Her bir köşesinden tasarım fışkıran şehir: Milano!
İtalya'nın tasarım ve moda başkenti Milano'ya ilk gidişimin Milano Desgin Week dönemine denk gelmesi zaten başlı başına mükemmel bir rota olan Milano'yu çok daha özel kıldı benim için. En az yüz yıl öncesinden kalma duvarlar, kaldırımlar, dev tavanlar, şıklık yarışındaki yerlileri ile Milano'ya adım atar atmaz havamız değişiyor. Hem İtalyan şehirlerindeki o bana çok tanıdık gelen sıcaklık hem de her köşesine iyi yedirilmiş medeniyet ve kültür izleri ile Milano'ya kalbimde çok güzel bir yer ayırdığımı söyleyebilirim.
Milano'ya gitmeden önce!
Artık şehirler çok kalabalık. Keşfetmek istediğiniz şehirde mutlaka görmeniz gerekenleri not aldıysanız ikinci fasıla geçmeden yola çıkmayın. İkinci fasılda, gideceğiniz müzeler, kiliseler, tarihi yapılar, operalar, konserler ve restoranlar için rezervasyon yaptırmalısınız. Böylece hem meydanların dışına taşan kuyruklardan kurtulur hem de daha uygun fiyatlara bilet alabilirsiniz. Milano'ya gitmeden yaklaşık 2 ay önce Santa Maria delle Grazie Bazilikası içinde yer alan Leonardo da Vinci’nin “Son Akşam Yemeği" (Leonardo’s Last Supper) tablosu için rezervasyon yaptırmalısınız. Böylece 13 Euro'ya bu bileti alabiliyorsunuz. Karaborsada 90 Euro'ya bu biletin satıldığını gördük. Dünyanın 4. büyük kilisesi olan Milano Kathedrali Doumo'nun içini ve terasını görmek için de yine rezervasyon yaptırmanız akıllıca olacak. Zira kapısındaki kuyruğun sokaklarca uzadığını belirtmeliyim. Dünyanın en ünlü opera binalarından biri olan La Scala'da bir opera, konser ya da bale seyretmek için biletlerinizi İnternet üzerinden çok önceden almanızda fayda var. Aynı şekilde Trattoria Amici Miei, Al Pont de Ferr, Trussadi alla Scala Ristorante gibi Michelin yıldızlı restronlarda yemek yemek için de önceden rezervasyon yaptırmanız şart.
Milano'da mutlaka görmeniz gerekenler
Milano'da görmeniz, gezmeniz, tatmanız gereken o kadar çok şey var ki… Ben ilk kez gittiğim için siz ilk gidişte mutlaka görmeniz gerekenleri saymak istiyorum. Bu liste eksik kalmasın ki ikinciye çok daha fazlasını görebilesiniz.
Gotik mimarisi ile büyüleyici Duomo di Milano, Milano rotanızın ilk durağı olsun.
15. yüzyıl Rönesans şatosu olan Sforzesco Şatosu ve içinde bulunan Michelangelo'ya ait yarım kalan Pietà heykeli oldukça etkileyici.
Dünyanın en eski alışveriş merkezi Galleria Vittorio Emanuele II'de tavanlar, yerdeki mozaikler incelensin, bir kahve eşliğinde kalabalık seyredilsin. Vitrinler gezilsin.
La Scala'da tam bir Milenesa gibi opera seyredin. Hiç olmadı içini mutlaka gezin.
Dominikan manastırı olan Santa Maria delle Grazie kilisesinde mümkünse bir pazar ayini ve elbette Leonardo da Vinci’nin “Son Akşam Yemeği" tablosu görülmeli.
Dünyanın en eski sanat okulu Accademia di Brera ve Pinacoteca di Brera listenizde olmalı. Raphael, Titian ve Caravaggio gibi dehaların eserleri sizi bekliyor.
Biraz yorulmuş olmalısınız. Sforzesco Şatosu arkasında bulunan Parco Sempione'de uzun yürüyüşler ya da bisiklet turu yapabilirsiniz. Milano’nun kapısı olarak görülen Arco della Pace’de burada bulunuyor.
