Seyir Defteri

Nasıl ki bir Çoban Sülü 7 kere Başbakan, artı Cumhurbaşkanı olabildiyse, mütevazı bir Hakim Ahmet Necdet Sezer de Çankaya’daki son misafirdi.

Haberin Devamı

Bunlar, demokrasinin güzel tarafları.

Demirel, Su İşleri Müdürüyken, günün birinde Cumhurbaşkanı olacağını herhalde hiç düşünmedi.

Özal, planlamada çalışırken herhalde Çankaya’yı hayâl bile etmedi.

Fahri Korutürk, Deniz Harp Okulu’na girdiği gün herhalde Cumhurbaşkanlığını aklından bile geçirmedi.

Ahmet Necdet Sezer de Afyon Lisesi’nde okurken ileride Cumhurbaşkanı olacağını herhalde hiç hesaba katmadı...

Örnekleri çoğaltabiliriz.

Seyir Defteri diye bir şey var... Kader Çizgisi bunu tarif etmeye yetmez.

Seyir Defteri ayrı bir nesne.

*

Dibinde başarı yatıyor.

Yukarıda saydığım isimlerin zaten ortak tarafı bu... Başarı.

Kader, seni gelip kendi kendine bulmuyor. Belki biraz yardım ediyor. Doğru. Ama başarılı değilsen yanına hiç uğramıyor.

Haberin Devamı

İster mühendis ol, ister Hâkim, ister Asker, önce başarı.

Seyir Defteri böyle başlıyor. İnsanlar, merdivenlere böyle tırmanıyor.

Nereye kadar?

O hiç belli değil.

Belki sonsuza kadar... Yâni ölümsüzleşerek.

Ama başarı yoksa nafile... Birinci basamakta güm.

*

Bir de Devlet Kuşu vardır.

Doğrudur.

Ne zaman ve kimin başına konacağı hiç belli olmaz.

Ama serseri bir kuştur o... Başarıyı falan aramaz. Aklına estiği yere konar.

Ne yapayım?

Konduğu gibi yine uçar gider. Kıymeti de bilinmez. Ardından dövünsen de kâr etmez.

Halbuki başarı, mükemmel bir Seyir Defteri’nin altyapısıdır. Alın teri’yle yoğrulmuştur.

Bu duygular içinde 11’inci cumhurbaşkanımız hayırlı olsun diyorum.

 

Yazarın Tüm Yazıları