Türkiye’de sürdürülebilir yaşamı mümkün kılan 10 ekolojik yaşam çiftliği
Buğday Derneği’nin kurduğu 'TaTuTa' ağı kapsamında, Türkiye’nin dört bir yanındaki ekolojik çiftlikler, gönüllü veya ziyaretçilerini bekliyor. TaTuTa, hem Türkiye’den, hem de yurt dışından gelen gönüllü ve konuklarla Türkiye’de ekolojik tarım yapan çiftlikleri buluşturuyor. İşte detaylar…
TaTuTa’ya üye olanlar, başvurularının kabul edilmesi halinde bu ağ sayesinde yıl boyunca ya da yılın belli zamanlarında bu çiftlikleri ziyaret edebiliyorlar. Seçtiğiniz ekolojik çiftlikte mevsimine göre meyve toplayabilir, zeytin hasat edebilir, toprağı çapalayıp, ot yolabilir hatta taş taşıyabilir, turşu kurmayı ya da salça, yoğurt, tereyağı ve peynir yapmayı öğrenebilirsiniz. Toprakla haşır neşir olup, bakımını yaptığınız ürünleri, havayı, suyu, toprağı kirletmeden üretmenin ne denli zor olduğunu bizzat deneyimlersiniz. Çiftliklere gönüllü olarak gitmeyi seçerseniz; yemek ve konaklamanızın karşılığını çiftlikte canla başla çalışarak verirsiniz.
Çiftliklerin çoğunda işler belli bir iş bölümü çerçevesinde gerçekleştiriliyor. Herkes öncelikle elinden hangi iş geliyorsa onu yapmakla mükellef. Sonrasında öğrenmeye istekli olduğunuz işleri yapmaya yönlendiriliyorsunuz. Birlikte uyum içinde çalışabilmek, yardımseverlik ise herkesten beklenen özellikler. Günün bir yarısını çalışıp öğrenerek, diğer yarısını dinlenip gözlem yaparak geçirebilirsiniz. Çiftliklerde hayat, katı kurallar çerçevesinde belirlenmiyor; yapılan işin çiftliğe katkısının ne olacağı ve bir işin doğaya zarar vermeden en pratik nasıl yapılabileceği hususu öncelikli olsa da elbette dinlenmek, kendinize zaman ayırmak, denize gitmek ya da civarınızdaki yerleri gezmek gibi diğer aktiviteler için de çiftlik sahipleriyle konuşup bir uzlaşma sağlayarak vakit ayırabiliyorsunuz. Fakat tatilde yoğun bir çalışma temposunun içine girmek istemiyorsanız, yemek ve konaklama masraflarını ödeyerek, ekolojik üretimin ve yaşamın tanığı olma şansını konuk olarak da yakalayabilirsiniz. Hepsinden önemlisi, bu yerel kahramanlarla tanışıp onların yaşamlarına bir süreliğine de olsa dahil olursunuz. Her iki durumda da, evinize bu yaşam felsefesini yaşamaya ve yaymaya and içmiş bir eko-gönüllü olarak dönmeniz garanti.
1- Ali Kışlak Ormanı- Fethiye/Muğla
Fethiye’ye 45, Saklıkent Kanyonu’na 5 km mesafedeki çiftlik, permakültür ve doğal tarım prensiplerini uyguluyor. Yılın her ayı gönüllülerin kabul edildiği çiftlikteki duş ve tuvaletli odalar ikişer kişilik. İnternet var fakat televizyon yok.
Yemekler, burada yetiştirilen sebzelerden el birliği ile yapılıyor ve beraber yeniyor. Orman’da yorulanlar, terleyenler, Saklıkent’teki şelalede yüzerek dinleniyor. Tloss Antik Kenti ise yürüyüş yapmayı sevenler için 10 kilometre mesafede. Zeytin, zeytinyağı, çeşitli sebze ve meyvelerin, baharat ve aromatik bitkilerin üretildiği çiftliğe bir tek sigara içenler kabul edilmiyor. En az üç haftalığına gelmesi beklenen gönüllüler için Ali Kışlak: “Onların kanatları vardır” diyor.
