Yeryüzünde en sevdiğim ada
Okuduğum bir yazıda “Tanrı Himalayalar’da oturur ama tatil için Bali’ye gelir” diyordu. Gerçekten de mutluluğun doruklarında dolaşmak için gidilebilecek birkaç yerden birisi Bali.
Bir seferinde bir ada sakinine “Nasıl her daim gülümseyebiliyorsunuz” diye sormuştum. “Gülümsemek en güzel makyajdır” diye cevap vermişti. Tatilin tadını çıkarırken bir yandan da bu cümleyi çalışmıştım.
Dünyanın en büyük Müslüman ülkesi olan Endonezya’nın neredeyse 18 bin adası var. Bunlardan özellikle birine, Bali’ye geldiğiniz zaman dikkatinizi çeken ilk şey herkesin mutlu olması. Halkı, dansları, kültürü, kumsalı, denizi, güneşi, lüks otelleri muhteşem. Tüm bu özellikleri evliliklerin ilk günleri için ideal bir mekân olarak ünlenmesini sağlamış. Sadece el ele dolaşan çiftler mi? Yerli halk da dahil olmak üzere herkes yüzünde ‘sonsuz balayı’ ifadesiyle dolaşıyor bu adada.
GELENEKSEL DOKU YERLİ YERİNDE
Bali Adası’nin ilk sakinleri yaklaşık 4 bin yıl kadar önce gelen Tayvanlılar. Ancak zaman içinde etkilendikleri Hint kültürünü bugün bile soluyorsunuz. Etrafı gezerken her köşe başına sinen sanatsal detay zenginliğini 15’inci yüzyılda adanın yoğun sanatçı göçü almasına bağlıyorlar. İhtiyar dünyanın Bali’yi keşfetmesi ise 16’ncı yüzyıl sonlarında olmuş. 19’uncu yüzyıl sonu ve 20’nci yüzyıl başı çok kanlı geçmiş. Direnmişler ancak Hollanda sömürgesi olmaktan kurtulamamışlar. İkinci Dünya Savaşı’nı ise Japon işgali altında yaşamak zorunda kalmışlar. Günümüzde bile durmuş oturmuş değil Bali, yakın geçmişte radikal dinci grupların saldırıları sonucu turizminde açılan yaraları onarmaya çalışıyor.
Adaya, İstanbul’dan yaklaşık 15 saatlik uçuşla ulaşıyorsunuz. Uçaktan biraz yorgun inseniz bile Bali sizi hemen hayata döndürüyor. Adanın enerjisine hayran kalırken, tarihi eserlerine ve geleneklerine ihanet etmediğini görüyorsunuz, alışık olmadık bu durum insanı biraz şaşkınlığa sürüklüyor.
HİNDULAR ÇOĞUNLUKTA
Ülke genelinde Müslümanlar nüfusun yüzde 86’sını oluştururken Bali’de halkın yüzde 90’ı Hindu. İşin enteresan kısmı turistlerin neredeyse yüzde 75’i bu adaya geliyor. Hint kültürünün izleri her yerde ama en çok da tapınaklarda karşınıza çıkıyor. Etrafta olağanüstü güzellikte ve çok farklı mimari üslupta binlerce tapınak var. Aslına bakarsanız halk geleneklerine o kadar düşkün ki, hemen herkesin evinde kendine ait küçük bir tapınak var. Dini ritüelleri, kutlamaları ve ölü yakma törenleri büyük ölçüde değişmeden aktarılmış bugünkü kuşaklara.
Eğlence ve masaj deyince
Eskinin balıkçı köyü Kuta, adanın eğlence merkezi. Turizm potansiyelini ilk o keşfedip gelişimini bu yöne kaydırmış. Başarısı başına iş açmış, bombalı saldırıların hedefi olmuş. Kuta’da isteyene deniz-kum-güneş, isteyene sabaha kadar ‘eller havaya’ yapma imkânı ve daha fazlası var. Aklınızda bulunsun sörf öğrenmek için ideal. Mis kokulu yağlar, mumlar eşliğinde yapılan Bali masajında çok iddialı. Masaj keyfinizi tropik bir kokteylle tamamlamayı unutmayın.
Uluwatu Tapınağı, Kuta’dan yaklaşık 1-1,5 saat uzaklıkta. Sarp kayalıklara kurulmuş. Diğerlerine oranla daha küçük ama en etkileyicisi. Maymunlara burada da rastlayacaksınız. Güneşin veda ettiği saatlerde önce manzarayı sonra da her gün yapılan Kecak dansını seyretmezseniz çok şey kaçırırsınız.
