Sıcaklarda yol almak

Sıcakların epey arttığı bugünlerde tatile gidebilmek çok güzel de çocuklarla beraber yol kısmı gerçekten biraz zor.

Hangi yaşta olurlarsa olsunlar, hangi vasıtayı kullanırsanız kullanın, çocukları yol aşamasında oyalamak gerçekten zor ve zahmetli. Hele hele bu vasıta çocuğunuzun midesini bulandırıyorsa... Her ne kadar zor olsa da, bu bütün yazı evde geçireceğimiz anlamına gelmiyor. Uzak veya yakın bir yerlere kaçmadan olmaz. Peki bu durumda nasıl bir hazırlık içinde olmamız gerekiyor. Yanımızda neler olmalı, neler yapmalıyız?

İYİ SEÇİLMİŞ BİR ARABA KOLTUĞU

Eğer araba ile yolculuk yapılacaksa ki genellikle yapılan yolculuklar arabalarla oluyor iyi seçilmiş bir araba koltuğu çocuklar için her şeyden önemlidir. Kumaşının terletmeyen türden olması, iyi ve doğru yerleştirilmesi, çocuğunuzun ebatlarına uygun olması gibi temel kontrolleri asla atlamamalısınız. Bu konuda iki büyük firma olan Maxi Cosy ve Britax Römer yetkilileri aileleri her zaman bu konuda uyardıklarını, koltuk seçiminin ve kullanımının önemini anlatmak için pek çok farklı çalışmalar yaptıklarını söylüyorlar. Çünkü koltukları alıp yanlış kullananların sayısı da bir o kadar fazla. Ön koltuğa yerleştirenler, arka koltuğa koyup bağlamadan öylece orada tutanlar da var. Yani bir tek almak yetmiyor, doğru kullanmak da çok önemli.

YOL ÇANTASINI UNUTMAYIN

Yola çıkmadan önce ayrı bir tane yol çantası yapmak iyi olur. Bunun içine yedek kıyafet, kullanıyorsa bez, emzik, ıslak ve kuru mendil, su, meyve, biraz tatlı ve tuzlu yiyecek gibi temel ihtiyaç malzemelerini koyabilirsiniz. Unutmayın ki arabalar arızalanabilir ve yol ortasında kalabilirsiniz. Yiyecek ve içeceğin bulunması o zamanlarda çok önemli olur.

KLİMAYA DİKKAT

Çocuğunuzu giydirirken arabanın ısısını göz önünde bulundurun. Klima çalıştıracaksanız ona göre, açık pencere ile gidecekseniz ona göre giydirin. Açık pencerede bir şort ve atlet yeterli olur. Klima için kısa kollu tişört de uygundur. Ama klima derecesini abartmayın ve çocuğun direkt üstüne üfürmemesine dikkat edin.

ARABA TUTMASINA KARŞI TEDBİR

Küçük naylon poşetler de yanınızda olsun. Hem çöpleri biriktirmek için iyidir hem de çocuğunuzu araba tutarsa acil olarak kusma durumunda bu torbalar işe yarar. Araba tutması çocuklarda çok sık rastlanan bir durumdur. Sıcak da bunun olasılığını arttırır. Özellikle de virajlı yollar. Bazı yemekler bazı çocuklara daha fazla dokunur. Bu yüzden yola çıkmadan önce çocuğunuza vereceğiniz yemekler önemlidir. Daha önce başınıza bu tip bir şey gelmişse, önceden ne yediğini hatırlamaya çalışın. Mesela yumurta ona dokunuyorsa yol öncesinde yedirmeyin. Zaten ağır hiçbir şey yedirmeyin. Boş mide de doğru değil. O yüzden hafif bir yemek en doğrusu olur. Asitli meyve suları yerine doğal olanları tercih edin. Klima çalıştırıyorsanız bile arada pencereleri açarak arabayı havalandırın. Ya da ona biraz hava gelebilecek bir pencereyi hafif açık bırakın. Çocuğunuz konuşabiliyorsa ona midesi bulandığı anda bunu size söylemesini isteyin. Böylece çıkarmadan yetişebilir, arabayı durdurabilirsiniz. Biraz dışarı çıkıp dolaşmak onu rahatlatacaktır. Aksi takdirde işiniz biraz zorlaşır. Piyasada satılan bazı ilaçları da doktorunuza sorarak yardım alabilirsiniz. Yola çıkmadan önce verebileceğiniz bu ilaçlar onu biraz rahatlatabilir.

