Saffet Emre TONGUÇ
Son Güncelleme:
Uzaktaki cennet TAHİTİ
Tahiti diğer adıyla Fransız Polinezyası, Türkiye’den gidebileceğiniz en uzak kara parçalarından biri. En meşhur adası Bora Bora’ya dört farklı uçak yolculuğundan sonra ulaşmanız 35 saatten fazla sürüyor. Geceniz, gündüzünüz birbirine karışıyor ama gözlerinizi cennette açıyorsunuz. Bugünlerde ortalama gündüz hava sıcaklığı 31, deniz suyu sıcaklığı 25 derece. Turkuvaz rengi denizin üzerindeki bir bungalovda uyuyup, odanızın cam zemininden aşağıdaki renkli dünyayı seyredip, akvaryumda gördüklerinize benzer balıklarla yüzüyorsunuz. Dağlardaki yeşilin envai rengi ise cabası...
Fransız Polinezyası 19. yüzyılda Avrupalı gezginlerin dikkatini çekmiş. Ünlü ressam Paul Gauguin Batı’nın nimetlerini bırakıp Tahiti’ye gelmiş, adalarda yaşayanları tuvaline yansıtmış. İstanbul aşığı Pierre Loti, 1880’de "Loti’nin Evliliği" isimli kitabını burada yazmış. Dünyadaki cennete açılan ilk kapı, başkent Pape’ete, Pasifik’in ortasında. Faa’a Havaalanı’na inip, ismi su kovası anlamına gelen şehre adım atıyorsunuz. Kaptan Cook 1769’da adaya vardığında çok küçük bir yerleşimmiş. Zamanla Avrupalı göçmenler gelmiş, 20’nci yüzyılın başında 5 bine ulaşan nüfus bugün 170 bin kişi.
Pape’ete, Marche dedikleri pazarıyla ünlü. 250 yıllık pazarda, rengarenk kumaşlardan yerel mücevherlere, taze meyveden balığa her şeyi bulabilirsiniz. Cumartesi günleri pazarın en kalabalık zamanı. Adadaki Marau Dağı’na tırmanmak ya da Teahupoo Plajı’nda sörf yapmak çok popüler. Tahiti Iti Plajı gün batımındaki en romantik noktalardan. Pape’ete temmuzdaki Heiva Festivali’yle ünlü. Tahitililer, Yeni Zelanda’daki Maorilerin, Hawai halkı ve Mikronezyalılarla akraba. Dilleri ve kültürleri büyük benzerlik taşıyor. Dansları, vücutlarına yaptıkları dövmeleri bile aynı özelliklere sahip. Intercontinental Resort Tahiti (www.tahiti.interconti.com Pape’ete’de konaklayabileceğiniz en güzel tesislerden biri. Le Royal Tahitien (www.hotelroyaltahitien.com) tropik bahçeler içinde yer alan, kendi plajı olan ve sunduğu imkanlara göre en uygun fiyata sahip otel. Tahiti Iti’de bulunan Vanira Lodge (www.vairalodge.com) ise adadaki en güzel pansiyonlardan biri, manzarası muhteşem. Restoranlardan Fransız mutfağının ürünlerini sunan L’O a la Bouche’u (Tel: 452976) öneririm. Masanızdan çevrenizdeki günlük hayatı seyretmek bile başlıbaşına keyif. Başkentten diğer adalara feribotla veya uçakla gidebiliyorsunuz.