Gallerie d'Italia'da 20. yüzyıl sanatına dair eserler görebilir ve binanın mimarisine hayran kalabilirsiniz.
Navigli'de Milano'nun canlı yaşımına tanık olun! Geç yemek yemek, geç uyumak bu şehrin ruhuna uygun.
Milano tasarım haftası 2018
Bu yıl 17-22 Nisan'da 57.’si düzenlenen, tasarım dünyasının en prestijli etkinliklerinden Milano Tasarım Haftası 2018 boyunca hem Salone Del Mobile hem de Fuorisalone'de 165 ülkeden yaklaşık 2000 katılımcının ürünleri tanıtılıyor. Ben özellikle Brera Design District'te çoğu açık havada düzenlenen etkinliklere katıldım. Tasarım haftası boyunca bir şehri gezmek o kadar keyifli ki...
Pek çok tarihi mekânda, eski sanayi alanlarında, normalde halka kapalı gizli avlularda, esnaf atölyelerinde, showroom ve galerilerde buluyorsunuz kendinizi. En çok beğendiklerim arasında ise zamansız ve minimalist tasarımlarıyla Grohe'nin suya âşık banyo ve mutfak armatür serisi Atrio, Botanik bahçesi Orto Botanico di Brera'da sürdürülebilir kentler ve akıllı evler enstalasyonu House in Motion ve Gallerie d’Italia'nın bahçesinde, Luca Trazzi'nin yaratıcı ışık enstalasyonu olan “Dandelion” var.
Milano'nun Instagram alanları
Milano instagram profilinizde dikkat çekici fotoğraflar paylaşabilmeniz için de şahane fırsatlar sunan bir şehir. Size beğeninizi yüksek Instagram fotoğrafları için bir kaç öneri vereyim;
Doumo önünde hem güvercinleri besleyin hem de o anı mutlaka fotoğraflayın! Yetmiyorsa Doumo'ya bakan teraslı restoranlardan birinde aperitivo yapın! Örneğin Terrazza Aperol!
Galleria Vittorio Emanuele II'i kimse yokken yakalamak için daha erken saatleri tercih edin. Hem yerdeki mozikleri hem de kubbesini aynı kareye almayı unutmayın.
Sıkça göreceğiniz tramvaylardan sarı olanları fotoğraf karenize dahil edin!
Milano'da dondurma yemek sadece bir lezzet aktivitesi değil. Tarihi bir yapının önünde ya da sadece kendiniz ile dondurmayı aynı karede buluşturun ve sonucu görün.
Navigli bölgesindeki Naviglio Grande ve Naviglio Martesana 'da gece fotoğrafları çekin. Amsterdam'daki kanallar kadar meşhur olmasa da iyi fotoğraf verdiklerini söyleyebilirim.
Neticede espressonun en güzel hazırlandığı şehirlerden birindesiniz. İçmeden önce lütfen fotoğraf çekiniz. Gattullo Pasticceria Dal 1961 bu konuda güzel görsel veriyor. Caffe Cacao 'da bir diğer önerim.
Milano’nun tasarım binalarının olduğu İsola bölgesi instagram için cennet sayılabilecek bir bölge. Hem duvar sanatı hem de Milano’nun en ünlü mimar ve şehir planlayıcısı Stefano Boeri imzalı Bosco Verticale’yi mutlaka görün. Sürdürülebilir bina çeşitleri Milano'da hızla artan yeni bir akım.
Milano'nun dışına taşın!
Milano'yu bir kerede bitirmek mümkün değil. Ama keyifli bir Milano seyahati için mutlaka Stazione Milano Centrale gidilmeli ve yaklaşık 50 dakika süren bir yolculuk için Stresa yönüne bilet alınmalı. İtalya'nın ikinci büyük gölü Maggiore Gölü’ne kavuşun ve Borromean Adaları olarak bilinen Isola Bella, Isola Madre ve Isola dei Pescatori adalarını görün. Hem Stresa hem de adalarda hava güzelse göle girip yüzebilirsiniz. Özellike İsola Bella içindeki botanik bahçesi ile oldukça meşhur. Stresa'da göldeki 3 adaya karşı aperitivo keyfi yapmayı da sakın unutmayın!
Fotoğraflar: Sevda SERBEST
