Yeşil kokulu kent: Coyoacan
Başkent Meksiko’nun metropol kargaşasından nasibini almamış bölgesi Coyoacan’da şehrin diğer bölgelerinin aksine baharat ve mısır kokusu almaktansa yeşilin kokusunun daha çok solunduğu sokaklarında yürürken yaprak hışırtısını duyabilirsiniz. Meksiko’da sanatın ve güzel yaşamın öncü semtlerinden Coyoacan’a gitme sebeplerinin başında da Hernan Cortes, Frida Kahlo ve Diego Rivera geliyor. İşte Coyoacan gezi rehberi...
Eski Coyoacan’a doğru…
Denizden 2250 metre yükseğe kurulu mega kentin şu an merkezi olmasa da, içinden geçen ırmak sayesinde Coyoacan yüz yıllar önce ülkenin en önemli yaşam merkezlerinden biriydi. Eski şehrin merkezi Coyoacan’ın da girişi yine günümüzde az bilinmesine karşın ilçenin San Angel ile birleştiği yerden Francisco Sosa caddesindeki San Antonio Padua (Panzacola) kilisesinden başlamaktaydı. Barok mimariye sahip kilisenin içi ise katalan tonozlarıyla döşenmiş haldedir. Kilisenin içinde de Katalunya’nın başkenti Barselona’daki dünyaca ünlü Gaudi eseri Sagrada Familia’nın resmi bulunmaktadır.
Yeşil ve huzurlu sokaklar, özel evler
Francisco Sosa caddesi boyunca yürürken kaldırımlara sanki isteyerek serpilmiş rengarenk yaprak ve çiçekler eşliğinde “Burada yaşanır” hissi uyanmıyor değil. Kapı tokmaklarından ve rehberimizin anlattıklarından yola çıkarak bu sokak üzerinde evi olan kişilerin politikacı, sanatçı ve asker kökenli olduğunu da anlıyoruz. Şehrin diğer bölgelerinden farklı olarak bu caddede evlerin numarasının yanında bir de adının olduğunu göreceksiniz.
La cucaracha, La cucaracha, ya no puede caminar!
İspanya’da ortaya çıkıp Meksika devriminin önemli bir parçası haline gelen La cucaracha (Hamam böceği) şarkısı aynı zamanda general Victoriano Huerta ile de bağdaştırılıyordu. Alkole ve uyuşturucuya ilgisi sebebiyle “Cucaracha” olarak adlandırılan Huerta’nın da eskiden Fransisco Sosa caddesinde büyük bir malikanesi bulunmaktaydı.
Coyoacan’da bir Endülüs esintisi, Casa Alvarado
Coyoacan’da gezerken daha önce bir sene kaldığım ve çok özlediğim Endülüs’ten bir vaha göreceğim aklıma gelmezdi. Hernan Cortes döneminde Küba ve Meksika’nın fethinde önemli bir payı olan İspanyol fetihçi Pedro de Alvarado ile aynı adı paylaşan malikane şu an bir ses kütüphanesi, müze ve ücretsiz bir kafe olarak kullanılıyor. İçeri girdiğinizde kendinizi Granada’da hissedebilirsiniz. Gözlerinizi biraz kısıp bahçede dolandığınızda sanki Endülüs’ün zeytin ağaçları arasında dolanıyor hissine kapılabilirsiniz.
Ses kütüphanesi kısmında Meksika’nın ilk resmi telefon kayıtlarından kitaplara kadar bir çok arşiv bulunmakta. Gözlemlediğim kadarıyla daha çok dinlenme yeri olarak kullanılan tarihi malikanede aynı zaman ücretsiz kahve servisi yapılıyor. Üstelik servisin yapıldığı yerde Che Guevera’nın da çok güzel bir sözü bulunmakta “Si no hay cafe para todos, no habra para nadie” (Eğer herkes için kahve yoksa, kimse için kahve olmayacak) Günümüzde Küba başta olmak üzere eşitliğin vurgusu yapıldığında bu sözün halen kullanıldığını da belirtmek isterim.
Jesus Reyes Heroles Kültür Evi
Kültür ve sanat evleri ve merkezleriyle dolu Coyoacan’da Frida Kahlo ve Diego Rivera’nın yan yana heykellerinin bulunduğu bir sanat merkezindeyiz şimdi de.
Girişinde “El juego de la pelota” (Top oyunu)’nın yani milattan önce 1400 yıllarından beri Mezoamerika’da oynanan aslında Meksika merkezli bir Maya bel futbolu oyunun gerçek bir tabelasını bulabilirsiniz. Birden çok oynama metodu olması sebebiyle kuralları tam olarak bilinemeyen oyunun günümüzdeki oynanış şekillerini de internette “Masoamerican Ballgame” “Mayan ballgame” “Juego de pelota” aramalarıyla bulabilirsiniz.
Günümüz Coyoacan’ının merkezi, Jardin Hidalgo ve San Juan Bautista Kilisesi
İlçede en fazla turisti görebileceğiniz, kalabalık bir meydandır. Meksika’ya özgü sokak yemeği satıcılarının arttığı ve daha önce gezmiş olduğunuz sokaklardaki dinginliği yitirdiğiniz bu meydanın da en önemli parçalarından birisi de kuşkusuz Juan Bautista Kilisesi. İspanyolların şehri fethinden hemen birkaç yıl sonra yapımına başlanan kilisenin hemen yanında ise kiosk bulunuyor. Meksikalılar için çok şey ifade eden ve bayraklarında bulunan ; kartal, yılan ve kaktüsün bir heykeli de ilçenin meydanında yer alan kioskun tepesinde yer alıyor.
Frida Kahlo ile Coyoacan’a veda
Şüphesiz ki Coyoacan’a gelen her gezginin gitmek isteyeceği noktalardan birisi de dünyaca ünlü sanatçı Frida Kahlo’nun müzesi. Diego Rivera ile birlikte olmadan önce adını kimsenin bilmediği ancak sonrasında ünü Diego’yu geçen Frida’yı merak ediyorsanız bu müzeye girmelisiniz.