BORA BORA’NIN OTELLERİ DENİZİN ÜSTÜNDE
Başkentten 40 dakikalık uçuşla Bora Bora’da denizin üzerindeki havaalanına iniyorsunuz. Uçaktan terminale yürüyorsunuz, güvenlik kontrolü yok. Otelinizin temsilcisi karşılayıp, boynunuza çiçeklerden yapılmış bir kolye takıyor, sonra özel bir tekneye binip otele gidiyorsunuz. Oteller denizin üzerinde inşa edilmiş, lobiye vardığınızda, resepsiyonistin aşağıdaki rengarenk tropikal balıkları beslediğini görüyorsunuz. Herkeste güleryüzlü. En çok duyulan kelimeler merhaba anlamındaki "Ia ora na" ile teşekkür için söyledikleri "Mauruuru". Onca saatlik uçuşlardan sonra insan gördüklerinin rüya mı gerçek mi olduğunu anlayamıyor. Hedonizmin doruğuna tırmanıp odanıza geçiyorsunuz. Cibinlikli koskoca bir yatağa doğru ilerlerken, oturma grubunun önündeki camın altında ve banyonun zemininde deniz gülümsüyor. Günbatımlarının tadını çıkarmak için önde bir veranda var, merdivenlerden aşağıya indiğinizde ise kendi iskeleniz. Dolabınızdaki paletleri ve deniz gözlüklerini alıp, mercanların arasına gizlenmiş balıkları keşfe çıkıyorsunuz. Tahiti’deki adaların çoğu dalmayı sevenler için tam bir cennet. Adı "ilk doğan" anlamına gelen Bora Bora balayı çiftlerinin ideal mekanı, rüyaların gerçek olarak servis edildiği bir hayaller alemi. Otellerin çoğunda konsept aynı, en pahalı odalar denizin üzerine yerleştirilmiş ve fiyatlar 500 dolardan başlıyor, kara kısmında daha ucuz odalar bulunuyor. Özel adalarda gecelik otel ücreti 10 bin dolara çıkabiliyor. Taha’a adasındaki Le Taha’a Private Island & Spa (www.letahaa.com) en el yakanlardan biri.
Bora Bora’da oteller merkezden uzaktaki "motu" diye adlandırılan adalarda. Çünkü adanın etrafında çok fazla plajyok. Adanın merkezinde sadece birkaç hediyelik eşya mağazası, iki kilise var. Eğer bir pazar sabahı ayin zamanına denk gelirseniz, cemaatin ne kadar renkli giyindiğini görüyorsunuz. Kadınlar şık şapkalar takıyor. Papazlar bile karnavala gider gibi rengarenk giyiniyor. Adanın en bilindik restoranı Bloody Mary (Tel:677286). Girişinde restorana uğrayan tüm şöhretlerin adı yazılı. İçerdeki zemin plaj gibi kumla kaplanmış, ayakkabılarınızı çıkarıp yemeğinizi yiyor, içkinizi yudumluyorsunuz.
Adadaki en iyi oteller, Bora Bora Nui Resort (www.boraboranui.com), St. Regis (www.starwoodhotels.com), Bora Bora Lagoon Resort (www.boraboralagoonresort.com), Hotel Bora Bora (www.amanresorts.com) ve Intercontinental Moana Beach (www.borabora.interconti.com). Daha uygun fiyatlı konaklama için Novotel Bora Bora (www.accorhotels.com) ve Village Pauline’i (vpauline@38mail.pf) deneyebilirsiniz. Club Med (www.clubmed.com) her şey dahil sistemi uyguluyor.
MO’OREA ADASI ŞÖHRETLERİN MEKANI
Mo’orea (Sarı Kertenkele), az bilinen bir ada. Havayoluyla başkentten yedi dakika. Feribotla da ulaşmak mümkün. Bora Bora’dan çok daha güzel, etraf çok daha yeşil, binalar bakımlı, ancak otelleri sıradan. Eski bir volkan üzerine kurulmuş. Etraf şöhret kaynıyor, yan şezlongda Ralph Lauren’in güneşlenmesi sizi şaşırtmıyor. Adada ciple safariye çıkabilir, tekne turlarına katılabilir, yunuslarla yüzebilir, çarpmayan ya da çarpan balıklarını besleyebilirsiniz. Polinezyalıların kutsal alan dedikleri "marae"leri Opunohu Körfezi’nde görebilir, Paopao Vadisi’nde ananasların tadını çıkarabilirsiniz. Bir otomobil kiralayıp adanın etrafını da turlayabilirsiniz. Adanın çevresi sadece 60 kilometre. Volkanik yapısı nedeniyle büyüleyici manzaralarla karşılaşıyorsunuz. Mo’orea Sheraton (www.sheratonmoorea.com) özellikle deniz üzerindeki bungalovlarıyla öne çıkan, servisin ikinci planda olduğu ama adadaki en güzel otellerden biri. Mo’orea Beachcomber Intercontinental Resort (www.moorea.interconti.com) adanın en gözdesi. Mo’orea Pearl Resort (www.pearlresorts.com) yeni açılan ama servisi çok öne çıkmayan bir tesis. Tarariki Village (pensiontaraiki@mail.pf) ise fiyatı en makul işletmelerden biri. İyi bir yemek için Te Honu Iti Restaurant’ı (Tel.561984) deneyebilirsiniz. Suyun üzerindeki tesiste denizi ışıklandırıyorlar ve yemeğinizi yerken balıkları seyredebiliyorsunuz.
