‘Yeryüzündeki cennet’in peşine düştüm

Alper Ekmekçi (22), Bilkent Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü son sınıf öğrencisi. Hobilerinin fotoğraf çekmek, squash, kayak yapmak, öğrenci kulüplerinde vakit geçirmek, Radyo Bilkent’e destek vermek olduğunu söylüyor. Şu sıralar derslerinin yanında arkadaşlarıyla birlikte kurduğu http://tounat.com adresli internet portalını geliştirmekle uğraştığını anlatıyor. Seyahat etmenin ise onun hayatında ayrı bir yeri var: “Seyahat etmek, keşif duygusunu tetikliyor ki bu da insanı özgür ve öğrenmeye açık hale getiriyor. O yüzden, her an seyahat etmek için fırsat kolluyorum diyebilirim.” Daha önce Hindistan, Çin, ABD, İngiltere, İskoçya, Galler, Fransa, Hollanda, Avusturya, İsviçre, Çek Cumhuriyeti, Kıbrıs ve Türkiye’nin büyük bir bölümüne seyahat etti.
Suzhou’ya gitmeye nasıl karar verdiğini şöyle anlatıyor: “Çin’deki stajım sırasında Şanghay, Beijing (Pekin), Nanjing gibi büyük şehirleri gezdikten sonra daha farklı deneyimler arayışına girdim. İş arkadaşlarımdan tavsiye istediğimde hepsi Suzhou’yu görmem gerektiğini söylediler. Çin edebiyatında ‘yeryüzündeki cennet’ olarak geçen iki şehirden biri olduğunu söyleyerek de epey methettiler. Hem de CRH (hızlı tren) ile yarım saat uzaklıktaydı. Ben de böyle bir fırsatı kaçırmadan cuma iş çıkışı trene binerek Suzhou’ya doğru yola çıktım.”
Suzhou’dan bahsederken şunları söylüyor: “Jiangsu eyaletinde yer alan ve Yangtze Nehri kenarında uzanan bir şehir. Büyük Çin Kanalı üzerinde yer alıyor. Bu sayede yük gemileriyle ticarete açık. Hızlı tren de Şanghay ile olan 80 km uzaklığı 25 dakikada almayı sağlıyor. Nehir ve göllerinin yanı sıra küçük kanallarıyla Çin’in Venedik’i olarak anılıyor. Hatta, Çinliler bir adım daha ileriye gidip, Venedik’i Batı’nın Suzhou’su olarak tanımlıyor.”
Gezip görülecek yerlerine gelince: “Suzhou Müzesi, Tiger Hill (Kaplan Tepesi), Hanshan Tapınağı, Zhouzhuang Su Şehri, The Humble Administrator’s Garden ve The Lingering Garden gezilecek en önemli yerler. Bu iki bahçe Çin’in en büyük ve en eski bahçeleri arasında. The Humble Administrator’s Garden’ı kesinlikle ziyaret edin. Çin bahçe kültürünü tanımanıza olanak sağlayan bu mekânda göletler, kayalar, çiçekler, yürüyüş yolları, tapınaklar bulacaksınız. İçeri girdiğiniz an sık bitkilerden gökyüzünü bile göremez oluyorsunuz. Suzhou’nun tarihi atmosferini yaşamak için ise 800 yıllık Pingjiang Road ve 1200 yıllık Shantang Road’u ziyaret etmenizi öneririm. Çin’deki en ünlü tarihi ve kültürel yerlere ev sahipliği yapan caddeler bu ikisi de. Bana kendimi, yüzyıllar öncesi Çin’inde gezen bir seyyah gibi hissettirdi. Suzhou’da ayrıca kanallarda tekne turu yapabilir, tarihi sokaklarda vakit geçirebilir, müze gezebilir, alışveriş yapabilirsiniz.”
Konaklama seçeneklerinden bahsederken 5 yıldızlı otelden pansiyona kadar her bütçeye uygun mekân bulunabileceğini söylüyor. “Ping Jiang bölgesinde kalabilirsiniz. Burası kanallara, şehrin turistik etkinliklerine, bahçelere yakın” önerisinde bulunuyor.

Ne alınır

Çin’in en ünlü çay türlerinden olan Biluochun yeşil çayının ana vatanı Suzhou’nun da içinde olduğu Jiangsu eyaleti. Yeşil salyangoz filizi anlamına gelen Biluochun, kıvrılmış şekliyle bu sevimli hayvana benzediği için bu adı almış. Ayrıca, ünlü Çin porseleninin en kalitelisini, Suzhou’dan bulabilirsiniz.

Ne yenir

Sokak yemeklerinden denemenizi öneririm. Beklenmedik tatlar keşfedebilirsiniz. Çin meyvelerinden yapılan içecekleri, escargot’u (sarmısak ve tereyağıyla hazırlanmış yemeklik salyangoz), Pekin ördeği soslu dürümü, Çin usulü güveci, ringa balığı yavrusu çorbasını, yumurtalı yılan balığını, deneyebilirsiniz.

En sevdiği beş şehir: Şanghay, Londra, Mardin, Nyon, Edinburgh
Ne okur: Rehber kitaplar
Gittiği yerden ne alır: Anahtarlık
Neyle gider: Uçak, tren
Çantasının vazgeçilmezleri: Fotoğraf makinesi, not defteri, kalem, iPod
Nerede kalır: Otellerde
Kiminle gider: Yalnız, arkadaşları ya da ailesiyle
Ne yer ne içer: Yerel yiyecek ve içecek