Sıra siyasi reformlarda

TÜRKİYE yarından itibaren, kaderiyle ilgili çok önemli bir sürece giriyor.

'Yarından itibaren' diye bir tarih koymamın nedeni, Anayasa değişikliğinden önceki son MGK toplantısının yarın yapılacak olması.

Türkiye'nin zirvesi yarın ya bir ileri iki geri gelenekselliğini kırarak değişim için kararlı bir biçimde düğmeye basacak ya da Avrupa treni ile makasları açacak.

Ekonomik reformlar konusunda önemli adımları kısa zamanda atma başarısını gösteren Türkiye, aynı başarıyı siyasi reformlar konusunda gösterebilecek mi?

Yarınki MGK toplantısı, bu açıdan önemli işaretler taşıyacak.

* * *

DÜNKÜ yazımda sormuştum, acaba Mesut Yılmaz bu toplantıda ulusal güvenlik konusunu tartışmaya açacak mı diye?

Fikret Bila'nın Milliyet'te dün yayınlanan yazısından, Yılmaz'ın Anayasa değişiklikleriyle ilgili olarak konuşacağını öğrendik.

Önemli olan da bu nokta zaten. Avrupa Birliği'nin Kopenhag kriterlerini bir an önce hayata geçirecek yasal zeminin hazırlanması.

Yoksa, ulusal güvenlik tartışması afaki bir çerçeve. Yılmaz konuşmalı. Aslında o toplantıda Dışişleri Bakanı Cem de bulunacak büyük bir olasılıkla ama Cem, Avrupa Birliği sürecinin sadece 'dış ilişkileri' ile kendisini sınırladığından, Türkiye'nin atması gereken adımlar konusunda tamamen sessizliğe gömülmüş durumda.

Yine de Avrupa Birliği'nin, sonbaharda tamamlayacağı Türkiye ile ilgili ilerleme raporunun önemini anlatacaktır herhalde.

* * *

KENDİMİZİ kandırmayalım, eğer Avrupa Birliği bugüne kadar Türkiye'ye 'ne yapıyorsunuz' demediyse bu, Brüksel'in işi aceleye getirmeme eğiliminden kaynaklanıyor, yoksa Türkiye'de her şeyin çok iyi gitmesinden değil.

Kamuoyuna yansımadı ama Brüksel, Cem ve Yılmaz'ın temasları sırasında Kürtçe yayın yapan televizyon ve radyolar konusunda verdikleri rakamların doğruluğunu yeniden araştırıyor.

Kıbrıs da büyüteç altında.

Böylesine kritik bir dönemde MGK toplantısı önem kazanıyor. 'Atılacak adımların ulusal güvenlik ve ulusal bütünlük açısından bazı olumsuz gelişmelere yol açabileceği' endişeleri, demokratikleşme cesaretine ağır basmamalı. Yoksa Meclis'i üzerine düşen MGK gölgesinden kurtarmak zor olacak. Bugüne kadar olduğu gibi.

***

BU toplantı, herkesin içyüzünü ortaya koyacak. Ulusal güvenlik gerekçeleri ardına sığınarak Türkiye'nin Avrupa Birliği ile entegrasyonunun engellendiğini söyleyen ANAP lideri, inandığı gerçek için bakalım ne yapacak?

Helsinki kararıyla övünen Başbakan ağırlığını koyacak mı?

Resmi açıklamalarında Avrupa Birliği hedefine bağlı olduklarını her fırsatta yineleyen MGK'nın askeri kanadı da, ipoteğini kaldırıp Türkiye'ye Avrupa Yolunu açacak mı?

Ya Cumhurbaşkanı? Türkiye'nin geleceğinin Avrupa'da olduğunu söyleyen Sezer, değişimin arkasında ne kadar duracak?

* * *

DAHA fazla oyalamayın Türkiye'yi. Halkın sesine kulak verin. Anketler, Türkiye'de Avrupa Birliği'nden yana olanların yüzde 70'lere çıktığını gösteriyor. Modernleşme ve değişim istiyor bu ülkenin insanları.

Bu talebi hayata geçirmek için devletin kolları sıvadığı mesajı çıkmalı yarınki MGK'dan.

Emin olun bunun sonuçları ekonomiyi de etkileyecek. Dolardaki histeri krizlerini, yabancı sermayenin çekimserliğini kırmanın en sağlam yolu bu. Bu, ulusal güvenlik yolu.
Yazarın Tüm Yazıları