HAYAT TELAŞSIZ, TRAVESTİLER YAYGIN
Polinezyalılar’ın ataları, 3500 yıl önce Endonezya ve Filipinler’den denize açılmış. 70 kişi alabilen, katamaran benzeri kanolarla Pasifik’teki adalara yayılmışlar. Tahiti’ye ulaşmaları yaklaşık 1300 yıl sürmüş. Avrupa Birliği pasaportu taşıyan Tahitililerin yaşam felsefesi "ağır ol molla desinler"e benzeyen "haere maru." Restoranda uzun süre beklerseniz, banka ve dükkanların sık sık kapanmasına şaşırmayın, adalardaki yaşamın temposuna ayak uydurun. Zaten tatildesiniz aceleye gerek var mı? Tahiti’de aile çok önemli bir kavram ve toplumun belkemiğini oluşturuyor. Kadınların da toplumda önemli bir yeri var. Sokakta kapı gibi, iri kıyım kadınlara rastlıyorsunuz. "Mahu"lar travestiler. Tahiti’de bu çok doğal bir olgu, çok çocuklu aileler bazı erkek çocuklarını kız gibi yetiştiriyor. Hıristiyan misyonerler bu geleneği değiştirmeye çalışmış, başaramamış. Tahiti’yi oluşturan takım adalarda turizmden sonra en gözde sektör siyah inci üretimi. Seçimle iktidarı ele geçiren ve ülkeyi 20 yıl diktatör gibi yöneten Gaston Flosse’den sonra 2004’te Oscar Temaru başkanlık yarışını kazanınca sistem biraz demokratikleşmiş. Son yıllarda ABD’yle ilişkilerin güçlenmesi Fransa’yı rahatsız ediyor.
Hawaii’deki hula, Yeni Zelanda’daki haka danslarının benzerini Tahiti’de de görüyorsunuz. İlk gelen Hıristiyan misyonerler bu yerel dansları yasaklamış, halk gizlice geleneği sürdürmüş. Büyük otellerde haftanın en az bir gününde yerel dans gösterisi yapıyor. Beş ayrı türü var. Bu danslar, kreşlerden itibaren öğretiliyor, okulların ders programında yer alıyor. Tahiti Mutfağı’nda Fransız ve Çin etkisi var. Ton ve kılıç dışında, wahoo ve mahi mahi gibi yerel balıklar gözde. Poisson cru ise hindistancevizi sütüyle hazırlanan balık ve en popüler yerel yemeklerden.
