Urla’da enginar curcunası

Ege’nin bu güzel kasabası Urla’yı hiç böyle görmemiştim. Geçen hafta çok şaşırdım. Yıllarca sessizliğine sığındığım Urla sokaklarında bir insan seli akıp duruyordu. Omuz omuza bir kalabalık. Yürümekte bile zorlandım. Kalabalığın sebebi ‘Enginar Festivali’ idi. Çevre tarlalardan toplanan enginarlar, tezgâhların üstüne dağlar gibi yığılmıştı.

Haberin Devamı

Yazdan kalma sıcak, kalabalıkları daha da çekilmez hale getiriyordu. Bir yanda klarnetini kulaklara üfleyen çalgıcı, bir yanda ona ritim tutan darbukacı, bir meydanda caz konseri, diğer tarafta davul zurnaya ayak uyduranlar, diğer meydanın bir yarısında folklorcular, diğer yarısında panel konuşmacıları... Ağlayan çocuklar, bağıran esnaf, neşeli kahkahalar atan ziyaretçiler!..
Anlayacağınız, Urla’da bu sefer tam bir curcunanın içine düşmüştüm.

Urla’da enginar curcunası

Hasret kokan mısralar

Beni yıllar önce Urla’yla ünlü şair Seferis tanıştırmıştı. Tabii ki kendisi değil. Şiirleri beni bu güzel kasabaya çekmişti. 1900 yıllarında İzmir’de doğan Seferis, yaz tatillerinde ailesiyle geldiği Urla’nın sokaklarında koşturup durmuştu. İskelede ağ ayıklayan balıkçıların anlattıkları destanlar onun mısralarının ilk tohumları olmuştu.

Haberin Devamı

En Güzel Mekanlar, En Güzel Lezzetler!

Urla’da enginar curcunası

Seferis, 1963’te, Avrupa şiirine yeni soluk getirdiği gerekçesiyle Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazandı. Beni Urla’ya çeken işte bu ünlü şairin hasret kokan mısraları olmuştu.

 

Eğer siz de Urla’ya gitmeye niyetlenirseniz, otoyol yerine kıyı kıyı giden yolu kullanmanızı öneririm. Narlıdere’den geçerken hâlâ yeşil yeşil kalabilmiş mandalina bahçeleri sizi şaşırtacak.
‘Denize sıfır’ bu kıymetli arazilerin müteahhitlerin eline henüz düşmemiş olmasına benim gibi hayret edeceksiniz sanırım. Uzaklarda Balıklıova, Mordoğan, Karaburun, bulutların arkasında Akdağ... Otoyoldan göremeyeceğiniz manzaralar.

Urla’da enginar curcunası

Pazarın kralı

Urla eski dostlarımla doludur. Bu gezimde onları ziyaret ettim. Örneğin her sabah 10.00’da kurulan balık mezatına katıldım. Maksadım fiyat artırıp, balık almak değildi. O gün denizden neler çıkmış onları görmek istiyordum. Pazar yerini tavaf etmeyi de ihmal etmedim. Pazarın kralı tabii ki enginardı. Her tezgâhta yığın yığın enginar sergileniyordu.

 

Haberin Devamı

Pazar yeri yeşil bir tabloyu andırıyordu: Arapsaçı, kılçıksız deniz börülcesi, ısırgan otu, kuzukulağı, tere, roka, dereotu, radika, turp otu, labada, kereviz yaprağı, turp filizi, çoban düdüğü, şevketibostan, bakla filizi...

Urla’da enginar curcunası

Satıcılar aynı zamanda öğretmen. Biz cahil kentlilere bitkileri tanıtmaktan hiç bıkmıyorlar: “Uzun kökler otun acısını alıp, toprağın derinliklerine verirler. Kısa köklüler ise baharatı ve acıyı yapraklara dağıtır...” Daha nice bilgi ve yemek tarifi...

 

Omuz omuza mücadele

Urla’ya gelip de güveç yemeden dönmek olur mu? Urla’nın güvecinin lezzeti dillere destan. Bir zamanlar İzmirli aileler, çoluk çocuk buraya güveç yemeye gelirlermiş.

Haberin Devamı

Urla’daki en sevdiğim lezzet durağı, ‘Beğendik Abi’ lokantasıdır. Oraya ilk gittiğimde küçük bir lokantaydı. Güveci yakındaki bir fırında pişirirlerdi. Şimdi teraslı, fırınlı büyükçe bir lokantada konuklarını ağırlıyorlar.

Urla’da enginar curcunası

Beğendik Abi’ye ulaşabilmem için bir çok kişiden omuz yedim, bir çok kişiye de omuz attım. Lokantanın önünde uzun bir kuyruk vardı. Handan hanım geleceğimi bildiği için kaldırımda bir masa ayırmıştı. Yemekler yine çok lezzetliydi. Güvecin eti neredeyse erimişti. Mönüde yaklaşık 20 çeşit enginar yemeği yer almıştı. Her zamanki gibi yine kendimi tutamayıp, ölçüyü kaçırdım.

 

Bu kez bir başka lokantayı daha keşfettim: ‘Ömre Bedel’. İşletmeci Ömür hanım, şirin lokantasında oldukça lezzetli bir mönü sunuyordu. Urla’ya geldiğimde uğramayı ihmal etmediğim bir lezzet durağı da Şafak esnaf lokantası. Öylesine kalabalıktı ki maslar sokaklara taşmıştı. Usta, tabakları doldurmaya yetişemiyordu adeta. Bir kere daha anladım ki, lezzet, müşterisini mutlaka yaratıyor. Adresin hiç önemi yok. Ana caddede de, ara sokakta da olsanız müşteri sizi buluyor. Tabii Onur’da çıtır çıtır kızarmış kokoreçi ve Eski Pazar Yeri Dönercisi’nde bol yağlı döneri de mideme indirdim.

Haberin Devamı

Urla’da enginar curcunası

Urla’da en favori lezzet duraklarımdan biri, İskeledeki Ünal Kardeşler katmercisidir. Bıraksanız bütün dükkânı yerim. Ustanın yine oklava kullanmadan, baklava yufkası inceliğinde açtığı yufkalarla yaptığı katmerle bir güzel kahvaltı yapmayı ihmal etmedim. Bir porsiyon peynirli, bir porsiyon kıymalı, biraz da ıspanaklı.

 

Her zaman yaptığım gibi Urla’ya noktayı İskeledeki Yengeç Restoran’da koydum. Oğuz Bey yine birbirinden lezzetli mezeler yapmıştı. Seçim yapmak için gittiğim mutfakta, buzdolabının karşısında donup kaldım. Hangisini seçeceğimi şaşırdım. Oğuz Bey yardım etti, son ürünleri önerdi.

Urla’da enginar curcunası

Yengeç aslında balık lokantası. Ama burada balık yemek bana hiç kısmet olmadı. Mezeleri aşıp balığa asla ulaşamadım. Bu sefer de öyle oldu.

Haberin Devamı

Kalabalıklar artık evine dönmüştür. Yani Urla’ya gitmenin tam zamanı. Giderseniz benden de selam söyleyin.

Urla’da enginar curcunası

Yazarın Tüm Yazıları