NASIL OYALAYACAKSINIZ?

Çocuğu yolda oyalamak çok önemlidir. Çünkü bir süre sonra yol onun için çok sıkıcı olmaya başlar. Seyahatinizi onun uyuyabileceği saatlere göre ayarlarsanız daha iyi olur. Uykuda geçen süre sizin için de onun için de daha kolaydır. Uyanık olduğu zamanlarda elinin altında birkaç küçük oyuncak olması oyalanmasına yardımcı olur. Bir de müzik tabii. Onun sevdiği müzik parçalarını yanınıza almayı, beraber şarkı söylemeyi ihmal etmeyin. Biraz daha büyük çocuklarla kelime oyunları oynayabilirsiniz. Arabada mümkünse onları yalnız bırakmamak, yanlarında oturmak hem güvenlik hem de oyalanma açısından daha iyi olur. Çocuklarınıza küçük yol sürprizleri hazırlayabilirsiniz. Belli aşamalarda minik hediyelerle (ki bu çiklet ya da dondurma da olabilir) onun yolda eğlenmesini sağlayabilirsiniz.

KAPILARI KONTROL EDİN

Kapıların kilitlerini daima kontrol edin. Ağır cisimleri arka pencere önüne koymayın, herhangi bir fren durumunda çocuğunuzun üzerine düşebilecek şekilde yerleştirmekten kaçının. Çocuklar büyüdükçe onları arabada zaptetmek de zorlaşır. Ona araba kurallarını mümkün olduğunca erken öğretmek gerekir. Hangi taraftan inip bineceğini, kapıları açmadan önce yolu kontrol edeceğini, seyir sırasında asla pencereden elini, kolunu ya da başını çıkartmaması gerektiğini ve hatta kendi kapısını kilitlemesini bile ne kadar önce öğrenirse o kadar iyi olur. Siz yine de o biliyor diye kontrol etmeyi ihmal etmeyin.

Çocuklarla tatil hakkında her şey

Eğer her dönem çok seyahat eden bir aile iseniz mutlaka elinizin altında olması gereken yeni çıkan bir kitap Çocuklarla Tatil Hakkında Her Şey (Novamedya). Bu kitapta bulunan 207 öneri ve 16 yaratıcı oyun çok ilginizi çekecek. 0-12 yaşlar arasındaki çocuklar için her türlü tatil ve seyahat bilgisine bu kitaptan ulaşabilirsiniz.

Bu kadar güzel, yetenekli, başarılı olup da kendi genlerinden bir çocuk yapma sevdasını taşımamaları ayrı bir olgunluk

Angelina Jolie’yi ilk tanımam, ruh hastası bir kızı canlandırdığı ve Oscar da aldığı ‘Girl, interrupted!’ filmi olmuştu. Bakımsız, hasta olan görüntüsü ile bile filmde dikkat çekici idi. Sonra da zaten çeşitli şekillerde bir afet olarak karşımıza çıktı, sinirlerimizi bozdu, umutlarımızı kırdı! Enteresan bir kadındı. Pek çok Türk aile tipinin takdir etmeyeceği bir tip: Bol dövmeli, boynunda bir tüpte kocasının kanını taşıyan, asi bir kadın. Şımarık, arsız falan olsa gerek!!!

Ben ise hep bayıldım o kadına. Işıltısını sevdim. Brad Pitt’i o koca çeneli kadından kurtarması da ayrıca beni memnun etti.

Özetle kendisi Sharon Stone ile daimi favorilerim arasında oldu. Bir de Nicole Kidman.

Ve bu kadın sonra gitti bir tane çekik gözlü oğlan evlat edindi. (Tesadüf ki Sharon ve Kidman da doğurmadı, evlat edindiler.)

