Yeni Güneş
Gerçekten de bebek koyunun en güzel yerinde konumlanmış Yeni Güneş.
İstanbul'daki şanslı restoranlardan bir tanesi anlayacağınız, konumu nedeniyle.
Şanslılar çünkü müşteri bu tür yerlerde sadece yemeği değil aynı zamanda manzarayı da tüketiyor.
Yemek çok harika olmasa da farketmiyor.
Zaten iki duble rakıyı çektikten sonra yemeğin çok iyi olmaması da kimsenin umurunda değil.
Dalgalar tam ayağınızın dibine vururken, güneş tam batarken, birazcık uzaktan bir yolcu gemisi geçerken ve elinizde buzlu rakı bardağı varken siz patlıcan salatasının tam kıvamında olmadığını kafaya takacak değilsiniz ya!
Açıkça söyliyeyim ben işim gereği bazen kendimi zorlayarak bu tür yerlerde yemeğe konsantre etmesem kendimi ne yediğim bile farkına varmayabilirim.
Boğazı yudumlarken herşey güzel geliyor insana.
Yeni Güneş böylesine harika bir yerde.
Öyle dekorasyon filan yok.
Masalar haddinden fazla sıradan.
Serviste bir aksama olmuyor.
Gerçi zaman zaman garsonları etrafta bulmakta güçlük çekiyorsunuz ama olsun ısmarlanan yemek çabuk getiriliyor.
Yemeklerin hiçbirisi kötü değil.
Ama hiçbiri olağanüstü güzel de değil.
Mezeler her meyhanede olacak türden.
Pazar öğle saatlerinde gitseniz bile mezeler taze.
Patlıcan salatası, arnavut ciğeri lezzet yarışında ön plana çıkıyor.
Güzel bir beyazpeynirleri vardı o gün. Marketlerde kolay bulunmayacak kadar lezzetliydi.
Salata taze hazırlanmıştı.
Beyaz şarap ısmarladık. Büyük beyaz şarabı masada açıp bıraktılar.
Öğle sıcağında bir buzlu su dolu kabı kendiliklerinden getirmeyi akıl etmediler nedense.
Ama biz isteyince de hemen gerekli tedbiri aldılar.
Anlıyacağınız restoranın yönetiminde Boğaz kenarında olmanın verdiği güvenceyle rahat davranma ve bazı şeyleri boşverme eğilimi başlamış gibi geldi bana.
Yediğimiz balıklarda bir sorun yoktu ama ikisi de karaktersiz bir lezzete sahipti.
Bu balık mevsiminde olmamızdan kaynaklanıyor büyük ihtimalle.
Ama yine de pişmiş balığın üstüne hafif kızartılmış tereyağı döküverseler azıcık lezzet sorunu kendiliğinden ortadan kalkabilir tabii ki.
Restoranın pazar öğle saatlerindeki müşterileri sanki devamlı oraya gelen Bebekliler'miş gibi bir izlenim edindim.
Akşam saatlerinde ise rakı ön planda olduğundan hava çok daha eğlenceli oluyor.
O saatlerde deniz kenarı masada yer bulmak çok zor. Önceden rezervasyon yaptırın.
Ama diğer masaların da zaten en uzağı denize dört metre olduğundan tam kenarda masa bulamasanız da kafaya takmayın.
İstanbul çok güzel bu mevsimde, tadını çıkarın.
Tabii bu tür yerlerde fiyatlar aynı yemeği sunan aynı kalitedeki bir restorana göre yüzde 100 fazla.
İki kişi bu yemeğe Balıkpazarı'ndaki bir meyhanede 7 milyon civarı para ödersiniz.
Burada 15 milyon civarında para gidiyor.
Anlıyacağınız adam başı 3,5 milyon lira manzara fiyatı olarak alınıyor.
Tabii haklılar çünkü böyle bir yerin kirası da anormal pahalı doğal olarak.
Sorunsuz ama muhteşem olmayan bir yemek ve harika bir gece için tavsiye ediyorum.
YENİ GÜNEŞ RESTAURANT
Cevdet Paşa Caddesi
Bebek Tel: (212) 263 38 23
*
Spoon restaurant.
Yeni açıldınız, henüz daha sizi denemek için erken diye düşündüğümden ziyaretimi biraz erteledim.
Bana göre bir restoranın bütün hatalarını deneme yanılma yoluyla öğrenip bunları düzeltmesi için bir süreye ihtiyacı vardır.
Bu süre ortalama altı ay kadardır.
Siz de bu sürenin sonuna yaklaşıyorsunuz.
Onun için bana sizin hakkınızda gelen servis konusundaki şikayetleri anlayışla karşılıyorum ve bunların da düzeltileceğine inanıyorum.
Ancak şunu bilin ki son zamanlarda bu şikayetlerin sayısı arttı.
Müşteriler ile garsonlar arasında gerekli düzgün işleyişin sağlanmasında bir sorun hissediyorum.
Servis personelinin lokanta içi eğitiminin acaba tekrar gözden mi geçirilmesi gerekiyor diye düşünmeye başladım haberiniz olsun.
*
Okuyucularımdan Nurten Uğur Adapazarı'ndaki Üner Restaurant hakkında yazmış.
Bu restoranı çok sevdiği kullandığı kelimelerden belli oluyor.
Ancak son gittiklerinde İskender kebabı ısmarlamışlar ve sorun çıkmış.
Pideler bayat gelmiş ve dahası kebabın üzerine kızgın tereyağı ve sos dökmemişler.
Üzülerek ayrıldık oradan, diyor Nurten hanım.
Ben de okuyucumun üzülmesine üzüldüm tabii ki.
*
Hakan Özdemirci, İzmir'de Karfon adlı bir lokantayı çok beğenmiş.
Mönü çok zengin olmamakla birlikte yemeklerin tadı çok güzelmiş.
O da bu lokantadaki manzaraya tutkun anladığım kadarıyla.
İzmir'e yolum düştüğünde deneyeceğim bu Karfon'u
*
TAŞLIK DANS BAR nihayet açıldı.
Swissotel'in muhteşem ağaçlık alanı içinde son derece keyifli bir mekan burası.
Kaliteli insanlar tarafından, yine kaliteden anlayan insanlar için işletilen bir mekan.
Geç saatlere kadar açık havada dans etme imkanınız da var. Çalınan müzik nostalji dolu.
Tavsiye ediyorum.
*
Uzun zanamdır görmediğim bazı arkadaşlarımla önceki gün Rumelihisarı'nda Sofra Restaurant'a gittik.
Önünden defalarca geçmeme rağmen bugüne kadar denememiştim.
İskeleyi geçin, restoran karakolun hemen yanında, köşede.
Üst açık katında güzel bir deniz manzarası da var.
Mezeler taptazeydi, özenle hazırlanmıştı.
Burası hakında daha sonra ayrıntılı yazacağım. Bu arada deneyenler olursa lütfen bana fikirlerinizi e-mailleyin.
Adresim: turgut@superonline.com