GeriSeyahat Türkler sayesinde para kazanan Avrupa adası
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Türkler sayesinde para kazanan Avrupa adası

Türkler sayesinde para kazanan Avrupa adası

Avrupa Birliği’ne (AB) geçtiğimiz mayıs ayında üye olan Malta, Türkler sayesinde para kazanıyor. Malta, Como, Gozo adlı adalardan oluşan 316 kilometrekarelik Malta’nın tarihindeki en önemli olay 1565’te gerçekleşen Osmanlı kuşatması. Kanuni döneminde Osmanlı orduları iki yerde durmuş. Birincisi Viyana, ikincisi Malta. Mustafa Paşa komutasındaki Osmanlı Ordusu 200 parça savaş gemisi, 40 bin asker ile 1565’in Mayıs ayında Malta adasına çıkıyor. Adanın güneyindeki bir kaleyi ele geçiren Osmanlı Ordusu bugün eski kalenin bulunduğu Birgu’ya hücum ediyor. Türk tarihinde Tapınak, Malta tarihinde ‘St. John Şövalyeleri’ olarak adlandırılan 700 şövalyenin komutasındaki dokuz bin Maltalı kalede üç ay direniyor. ‘Avrupa’dan Haçlı yardımı geliyor’ haberi üzerine 8 Eylül 1565’te Osmanlı Ordusu kuşatmayı kaldırıyor ve adadan çekiliyor.

Maltalılar işte tarihlerindeki bu üç aylık dönemi unutamıyor. St. John Katedrali’nin kütüphanesinde, Osmanlı kuşatmasına ilişkin çok sayıda kitap var. St. John Kilisesi’nin yanındaki modern tiyatroda ve eski kent Medina’da ‘Malta Kuşatma Altında’ adlı ses ve ışık gösterileri aralıksız devam ettiriliyor.

Şu anda Malta’nın başkenti olan Valetta da Türk kuşatmasının eseri. Kuşatmanın ardından kentin eski bölgesinde oturulacak ev kalmayınca eski kaleyi Osmanlılar’a karşı savunan Komutan Valetta yeni bir kent inşa edilmesine karar veriyor ve Valetta böyle doğuyor.

BUGÜNKÜ MALTA

Malta bugün 400 bin nüfuslu çok kalabalık bir ada devleti. Kilometrekareye bin 200 kişi düşüyor. Tarım yapılacak arazi yok. Kişi başına yıllık milli gelir 17 bin 700 dolar. Toplam geliri 6.81 milyar dolar olan Malta’da, gelirin yaklaşık altıda biri turizmden sağlanıyor. Yıllık turizm geliri yaklaşık bir milyar dolar. Ülkeye geçen yıl bir milyon 126 bin turist gelmiş. Malta nüfusunun iki buçuk katı turist çekiyor. Turizm, ülkenin diğer sektörleri inşaat, gıda, ulaşım, enerji, telekomünikasyonu da canlandırıyor. Malta’da ayrıca gelişmiş bir gemi yapım sektörü bulunuyor.

Günlük yaşamda hızlı zenginleşmenin etkileri hemen fark ediliyor. Artan gelirin etkisiyle yenilenen evler, yeni model arabalar olarak karşınıza çıkıyor. Yaptığı atılımlarla gelirini yükselten ve geçtiğimiz mayısta AB’ye kabul edilen Malta’nın gözü şimdi yabancı yatırımcıda. Finans ve bilişim devlerini adaya çekmek için çaba sarf ediliyor.

Akdeniz’de, İtalya’nın güneyine 98, Afrika’nın kuzey ucuna ise 290 km uzaklıkta yer alan Malta, en önemli gelir kaynağının çevre ve tarih olduğunu biliyor. Malta’da evlerin hemen hemen tümü adada çıkartılan ve kolay işlenen bir çeşit doğal taşla yapılmış. Bu nedenle adanın hiçbir yerinde görüntü kirliliği yaşanmıyor. Evlerin bir bölümü çok eski, oturulamaz durumda ama bu evler yıkılıp yerine alakasız bir mimari ile yeni ev yapılmıyor. Denizin temizliğine önem veriliyor. Çevre düzeni ve temizliği çok iyi düzeyde değil, ancak bu konuda hummalı bir çalışma var. Yolların yapımına, derelerin ıslahına, su ihtiyacını karşılamak için baraj yapımına önem veriliyor. Bir de adanın dünya ile bağlantısını en iyi şekilde sağlamak için telekomünikasyon yatırımları yapılıyor.

Malta, İngilizce kursları ve İngilizce eğitim veren üniversitelerinden de iyi gelir sağlıyor. Türkiye’den her yıl yüzlerce öğrenci Malta’ya gidiyor. Adada kebapçılardan oluşan küçük bir Türk topluluğu var. Topluluk geniş ekran televizyonu olan bir kebapçıda toplanıp Türk futbol takımlarının maçlarını seyrediyor.

Adaya ayak basan ilk Türkler 1565’te Malta’yı ele geçirmeye çalışıyordu. Adaya ikinci kez 1919’da İngilizler tarafından İstanbul’dan sürgün edilen 145 Türk aydını geldi. Şimdi Türkler, kebapçı, öğrenci ve turist olarak adaya geliyor. Tarihi kuşatma nedeniyle Türklerle arası pek iyi olmayan Malta’da ‘Turkish Kebab House’ tabelası ışıltıyla parlıyor.
False