CENNETTE FİYATLAR EL YAKIYOR
Her şeyin bir bedeli var, cennetin de. Tahiti turizmin nimetlerinin farkına varalı çok olmuş. Turistin para saçanını seviyorlar. Lüks otellerde sezon dışında bile 1000 dolarlık odalara rastlamak mümkün. Üstelik fiyatlara kahvaltı, vergi ekleniyor. Adalar arasındaki kısa uçak yolculukları, ülkelerarası uçak yolculuklarından bile pahalı. Vasat bir otomobile dört saatliğine ödeyeceğiniz ücretle, ABD’de en lüks otomobili bir gün kiralayabiliyorsunuz. Sıradan restoranlarda bile fiyatlar el yakıyor. Ortalama bir yemekle karın doyurmaya çalışırken, restoran sahibi gelip, "Geçen hafta Sharon Stone da buradaydı" deyip, fahiş fiyatlar konusuna bir açıklık getiriyor. Sokak tezgahında karın doyurmak bile 15 dolardan başlıyor. Kısa bir taksi yolculuğunun bedeli 35-40 dolar. Mutluluğunuzun yolu sürekli elinizi cebinize atmaktan geçiyor. Hindistan’da birkaç dolara bulabileceğiniz tişört burada 25 dolara satışa sunuluyor. Bu sayede 250 bin nüfuslu Tahiti’de kişi başına düşen milli gelir 25 bin dolar!
FAYDALI İNTERNET ADRESLERİ
Genel bilgiler için www.tahiti-tourisme.com, www.tahitiguide.com, www.tahitiexplorer.com, www.tahiti-nui.com, www.tahiti1.com sitelerini tıklayabilirsiniz. Dalmaya meraklıysanız, www.boradive.com , www.topdive.com, www.dive-moorea.com, www.moreabluediving.com, sitelerini ziyaret edebilirsiniz. www.recipes4us.co.uk ’de Tahiti Mutfağı’ndan yemek tarifleri bulabilirsiniz.
ALIŞVERİŞ
Mecbur kalınmadıkça alışverişten uzak durmakta yarar var. Eşinizi mutlu etmek için kesenin ağzını açacaksanız her köşede inci satan mağazalar bulunuyor. En ünlüsü lüks otellerde şubelerini görebileceğiniz Robert Wan (www.robertwan.com). Firmanın başkentte kendi adını verdiği bir inci müzesi bile var. Hawai gömleklerinin benzerlerini hediye olarak alabilirsiniz.
NE ZAMAN VE NASIL GİDİLİR?
En ideal zaman mart ile kasım arası, kalan zamanın yağışlı olma ihtimali çok yüksek. Yılın en sıcak ayları 31 derecelik gündüz sıcaklığı ortalamasıyla mart ve nisan. Temmuz, ağustos ayları ise iğne atılsa yere düşmeyecek şekilde kalabalık, fiyatlar ise tavana vuruyor. İstanbul’dan Air France’la Paris aktarmalı olarak Los Angeles’a gidebilirsiniz, ardından sekiz saatlik bir uçuşla Pape’ete’ye ulaşıyorsunuz. Air Tahiti Nui ise New York, Tokyo, Sydney, Auckland gibi şehirlerden direkt uçuyor. Yeni Zelanda’dan Tahiti beş saat sürüyor. Ülke içindeki uçuşlarda Air Tahiti’yi kullanabilirsiniz. Schengen vizesi geçersiz, Fransız Büyükelçiliği’nden ada vizesi almanız gerekiyor. ABD aktarmalı uçaşlarda Amerikan vizesine ihtiyacınız var.
Pape’ete, Marche dedikleri pazarıyla ünlü. 250 yıllık pazarda, rengarenk kumaşlardan yerel mücevherlere, taze meyveden balığa her şeyi bulabilirsiniz. Cumartesi günleri pazarın en kalabalık zamanı. Adadaki Marau Dağı’na tırmanmak ya da Teahupoo Plajı’nda sörf yapmak çok popüler. Tahiti Iti Plajı gün batımındaki en romantik noktalardan. Pape’ete temmuzdaki Heiva Festivali’yle ünlü. Tahitililer, Yeni Zelanda’daki Maorilerin, Hawai halkı ve Mikronezyalılarla akraba. Dilleri ve kültürleri büyük benzerlik taşıyor. Dansları, vücutlarına yaptıkları dövmeleri bile aynı özelliklere sahip. Intercontinental Resort Tahiti (www.tahiti.interconti.com Pape’ete’de konaklayabileceğiniz en güzel tesislerden biri. Le Royal Tahitien (www.hotelroyaltahitien.com) tropik bahçeler içinde yer alan, kendi plajı olan ve sunduğu imkanlara göre en uygun fiyata sahip otel. Tahiti Iti’de bulunan Vanira Lodge (www.vairalodge.com) ise adadaki en güzel pansiyonlardan biri, manzarası muhteşem. Restoranlardan Fransız mutfağının ürünlerini sunan L’O a la Bouche’u (Tel: 452976) öneririm. Masanızdan çevrenizdeki günlük hayatı seyretmek bile başlıbaşına keyif. Başkentten diğer adalara feribotla veya uçakla gidebiliyorsunuz.
