Yeni yıla herkesten önce giren adalar: Kiribati ve Samoa
Her ne kadar Sidney üzerindeki havai fişek gösterileri genellikle yeni yıl kutlamalarının başlangıcını sembolize etse de aslında 2023’ü ilk selamlayan ülke Avustralya değil. Yılbaşı mutluluğunu önce Büyük Okyanus’un güneyindeki Kiribati ve Samoa yaşıyor. Onlardan bir saat sonra Yeni Zelanda ve Fiji’de çığlıklar kopuyor...
Kiribati ve Samoa tüm dünyada yeni yıla ilk giren iki ada devleti. O kadar küçükler ki haritada bile görmek zor. Onları bulmak için telefonunuzdan bir harita uygulaması açın. Büyük Okyanus’un güneyine gidin. 3 adalar topluluğu var. Polinezya, Melanezya ve Mikronezya. Samoa’yı Yeni Zelanda ve Hawaii’nin de içinde olduğu Polinezya Adaları’nda görebilirsiniz. Kiribati ise Mikronezyalardan biri. Ne Samoa’nın ne de Kiribati’nin kara sınırı var. Dolayısıyla olumsuz komşuluk ilişkileri de söz konusu değil. Çevredeki adaların büyük bölümü yanardağlar sebebiyle oluşmuş ya da çoğu aslında alçak mercan adaları. 17 ve 18’inci yüzyıllarda farklı rotalarda sömürge yolculukları yapan Avrupalı denizciler bu bölgeye tesadüfen ulaşmış. Sonra Avrupalı, Çinli ve Güneydoğu Asyalıların ticaret yaptığı güzergâha dahil edilmişler. İngiltere 1877’de bölgedeki adaları ‘Britanya Batı Pasifik Toprakları’ adıyla kendine bağlamış. Sonra da kraliyet kolonisi haline getirmiş.
Samoa’yı, Güneybatı Asyalılar kurmuş. 1830’da İngilizlerin gelişiyle geleneksel yapıdan uzaklaşıp daha kozmopolit bir yer halini almış. 1962’de bağımsızlığını ilan etmiş. Başkentleri sahip oldukları tek şehir Apia olmuş. Birleşmiş Milletler bu bağımsızlık ilanını ancak 1976’da kabul etmiş. Kiribati ise 1979’da bağımsızlığını kazanmış. Başkentini de Tarava olarak belirlemiş. Şu anda İngiliz Milletler Topluluğu üyesi, bağımsız bir devlet statüsünde. Hem Samoa hem de Kiribati’nin kendi yerel dilleri dışında resmi dilleri İngilizce.
Türk vatandaşlarının 90 günlük seyahatlerinde vize istemiyorlar ama uçakla Fiji, Yeni Zelanda, Singapur ya da Avustralya’nın Sidney kenti üzerinden aktarma yapmanız gerekiyor. Bu küçük adalara gidince görülecek pek çok yer var. Örneğin Samoa’daki Apia Katedrali’ni ziyaret etmenizi öneririm. Alışıldık mimari üsluplar dışındaki yapının içi de en az dışı kadar hoşunuza gidecek. Samoa Kültür Köyü’nde geleneksel hayata tanık olabilirsiniz.
İskoçyalı edebiyatçı Robert Louis Stevenson çocukken tüberküloz hastalığına yakalanmış. Sağlığına kavuşmak için sakin bir yer ararken yolu Samoa’ya düşmüş. 1890’da Samoa’dan 127 hektarlık bir arazi satın almış. Ailesiyle birlikte inşa ettiği ev, şimdi Robert Louis Stevenson Müzesi. Yazarın kişisel orijinal eşyası sergileniyor.
Elbette tatilin devamında Papaseea Sliding Rock dedikleri mütevazı şelalenin serin sularında yıkanabilir, Lalomanu ve Tafa Tafa pilajlarının turkuvaz denizinde yüzebilirsiniz. Dilerseniz de dalgaların delikli kayaların içinden fışkırıp göğe yükselişini izlemeye Alofaaga Blowholes’a gidebilirsiniz.
33 mercan adası
Kiribati de harika plajlara ev sahipliği yapıyor; tam 33 mercan adasından oluşuyor. Sualtı güzellikleri ‘anlatılmaz yaşanır’ dediğimiz türden. Amerikalı kaptan Edmund Fanning tarafından keşfedilen Tabuaeran Adası, Hawaii Adaları’na çok yakın. Rawaki Adası’nın doğası ve hayvan çeşitliliği çok zengin.
Betio, Kiribati’nin ana limanı. 5 binden fazla kişinin yaşadığı Apaiang Adası el değmemiş doğası sebebiyle turistlerin en çok ziyaret ettiği yerlerden. Butaritari ise küçük ve sakin bir yerleşim yeri olsa da İkinci Dünya Savaşı sırasında Makin Muharebesi’nin yapıldığı yer olmasıyla ünlü.