligde ilk beşi zorladıklarını açık ara gösterdiler.

Ne var ki planları işlemeyecekti. Hiç de ummadıkları bir şekilde, baskılı ve önde giden Galatasaray, Kayserispor’u oynatmadı. Ve doğal olarak aslanların ilk şutu kaleyi bulacaktı.
Topuk pası ve topun kenarlardaki ayak oyunları ile Yasin Öztekin - Rodrıuges paslaşması sonucunda Eren Derdiyok’un golü ile muhteşem bir başlangıç yaptı. Kendini bulan Galatasaray ara vermeden; Feghouli’nin klas asistiyle ilk yarı golü bulunmayan Eren Derdiyok henüz maçın başında iki gol bularak, Gomis’i aratmadı.
Birinci sınıf futbol ile Kayserispor’u neredeyse sahadan sildi. İki gollü üstünlükle rahatlamış, oyun hâkimiyetini izlettirdi. Kanatlardan gelen her topta aslanlar, tehlike arz ediyordu.

Haberin Devamı

Maicon, Fernando, Gomis sakatlıkları şöyle dursun, Belhanda gibi bir oyuncusu kenarda oturuyorsa maçı ne denli hızlı ve bitirici olması istediğini açıkça söylüyordu Fatih Hoca. Ve bunu Feghouli ile ispatladı. Pek tabi ki Belhanda’dan vazgeçmeyecektir. 2-0’dan sonra Kayserispor tempoyu kendi lehine çevirmek adına daha öne çıkan ve risk alan görüntüsü ile baskı yapmaya başladı.

İkinci yarı içinde elbet söyleyeceklerini fazlasıyla biriktiren bir takım vardı: Kayserispor! İlk yarıyı unutturmak adına bambaşka bir Kayseri takımı sahadaydı. Muslera’yı zorlayan toplar en nihayetinde gol olarak geri dönecekti. Umut Bulut kaldığı yerden devam dedi ve skoru 2-1’e getirdi.  İkinci yarı hareketli oynayan ve bilhassa Deniz Türüç’ün oyuna katkısı sahaya üstünlüğünü koyacaktı. Evet, bu hızlı çıkışına dur diyecek olan da Fatih Terim’di. Hemen Tolga Ciğerci hamlesi, ardından Sinan Gümüş’ü oyuna sürmesi bir nebze de olsa takımını rahatlatacaktı. Türkiye Kupası’nda oynadığı oyunlar sonucunda özgüveni yerine gelen Sinan Gümüş ile gol pozisyonlarını yakalaması ve maçın son 10 dakikası neredeyse iki kale arasında mekik dokunacaktı.

Haberin Devamı


Belki takımının son golünü Sinan Gümüş atamasa da maçın en başından beri performansıyla katkı yapan Rodrıgues’ten gelecekti. Aslında bir nevi kendini ödüllendirdi. Maç adına son bir yorumu da Muslera’ya sakladım elbet. Taffarel’in gelişi adeta üzerinden okunuyordu. Kalesini yoklayan bir tek Umıt Bulut hariç herkese karşı devleşecekti. Kurtarışları aslında sadece kendi adına değildi, bu üç puan pek ala Muslera’ya da armağan olmalı.

Hayır, istatistikler şaşmadı. Belki biraz, çünkü en az gol gören Kayseri takımı bugün Galatasaray’a çözüm üretemedi. Ancak aslanlar istatistiğini katlayarak liderlik koltuğunu istemeye devam edeceğini açık bir dille ifade ediyordu. Fatih Hoca’nın gelişinden bu yana takımında ruhu ortaya çıkacaktı, asıl mesele sona maça kadar sürdürecek mi? Fatih Hoca, Galatasaray ile bambaşka!

Yazarın Tüm Yazıları