Kültür vahası Ubud
Adanın tam ortasında. Kentin doğasını, kültürünü keşfetmenin en güzel yolu bisiklet. En çok ilgi çeken yerlerin başında maymunların krallıklarını ilan ettikleri Monkey Forest (www.monkeyforestubud.com) var. Resmi adı: Mandala Wisata Wanara Wana! Üç tapınağın olduğu ormanda yüzlerce maymunla karşılaşacaksınız, hazırlıklı olun. Fil Mağarası olarak da bilinen Goa Gajah ünlü bir tapınak ama bazıları bu küçük mağarayı gördüklerinde hayal kırıklığı yaşıyor. Ubud’a gelip de Petulu’ya gitmeden dönmek olmaz. Dansçılar, sanatçılar gününüze renk katabilir ancak köyde başrol kuşların, çünkü kuş gözlem alanı. Yüzlerce tür yaşıyor ama köyün gerçek sahipleri olan kalabalık bir balıkçıl ailesi sizi misafir edecek. Mümkün olduğunca fazla şey görmek için rehberli turları tercih edin.
Birbirinden güzel sanat galerileri, hediyelik eşya dükkânları gördüğünüzde şaşırmayın. Ubud halkı tarih boyunca sanata desteğiyle gurur duymuş. Hatta adadaki sanatın gelişmesinde büyük katkıları var. Puri Lukisan Müzesi (www.museumpurilukisan.com) yerel sanatını gelişimini göstermekle kalmıyor, modern sanat koleksiyonuna da sahip.
Geçmişten getirdiği bir asaleti var Ubud’un. ‘Kraliyet Şehri’ unvanı Hollanda sömürgesi olduktan sonra sona ermiş gibi gözükse de, aile bireylerinin hâlâ toplumda özel yeri var. Kentte birçok saray göreceksiniz. Çoğu yeni, tarihi değeri yok. Ancak Puri Saren Ubud (Ubud Sarayı) 19’uncu yüzyılda inşa edilmiş ve geleneksel mimarinin tüm özelliklerini taşıyor. Ubud’a kadar gitmişken Türk restoranı Ada’ya uğrayıp sahibi İlyas Bey’e merhaba demeyi unutmayın. Kapıda Fenerbahçe ve Türk bayrağıyla karşılanacaksınız.
Nerede kalınır
Sahildeki Four Seasons Jimbaran ve Four Seasons Sayan Ubud çok iyi oteller. Jimbaran’dakinde kalamazsanız en azından halka açık plaj-lounge karışımı kısmına gidin. Jimbaran’daki diğer şık tesis Ayana Resort. Nusa Dua adanın lüks otellerle çevrili kısmı. Şık alışveriş merkezi zengin turistleri ağırlıyor. Buradaki salonlarda 25 dolara güzel bir masaj yaptırabilirsiniz. St. Regis Resort ve Westin bölgedeki favori tesislerim. Seminyak güzel mağazalar bulabileceğiniz bir bölge, buradaki W Hotel’i hararetle tavsiye ederim. Son gittiğimde Seminyak’ta dolaşırken Amasya isimli bir otel gördüm. Meğer sahibi Türkiye’yi gezerken şehzadeler şehrimizi çok beğenmiş ve oteline adını vermiş! Alila Villaları ise Uluwatu’da tavsiye edeceğim yer. Chedi Club Tanah Gajah ile Samaya Bali’nin Ubud ve Seminyak tesislerini de tavsiye ederim.
Nerede yenir
Son gidişimde muhteşem restoranlar keşfettim: Seminyak’taki Metis Restaurant’ın önünde çok güzel bir nilüfer havuzu var, girişinde de çok şık dekoratif malzemeler satan bir dükkân. Yemekler ve ambiyans olağanüstü. Adanın gözdelerinden Ku De Ta deniz kenarında mükemmel bir lounge-restoran. İsmi ‘darbe’ anlamına geliyor, eğlence ve gatronomide adeta devrim yapmışlar. Kıyıdaki diğer keyifli mekân Potato Head Beach Club’ın ilginç kuralı alkol reklamlı kıyafet yasağı. Müdürü Türk. Bölgede Lale isimli çok sıra dışı dekorasyona sahip güzel bir Türk restoranı da bulunuyor. Sundara, Four Seasons Jimbaran ise uluslararası mutfakla ön plana çıkıyor. Kayu Puti de St. Regis Resort Nusa Dua’nın deniz ürünleri restoranı. Yerel mutfak için Kafe Batan Waru Kuta’yı deneyebilirsiniz.