Paylaş
Banvit, Tahincioğlu Basketol Süper Ligi’nin 14. Haftasında Galatasaray Odeabank’ı 91-72 mağlup ederek galibiyet serisini 6 maça çıkardı.
Alınan farklı galibiyet, Galatasaray Odeabank’ın mevcut durumuyla bir hayli örtüşüyor. Hep bir zorlama halinde Galatasaray Odeabank ancak maçlar bir noktada kopuyor. Banvit karşısında, Richard Hendrix’in de yokluğu işleri çok daha zor hale getirdi. Boyalı alan rotasyonunda Ege Arar dışında kimse yoktu. Maçın kopma anı da üçüncü periyodun bitimine 6:22 kala Ege Arar’ın yerine DaJuan Summers’a bırakmasıydı zaten.
Maç başına dönelim. İlk çeyreği Banvit 18-13 önde kapadı ancak çeyreğin uzunca bir süresi her iki taraf için de temposuz hücumlarla geçti. Hücumlar mümkün olduğunca potaya yakın oynandı ancak bu tercih, kısaların topsuz hareketleri ve üç sayı isabetleriyle birleşmeyince etkileyici bir sonuç almak da mümkün olmadı.
İkinci periyotta, maçı kazanma yolunda ilk adım Banvit’ten geldi. Banvit başantrenörü Saso Filiposvski ikinci periyodun önemli bir bölümünde Erkin Şenel, Rıdvan Öncel, Tolga Geçim, Angelo Caloiaro, Damian Kulig beşini kullandı. Yaş ve tecrübeden bağımsız olarak, oyuncu özellikleri merkezli değerlendirme yapıldığında bu beşin birbirini tamamlayan oyuncu profillerinden oluştuğunu görmek mümkün. Şöyle ki;
Her şeyden önce kısalara penetre koridoru açan şutör bir beş bu. Tolga ve Rıdvan keskin şutörler değil ancak onlara Gasper Vidmar muamelesi yapmak da imkansız. Rıdvan her geçen maç biraz daha değerli hale gelen etkili bir penetreci, boşluk bulduğunda yüksek bir süratle ilerliyor potaya. Erkin, Banvit altyapısının bizlere izlettiği ilk şutör belki de. Caloiaro ve Kulig de topsuz oyunda çok doğru pozisyon olan oyuncular. Özellikle Caloiaro son haftalarda rakip savunmaların verdiği her açığı dolduran oyuncu oluyor. Son olarak da Tolga, gelişimi için övgü dolu cümleler kurmak mümkün olmasa da, topla potaya giden Rıdvan ve doğru pozisyon alabilen şutörlere servis yapacak yetilere sahip.
Tüm bunlar sahada da karşılığını buldu. Filipovski’nin bu beşi bilinçli olarak oluşturduğundan şüpheliyim ancak en nihayetinde sahada arzu ettiği verimi almayı başardı. İkinci periyodun sonlarına kadar tabi. Hücumda herhangi bir tekleme yaşanmadı. Ancak Vidmar’ı kenarda tutup, Rıdvan’ı tek direnç merkezi olarak kullanmak savunmada birtakım sorunları da beraberinde getirdi.
Galatasaray Odeabank’ı, ilk yarıda maçın için de tutan da Banvit’in savunmada yaşadığı sıkıntıları değerlendirmek oldu. Galatasaray Odeabank, ikili oyunlarda Kulig’i potadan uzaklaştırarak üç sayı çizgisi ile çember arasında ciddi bir penetre koridoru açtı. Bu koridorları iyi değerlendirdi ve çember etrafında kolay sayılar ve basket fauller bularak ikinci çeyrekte 27 sayı atmayı başardı. Sorun, Galatasaray Odeabank’ın, mekaniğini bozamadığı Banvit hücumunun da aynı çeyrek içerisinde 25 sayı atmış olması. Son derece iyi bir hücum performansı ile bir devrede elde edilen sadece 2 sayılık bir avantaj ve devre sonucu olarak 43-40 Banvit üstünlüğü… 27 sayı atılan bir çeyrekte arzu edilen bu olmasa gerek.
İkinci yarı her iki taraf için de kötü başladı. Özellikle hücum tarafında. Galatasaray Odeabank’ın üçüncü periyottaki ilk sayısı 8:55 kala Henry Walker’ın üçlüğüyle geldi. Bir sonraki sayısını ise ancak çeyrek bitimine 5:19 kala bulabildi. Bu; 3 dakikayı aşan bir sürenin sayı atamadan geçildiğine işaret ediyor. Galatasaray Odeabank adına bu bölümde işlerin sarpa sarmasını, Banvit’in de çeyreğin ilk 4 dakikasında 7 sayı atabilmesi dengeledi. Kırılma anı, bir kez daha altını çizmek gerekir, üçüncü çeyrek bitimine 6:22 kala Ege’nin oyundan çıkması oldu. Ege’nin, faul problemi yaşamadığı bir dönemde, oyundan çıkmasıyla Galatasaray Odeabank, sırtı dönük topla buluşan Vidmar’a sürekli yardım getirmek zorunda kaldı. Bu yardımlarla Vidmar zaman zaman 3 Banvit oyuncusuyla aynı anda boğuştu. Aynı zamanda, Galatasaray Odeabank, Vidmar’ın potaya dönüş açılarına da destek kuvvet getirdi. Yani savunmada 4 kişi Vidmar’ı durdurmak üzere görevlendirilmiş oldu. Bu, sağlıklı bir strateji değil. Banvit de maçı bu bölümde kopardı.
Ege, 4 sayıda bıraktığı farkı üçüncü çeyrek bitimine 2:22 kala oyuna girdiğinde 11’de buldu. Mesele, Ege’nin özel bir çember savunucusu olması değil. Zaten savunmada hâlâ ciddi sorunlar yaşıyor Ege ve kayda değer bir ilerleme kat edebilmiş değil. Burada asıl mevzu, onun oyundan çıkmasının ardından herhangi bir savunma planının olmaması. Şu nokta açıktır: Hendrix’in olmadığı bir günde, Vidmar 24, Ege 16 dakika oynayamaz. Bu rakamlar sorunlu. Aksi yönde bir tercih, sağlam savunma planlarıyla haklı çıkartılabilir. O da yoktu.
Nitekim Banvit, son periyoda doğru iyiden iyiye farkı açmaya başladı. Vidmar, son haftalarda oldukça formda. Galatasaray Odeabank karşısında da öyleydi. Top dolaşımın kaynağında o yer aldı ve oldukça akıcı hücum etti Banvit. Tolga ve Tony Taylor’ın 5, Adonis Thomas’ın 4, Caloiaro’nun 3 ve Vidmar’ın 2 asist yapmış olması oyuna dayanak teşkil eden rakamlar. Netice itibariyle Banvit, saha içi ve dışında ciddi sıkıntılar yaşayan Galatasaray Odeabank karşısında rahat bir galibiyet aldı.
Galatasaray Odeabank tarafında ise bundan sonrası için de daha iyisini beklemek zor. Taraftarın takımla bağını kopardığı açık. Eldeki oyuncular sezon ilerledikçe ileri gitmiyorlar, takım da aynı şekilde. Öte yandan form tutmaya başlayan rakipler var. Sorunların çözümü hiç kolay değil.
Paylaş