Paylaş
Sezonun zorlu dönemeçlerinden birini geride bırakan Trabzonspor, seçme şansı olsa Galatasaray derbisini bu dönemde oynamayı tercih etmezdi kuşkusuz. Geride kalan son üç maçından hiç beklemediği sonuçlarla ayrılan bordo mavililer, biraz şanssızlık, biraz sakatlıklar, biraz performans eksikliği yüzünden bu durumda olsa da sonuçta hem Şampiyonlar Ligi’nden elendi hem de ligde Antalyaspor’a farklı yenilerek moral kaybetti. Kaybettiği sadece moral de değildi; Uğurcan, Bakasetas, Visca ve Hamsik gibi dört kilit oyuncusundan yoksun ve forvet hattında tek başına kala kala yorgun Cornelius’la geçen sene ezbere saydığımız ilk 11’inden oldukça farklı çıktı maça.
YORGUN VE MORALSiZ
Galatasaray, yorgun ve moralsiz rakibi karşısında, Mertens takviyeli ilk 11’iyle ve kazanma düşüncesiyle sahadaydı. Geçen sezon olduğu gibi bu sezon da kazanmak zorunda olduğu maçlarda zorlansa da, aldığı iki galibiyette oyunundan ziyade şans ve Gomis faktörüyle puanlara uzansa da, set oyununu daha tam oturtamamış ve geçen sezondaki gibi, kendinden zayıf rakiplere karşı oyun üstünlüğünü kuramasa da, sahip olmadığı tek şey zaman ve geçen sezondan sonra kimse ona bu toleransı göstermeyecek.
Kaybetmeye iki tarafın da tahammülü olmayan maç işte bu ortamda ve beklenmeyen yüksek tempoda başladı. Özellikle ilk yarıda karşılıklı ataklarla geçen, maçın tamamında da golü aramaktan vazgeçmeyen iki takım arasında daha net pozisyonları kaçıran taraf Galatasaray’dı ve özellikle dakika 31’de kaçırması atmasından daha zor olan bir pozisyonda Mertens, Yunus Akgün’ün ‘al da at’ tadındaki pasını kaleciye hizalayınca öne geçme şansını kullanamamış oldu.
İki takımın da savunma zaaflarının diğer takım tarafından kullanılamadığı maçta, galibiyeti kaçıran taraf G.Saray oldu. Birer puan iki takımı da sevindirmese de rahatlattı.
Paylaş