‘Yelkenler fora’ dedik amaAkıntı Burnu’nu geçemedik

İstanbul Boğazı’nda geçen hafta yelken yarışları düzenlendi. Her yıl merakla izlediğim bu etkinliğin ancak 14’üncüsüne dahil olabildim. Hürriyet’ten Gökçe Aytulu, Veysel Kantek, Özgür Korkmaz ile birlikte Dr. Ahmet Bahadır’ın kullandığı ‘Doris’ adlı yelkenlideydik. Doris, profesyonel bir yarış teknesi değil. Ancak ‘Turkcell Platinum Bosphorus Cup 2015’ herkese açık olduğu için sondan ekleniyoruz yarışçıların arasına. İddiamız yok, havamız çoktu. Dolmabahçe Sarayı’nın önünden startın verildiği anda tam ilk sıradayız derken “Beyler yanlış oldu” anonsuyla yıkıldık.

Toparla toparlayabilirsen... Tekneler sınıflarına göre start aldı. Son grupta yer alıyorduk, o son grubun da sonunda kaldık. Altı ülkeden gelen yarış teknelerini bir bir saydık. Dişimize göre bir yelkenli bulunca başladık ‘Archimate’ adlı tekneyle dalaşa. Bir o geçti, bir biz.

Bebek’teki Akıntı Burnu meşhur. En zor parkur. Bizi geçenleri orada kördüğüm olduğunu görünce sevindik. Ancak bu da kursağımızda kaldı. Bir saat boyunca biz de bir ileri iki geri yaptık. Akıntıyı geçmeyi başaramadık. Archimate’in “Yarışı terk ediyoruz” anonsunu duyunca yarış bizim için kazanılmıştı. Yelken prensiplerini bir kenara bırakıp bastık motora. Kısa bir boğaz turunun ardından yarış bizim için tamamlandı. Tarabya’daki bitiş dubalarını göremedik ancak boğazda ilk kez yarıa katılmanın haklı gururunu, heyecanını yaşadık.

HAYDİ YELKENE

Yarışlar üç gün sürdü. 67 tekne arasından büyük kupayı Arkas Flying Box Ekibi kazandı. Dünyada en zor yelkenli yarışı olarak bilinen Volvo Ocean Race şampiyonluğu bulunan Fransız yelkenci Lionel Pean’in kullandığı ‘SFS II’ adlı tekne boğazın en karizmatik teknesiydi.

İstanbul’da altı yaşından 60’ına kadar herkes yelken yapma imkanına sahip. Eğitim veren çok sayıda kulüp var. En bilinenlerin Fenerbahçe’deki İstanbul Yelken Kulübü, Kalamış Yelken Kulübü, Marmara Yelken Kulübü, Pendik Yelken Kulübü. Serin sularda yelken açmak için hiç bir zaman geç değil.