Paylaş
Basketbol, futbolun tahtına göz dikti…
Bize her hafta ayrı bir heyecan yaşatıyor…
Salonlar, stadyumların aksine doluyor…
Şubat ayına geldik;
Avrupa’da kadın erkek tam, 15 takımımız yoluna devam ediyor…
Kadınlar Avrupa Kupası’nda çeyrek finale kalan sekiz takımdan dördü bizim takımlarımız…
Bunun anlamı şu;
Bizi yarı finaller, finaller, şampiyonluklar bekliyor…
Hazırlıklı olmak lazım…
Kalplerimizin yerinden fırladığı, koltuğumuzda oturamayacağımız maçlar bizi bekliyor…
Bahar ayı çok güzel geçeceğe benziyor…
Bizi basketbol şöleni bekliyor…
***
Efes dün akşam, 1980 li yıllardan bir gece daha yaşattı bize…
O yıllarda Avrupa’nın dev markalarını yenmesine alışmıştık.
Özellikle Yunan takımlarına evinde hüsrana uğratırdık…
Yenilmeye alışmış bizlerin moral kaynağı olmuştu Efes…
Kendi kaynağından yetiştirdiği oyuncular ile Türk sporundaki ezikliğimi, Efes ile atmışımdır…
Bizim de yapabileceğimize inanmışımdır…
Basketbolu ülkeye sevdiren kulüptür…
Her türlü yasak ve engellemeye rağmen yatırımı hiç kesmemiş yoluna devam etmiştir.
Aradan 15 yıl geçti…
Yarıştan hiç kopmadılar ama başa güreşemediler…
Ben bugünkü takımı o takıma benzetiyorum…
İçinde Furkan, Cedi, Doğuş gibi gençlerimizin olduğu, sert müdafaa yapan, hiç yılmayan, kesinlikle kırılmayan bir takım…
Arkasında da basketbol sever gençlerin oluşturduğu bir taraftar topluluğu…
Güneşli günler bekliyor gibi bizi…
***
Fenerbahçe Ülker; Basketbolun mihenk taşlarından…
Olmaz ise olmazı…
Avrupa’da uzun süredir ektiğini biçemiyor.
Ancak bu yıl bana daha çok umut veriyor…
Bugün İspanyol liginin liderini evinde yendiler…
Üçüncü dış saha maçında, üçüncü galibiyeti aldılar…
Çok iyi oynamadılar ancak kazandılar…
Bu gece için;
Puandan mutlu olup geceden ders çıkarmamız lazım…
Çok top kaybı yaptık. Çok hücum ribaundu verdik…
Ancak kazanmayı bildik…
Vesely ve Bjelica Avrupa’nın en etkili 4 numaraları...
Goudelock ise tam bir nişancı…
Oyun sıkıştığında maymuncuk gibi…
Bogdanovic ise geleceğin büyük yıldızı...
Tüm takımlar ile kafa kafaya oynayabilecek bir kadroya sahip…
Fenerbahçe’de bu işin sonuna kadar gidebilir…
***
Kaderin cilvesi bu iki takımımızda aynı guruptalar…
Yer kapma savaşında birbiri ile karşılaşacaklar…
Her ikisinin de 3 er galibiyeti 2 şer yenilgisi var…
İki hafta sonra Abdi İpekçi’de; Avrupa liginde bir Türk derbisi yaşanacak…
Keyfini çıkarmak lazım…
****
Galatasaray ise her gün ölüyor ve her gün küllerinden yeniden doğuyor…
Bir yanda para sıkıntısı nedeni ile ayrılan ve idmana çıkmayan oyuncular var…
Öte yandan bunu bile fırsata dönüştüren bir akıl…
Sıkıntıyı fırsat olarak bile kullanabiliyor…
Güç kaybedeceğine güçleniyorlar...
Gidenler içinde bir tek Furkan bana “ah” dedirtti.
Buna karşın Patric Young, eksiği fazlası ile doldurdu…
Uşak şehrine yazık oldu ama Carter da ekstrası oldu…
Bugün Panatinaikos’a yenildiler…
Ancak Cim bom, küllerinden doğmaya alışkın bir takım…
Her an bir şeyleri yapabilecek gibi duruyorlar…
Dileğim üç takımımızdan en az birini Madrid’ de görmek…
***
Ancak önümüzde büyük bir duvar var…
Büyük bir karteli fena halde zorluyoruz.
İspanyol, Yunan, CSKA ve Maccabi tekelini yıkmak hiç kolay değil…
Onlar, Türk takımlarını kenar süsü olarak görmeye alıştı…
Pek güzel süslüyoruz Euro ligi…
Ancak iş, Final Four’a geldi mi;
“Hoop” diyorlar…
Düdüklerin sesi şimdiden geliyor kulağıma…
Bu hafta devreye girmediler…
Ancak, Efes ve Fener’in, CSKA maçlarında başroldeydiler…
Pastayı paylaşmak istemiyorlar.
Bunu da aşmak zorunda takımlarımız…
Ben inanıyorum.
Güneşe kar dayanmazmış.
Eriteceğiz bu kardan duvarı.
Bekle bizi Madrid;
Bir takımımız atacağız oraya…
Paylaş