BORA BORA’NIN OTELLERİ DENİZİN ÜSTÜNDE
Başkentten 40 dakikalık uçuşla Bora Bora’da denizin üzerindeki havaalanına iniyorsunuz. Uçaktan terminale yürüyorsunuz, güvenlik kontrolü yok. Otelinizin temsilcisi karşılayıp, boynunuza çiçeklerden yapılmış bir kolye takıyor, sonra özel bir tekneye binip otele gidiyorsunuz. Oteller denizin üzerinde inşa edilmiş, lobiye vardığınızda, resepsiyonistin aşağıdaki rengarenk tropikal balıkları beslediğini görüyorsunuz. Herkeste güleryüzlü. En çok duyulan kelimeler merhaba anlamındaki "Ia ora na" ile teşekkür için söyledikleri "Mauruuru". Onca saatlik uçuşlardan sonra insan gördüklerinin rüya mı gerçek mi olduğunu anlayamıyor. Hedonizmin doruğuna tırmanıp odanıza geçiyorsunuz. Cibinlikli koskoca bir yatağa doğru ilerlerken, oturma grubunun önündeki camın altında ve banyonun zemininde deniz gülümsüyor. Günbatımlarının tadını çıkarmak için önde bir veranda var, merdivenlerden aşağıya indiğinizde ise kendi iskeleniz. Dolabınızdaki paletleri ve deniz gözlüklerini alıp, mercanların arasına gizlenmiş balıkları keşfe çıkıyorsunuz. Tahiti’deki adaların çoğu dalmayı sevenler için tam bir cennet. Adı "ilk doğan" anlamına gelen Bora Bora balayı çiftlerinin ideal mekanı, rüyaların gerçek olarak servis edildiği bir hayaller alemi. Otellerin çoğunda konsept aynı, en pahalı odalar denizin üzerine yerleştirilmiş ve fiyatlar 500 dolardan başlıyor, kara kısmında daha ucuz odalar bulunuyor. Özel adalarda gecelik otel ücreti 10 bin dolara çıkabiliyor. Taha’a adasındaki Le Taha’a Private Island & Spa (www.letahaa.com) en el yakanlardan biri.
Bora Bora’da oteller merkezden uzaktaki "motu" diye adlandırılan adalarda. Çünkü adanın etrafında çok fazla plajyok. Adanın merkezinde sadece birkaç hediyelik eşya mağazası, iki kilise var. Eğer bir pazar sabahı ayin zamanına denk gelirseniz, cemaatin ne kadar renkli giyindiğini görüyorsunuz. Kadınlar şık şapkalar takıyor. Papazlar bile karnavala gider gibi rengarenk giyiniyor. Adanın en bilindik restoranı Bloody Mary (Tel:677286). Girişinde restorana uğrayan tüm şöhretlerin adı yazılı. İçerdeki zemin plaj gibi kumla kaplanmış, ayakkabılarınızı çıkarıp yemeğinizi yiyor, içkinizi yudumluyorsunuz.
Adadaki en iyi oteller, Bora Bora Nui Resort (www.boraboranui.com), St. Regis (www.starwoodhotels.com), Bora Bora Lagoon Resort (www.boraboralagoonresort.com), Hotel Bora Bora (www.amanresorts.com) ve Intercontinental Moana Beach (www.borabora.interconti.com). Daha uygun fiyatlı konaklama için Novotel Bora Bora (www.accorhotels.com) ve Village Pauline’i (vpauline@38mail.pf) deneyebilirsiniz. Club Med (www.clubmed.com) her şey dahil sistemi uyguluyor.