Eyvallah... Gerçi bu kadar güzel, yetenekli, başarılı olup da kendi genlerinden bir çocuk yapma sevdasını taşımamaları ayrı bir olgunluk. Yoksa insanlar pek meraklıdır kendi müthiş genlerini bir sonraki nesillere taşımaya...

Bu kadınların vücutları bozulacak sıkıntısı olduğunu sakın bana iddia etmeyin. Çünkü o eskidendi. Ya da bütçesi, imkanları daha kısıtlı, bizim gibi insanlar için geçerli. Gökyüzündeki yıldızlar için değil. Onlar yapılabilecek spor, bakım ve gerekirse estetiklerle eskisinden daha iyi vücutlara her daim sahip olabilirler.

Doğuracak adam bulamamaları da değildi, eminim sorunları.

Ama Jolie’nin gidip ikinci bir kere bir kız çocuğunu hele hele ailesi AIDS’ten ölmüş ve kendisi de hasta olan bir kız çocuğunu evlat edindiğini okuduğumda bu insanların boşu boşuna, sadece güzellikleriyle bir yere gelmediğini bir kez daha gördüm. Adını Zahara Marley koymuş. Gerçi bebeğin anneannesi inkar ederek kızının doğumdan üç gün sonra ağır kanamadan öldüğünü söylemiş.

Olsun, insanın kafasının karışması için bile yeterli böyle bir lafın çıkması.

Biz, memleketimizin çeşitli köşelerinde doğuştan sorunlu doğan çocukları yok etmeye çalışıyoruz hálá. Ayağı yamuk doğdu diye dağlara bırakıyoruz. Neyin tedavi edilip edilemeyeceğini dahi bilmeden, biraz aksaklık var diye, 9 ay taşıyıp doğurduğu çocuklarını resmen yok eden insanlar var hálá.

Doğa kanunu uygulaması herhalde!!!

Şimdi hayatı boyunca bu kadın bu çocukla uğraşacak. Tıbbın verdiği bütün imkanları kullanacak ve onun belki de tamamen iyileşmesini sağlayacak.

Belki de sağlayamayacak ve belli bir süre kızın en azından iyi ve mutlu bir şekilde yaşamasını garanti edecek. Ve sonunda bu kadar sevdiği, çabaladığı kız kendisinden önce ölebilecek.

Bence büyük cesaret.

Çok büyük cesaret.

Biz daha ‘çocuk çok severim’, ‘bir an önce doğurmayı düşünüyorum’, ‘annelik kutsaldır’ geyiklerine devam edelim. Kedilerimizden birkaç tane daha doğuralım. Aynı kendimiz gibi yetiştirelim. Olduğumuz yerde sayıp duralım.

(Bu arada bütün bu işlemler için yapılan yolculuklarda, Etiyopya’ya gidiş gelişlerde Brad Pitt’in de onun yanında olduğunu, size iletmem bilmem sizi etkiler mi!!!)

ANNEMİN KÖŞESİ

Annemin eşantiyonlarıyla idare ederim

Annem bana oyuncaklar aldı. Nasıl sevindim bir bilseniz. Bir sürü kozmetik oyuncağım var şimdi.

Ben küçüklüğümden beri eşantiyonlara bayılırım. Annem esas malzemeleri kullanırken ben o minicik tüplerle idare edip durdum. Ama bu durum kısa sürede bir zevk ve tasarruf haline geldi benim için. Bir de gerçek amacı olan deneme işlemini gerçekten uygulayabiliyorum.

Annemden bir göz kremi istemiştim. Annem göz kreminin yanında minik şık bir çanta içinde 10-15 eşantiyon getirmiş. O kadar lokum duruyorlar ki kendi kremlerimi bırakıp onları kullanmaya başlıyorum yine.

Oysa annem bana cildim için düzenli bir ürün kullanmam gerektiğini öğretmemiş miydi?

Yok galiba ‘fark etmez,’ demişti. Bilmiyorum işte. Taşıması da kolay zaten. Annem büyüklerle takılsın, ben küçüklerle idare ederim.
Yazarın Tüm Yazıları