Venedik'in renkli adaları: Burano ve Murano

Venedik’in kalbi, San Marco Meydanı'nda atar. Meydan çevresindeki restoranlarda müzisyenlerin enstrümanlarından, insanların kahkaha sesinden, romantizmin renginden oluşan aşkla bütünleşmiş bir ses var. Tarifi için doğru kelimeleri bulamıyorum. Sadece orada olunca anlam bulabilecek mutluluk dolu bir ses... Bu sesin resmini çizebilmek için belki de Napolyan bu meydana 'Avrupa’nın resim odası' dedi. Meydan çevresinde Dükler Sarayı, Aziz Mark’ın Çan Kulesi, San Marco Bazilikası kolaylıkla görülebilir. Rialto Köprüsü’nden geçip kanallar boyunca sıralanmış maske dükkânlarına uğrayabilirsiniz. 

Venedik maskeleri 1348 yılında yaşanan veba salgınıyla varlığını ispatlamış. Nüfusun büyük çoğunun ölmesine sebep olan hastalık insanlarda derin izler bırakmış. Halk hastalıktan oluşan yara bereleri gizlemek için maskeleri kullanırmış. Şimdilerde ise her yıl yapılan 40 gün süren Venedik Karnavalı’nda boy gösteriyorlar. Sanata, mimariye, müzelere, saraylara listede bitirdikten sonra Burano ve Murano yolculuğuna başlayabilirsiniz.

Yolculuktan önce bu şehir nasıl oluştu sorusunun cevabını da kısaca vermek istiyorum...
Venedikliler, karadan gelen saldırılara karşı korunabilmek için akarsuların yönünü değiştirerek şehrin etrafının sularla kaplanmasını sağlamışlar. Binalar da ahşap kazıklar üzerine kurulmuş. Ahşabın çürüyebilmesi için hava ve suyun birlikte nüfus etmesi gerekiyor. Suyun altında oksijen olmadığı için ve lagün suyunun zengin alüvyonları ve killi toprağı kazığın etrafına toplamasıyla kazığın çürümemesini aksine, gün geçtikçe daha da güçlenmesine neden oluyor.

Dantel müzesi ve okulunun olduğu şirin ada
Burano Adası, keşke günübirlik ziyaret etmek yerine daha sonralarda çokça tekrarladığım “keşke bir gece kalsaydım” dediğim kartpostal ada... Venedik'ten feribotlarla yaklaşık bir saate ulaşılabiliyor. Bu adayı çikolata tadı kıvamına getiren rengârenk boyanmış evleri.

Eskilerde evlerine sarhoş dönen balıkçılar evlerini karıştırmasın diye boyanırmış. Şimdilerde renkli evler adanın turistik simgesi olmuş. Turizme olan büyük etkisi dolayısıyla resmi yetkililerden izin alınarak renkler belirleniyor. Renkli evlerin yanında bir de anne sandığının süsleri danteller var. Danteller verilen önem olabildiğince ciddi. Adada dantel müzesi ve okulu var.

Burano’ya gelmeden önce durulan Murano adası var. Bu ada cam işçiliğiyle ünlü. 1200’lü yıllarda yangın tehlikesi ve cam ocaklarının dumanı yüzünden Venedik‘teki cam ustalarının tümü bu adaya gönderilmiş. İşçiliğin sırları öğrenilmesin diye ustaların adadan çıkması ve adaya yabancı kişilerin girmesi yasakmış. Hediye için camdan yapılmış uğurböcekleri, şekerler, Venedik gondolları ve penguenler alabilirsiniz.

Adalar dönüşü Venedik’in mimari harikası binaları arasında turlayıp kanallar, gondollar eşliğinde onlarca muhteşem fotolar çekebilirsiniz. Gondol turları 80 Euro civarlarında olsa da süreye göre fiyatlar düşebiliyor. Aşkın ve huzurun sesini sonsuza kadar açıp Venedik’in doya doya tadını çıkartabilirsiniz. Bu arada İtalyan makarnaları ve dondurmalarını da unutmayalım.