MO’OREA ADASI ŞÖHRETLERİN MEKANI
Mo’orea (Sarı Kertenkele), az bilinen bir ada. Havayoluyla başkentten yedi dakika. Feribotla da ulaşmak mümkün. Bora Bora’dan çok daha güzel, etraf çok daha yeşil, binalar bakımlı, ancak otelleri sıradan. Eski bir volkan üzerine kurulmuş. Etraf şöhret kaynıyor, yan şezlongda Ralph Lauren’in güneşlenmesi sizi şaşırtmıyor. Adada ciple safariye çıkabilir, tekne turlarına katılabilir, yunuslarla yüzebilir, çarpmayan ya da çarpan balıklarını besleyebilirsiniz. Polinezyalıların kutsal alan dedikleri "marae"leri Opunohu Körfezi’nde görebilir, Paopao Vadisi’nde ananasların tadını çıkarabilirsiniz. Bir otomobil kiralayıp adanın etrafını da turlayabilirsiniz. Adanın çevresi sadece 60 kilometre. Volkanik yapısı nedeniyle büyüleyici manzaralarla karşılaşıyorsunuz. Mo’orea Sheraton (www.sheratonmoorea.com) özellikle deniz üzerindeki bungalovlarıyla öne çıkan, servisin ikinci planda olduğu ama adadaki en güzel otellerden biri. Mo’orea Beachcomber Intercontinental Resort (www.moorea.interconti.com) adanın en gözdesi. Mo’orea Pearl Resort (www.pearlresorts.com) yeni açılan ama servisi çok öne çıkmayan bir tesis. Tarariki Village (pensiontaraiki@mail.pf) ise fiyatı en makul işletmelerden biri. İyi bir yemek için Te Honu Iti Restaurant’ı (Tel.561984) deneyebilirsiniz. Suyun üzerindeki tesiste denizi ışıklandırıyorlar ve yemeğinizi yerken balıkları seyredebiliyorsunuz.
HAYAT TELAŞSIZ, TRAVESTİLER YAYGIN
Polinezyalılar’ın ataları, 3500 yıl önce Endonezya ve Filipinler’den denize açılmış. 70 kişi alabilen, katamaran benzeri kanolarla Pasifik’teki adalara yayılmışlar. Tahiti’ye ulaşmaları yaklaşık 1300 yıl sürmüş. Avrupa Birliği pasaportu taşıyan Tahitililerin yaşam felsefesi "ağır ol molla desinler"e benzeyen "haere maru." Restoranda uzun süre beklerseniz, banka ve dükkanların sık sık kapanmasına şaşırmayın, adalardaki yaşamın temposuna ayak uydurun. Zaten tatildesiniz aceleye gerek var mı? Tahiti’de aile çok önemli bir kavram ve toplumun belkemiğini oluşturuyor. Kadınların da toplumda önemli bir yeri var. Sokakta kapı gibi, iri kıyım kadınlara rastlıyorsunuz. "Mahu"lar travestiler. Tahiti’de bu çok doğal bir olgu, çok çocuklu aileler bazı erkek çocuklarını kız gibi yetiştiriyor. Hıristiyan misyonerler bu geleneği değiştirmeye çalışmış, başaramamış. Tahiti’yi oluşturan takım adalarda turizmden sonra en gözde sektör siyah inci üretimi. Seçimle iktidarı ele geçiren ve ülkeyi 20 yıl diktatör gibi yöneten Gaston Flosse’den sonra 2004’te Oscar Temaru başkanlık yarışını kazanınca sistem biraz demokratikleşmiş. Son yıllarda ABD’yle ilişkilerin güçlenmesi Fransa’yı rahatsız ediyor.
Hawaii’deki hula, Yeni Zelanda’daki haka danslarının benzerini Tahiti’de de görüyorsunuz. İlk gelen Hıristiyan misyonerler bu yerel dansları yasaklamış, halk gizlice geleneği sürdürmüş. Büyük otellerde haftanın en az bir gününde yerel dans gösterisi yapıyor. Beş ayrı türü var. Bu danslar, kreşlerden itibaren öğretiliyor, okulların ders programında yer alıyor. Tahiti Mutfağı’nda Fransız ve Çin etkisi var. Ton ve kılıç dışında, wahoo ve mahi mahi gibi yerel balıklar gözde. Poisson cru ise hindistancevizi sütüyle hazırlanan balık ve en popüler yerel yemeklerden.
CENNETTE FİYATLAR EL YAKIYOR
Her şeyin bir bedeli var, cennetin de. Tahiti turizmin nimetlerinin farkına varalı çok olmuş. Turistin para saçanını seviyorlar. Lüks otellerde sezon dışında bile 1000 dolarlık odalara rastlamak mümkün. Üstelik fiyatlara kahvaltı, vergi ekleniyor. Adalar arasındaki kısa uçak yolculukları, ülkelerarası uçak yolculuklarından bile pahalı. Vasat bir otomobile dört saatliğine ödeyeceğiniz ücretle, ABD’de en lüks otomobili bir gün kiralayabiliyorsunuz. Sıradan restoranlarda bile fiyatlar el yakıyor. Ortalama bir yemekle karın doyurmaya çalışırken, restoran sahibi gelip, "Geçen hafta Sharon Stone da buradaydı" deyip, fahiş fiyatlar konusuna bir açıklık getiriyor. Sokak tezgahında karın doyurmak bile 15 dolardan başlıyor. Kısa bir taksi yolculuğunun bedeli 35-40 dolar. Mutluluğunuzun yolu sürekli elinizi cebinize atmaktan geçiyor. Hindistan’da birkaç dolara bulabileceğiniz tişört burada 25 dolara satışa sunuluyor. Bu sayede 250 bin nüfuslu Tahiti’de kişi başına düşen milli gelir 25 bin dolar!
FAYDALI İNTERNET ADRESLERİ
Genel bilgiler için www.tahiti-tourisme.com, www.tahitiguide.com, www.tahitiexplorer.com, www.tahiti-nui.com, www.tahiti1.com sitelerini tıklayabilirsiniz. Dalmaya meraklıysanız, www.boradive.com , www.topdive.com, www.dive-moorea.com, www.moreabluediving.com, sitelerini ziyaret edebilirsiniz. www.recipes4us.co.uk ’de Tahiti Mutfağı’ndan yemek tarifleri bulabilirsiniz.
ALIŞVERİŞ
Mecbur kalınmadıkça alışverişten uzak durmakta yarar var. Eşinizi mutlu etmek için kesenin ağzını açacaksanız her köşede inci satan mağazalar bulunuyor. En ünlüsü lüks otellerde şubelerini görebileceğiniz Robert Wan (www.robertwan.com). Firmanın başkentte kendi adını verdiği bir inci müzesi bile var. Hawai gömleklerinin benzerlerini hediye olarak alabilirsiniz.
NE ZAMAN VE NASIL GİDİLİR?
En ideal zaman mart ile kasım arası, kalan zamanın yağışlı olma ihtimali çok yüksek. Yılın en sıcak ayları 31 derecelik gündüz sıcaklığı ortalamasıyla mart ve nisan. Temmuz, ağustos ayları ise iğne atılsa yere düşmeyecek şekilde kalabalık, fiyatlar ise tavana vuruyor. İstanbul’dan Air France’la Paris aktarmalı olarak Los Angeles’a gidebilirsiniz, ardından sekiz saatlik bir uçuşla Pape’ete’ye ulaşıyorsunuz. Air Tahiti Nui ise New York, Tokyo, Sydney, Auckland gibi şehirlerden direkt uçuyor. Yeni Zelanda’dan Tahiti beş saat sürüyor. Ülke içindeki uçuşlarda Air Tahiti’yi kullanabilirsiniz. Schengen vizesi geçersiz, Fransız Büyükelçiliği’nden ada vizesi almanız gerekiyor. ABD aktarmalı uçaşlarda Amerikan vizesine ihtiyacınız var.