2. Aralcak – Menemen/İzmir
Halime ve Cüneyt, 2013’ten bu yana 12 dönümlük arazide sistemin içindeki birer birey olmaktan kurtulmaya ve doğa ile barışık bir yaşam sürdürmeye çalışıyorlar. Arazinin bir dönümünü gıda bahçesi olarak düzenlemişler, geriye kalanı ise 250 adet orman ve meyve ağacı dikerek değerlendirmişler. Burayı tavuk, kaz, kedi, köpek ve arılarla paylaşıyorlar.
Elektrik ihtiyaçlarını Güneş’ten, su ihtiyaçlarını ise 2 kilometre mesafede bulunan ve 40 metre yükseklikten dökülen Su Uçan adındaki bir şelaleden karşılıyorlar. Şu anda sofraya gelen gıdanın yarısından fazlası kendi üretimleri. Yaşadıkları taş ev, açık mutfaklı bir salon ve bir odadan oluşuyor. Misafirleri ve gönüllüleri oturma odasında ya da çadırda ağırlıyorlar. 2018 Mayıs’ından itibaren yapımına devam edilecek olan çuval ev projeleri tamamlandıktan sonra herkes orada ağırlanacak. Mart ayından itibaren kasıma kadar en fazla 21 günlüğüne gönüllü kabul ediyorlar.
3- Bayrak Ailesi Çiftliği- Gümüşhacıköy/Amasya
Emekli öğretmen İbrahim Bey ve eşi Birsel Hanım ekolojik meyvecilikle uğraşıyor. Elma, ayva, şeftali, kiraz, armut, vişne, erik ve ceviz yetiştiriyorlar. Birsel Hanım’ın yaptığı reçel ve marmelatlar çok lezzetli. Bayrak çifti; konuklarını evlerinde ağırlıyor, yemekleri de beraber yiyorlar.
Bildikleri her şeyi aktarma konusunda son derece hevesli, sıcakkanlı ve çok çalışkan insanlar. Mart ayından kasım ayı başına kadar gönüllülerin gelebileceği çiftliklerinde içki, sigara serbest; çocuğunuzu ya da köpeğinizi getirebilir, boş zamanlarınızda bisiklet sürebilirsiniz.
4- Chevrel Traher Çiftliği-Kurtköy/Yalova
20 senedir Türkiye’de yaşayan Chevrel, Çanakkale’de tarımla uğraştıktan sonra şu anda yaşadığı bu 11 dönümlük araziyi almış. Çiftlikte yapılan üretim, yıl boyu ailenin tüm sebze ihtiyacını karşılıyor. Kompost, permakültür, eko turizm ve sertifikalı organik tarım yapılan çiftlikte, ev sahibi gelmek isteyenlerin İngilizce bilmesini istiyor ve sigara içmeyenleri tercih ediyor.
Çiftliğin etrafı gürgen, kestane ve ıhlamur ağaçlarının ağırlıkta olduğu bir orman ile çevrili. Mart ayından kasıma kadar gönüllüler ev içinde kendine ait tuvaleti olan bir odada kalıp, boş zamanlarda orman yürüyüşleri, keşif gezileri, Yalova/Bursa’da alışveriş, termal spa/hamam, İznik gezisi yapabilirler.
5-Eflatun Elbademi Çiftliği-Kaş/Antalya
Kaş’ın Çukurbağ Köyü’nde, Phellos ve Antiphellos antik kentleri arasında, antik Likya yürüyüş yolu üzerinde, üç farklı yerleşkesi olan bu çiftliğin bahçesinde her türlü sebze yetişiyor. Mekanın, ahşap üst terasında yoga yapılırken, sanatsal çalışmaların da yapıldığı ortak yaşam alanı üzümleri dalından koparıp yiyebileceğiniz asmaların gölgeliğindeki ön bahçede. Asırlık meşe ağacı gölgeliğindeki çardak ise tembellik için kullanılıyor. Ev sahipleri; Aydın ve Ebru Çukurova ile oğulları Ata.
Aydın, ressam ve fotoğraf sanatçısı, eşi Ebru ise mimar ve her ikisi de yoga eğitmeni. Her ikisi de dünyayı gezip görmüş ve en sonunda burayı yurt edinmişler. Ebru, dalından kopardığı sebzeleri kendi yetiştirdikleri tahıl ve baharatlarla harmanlayıp yeni tatlar keşfetmekten ve sofrasını konuklarıyla paylaşmaktan büyük keyif alıyor. Ocak ayı dışında yılın her ayı gönüllü kabul ediyorlar. Paylaşımlı oda ya da bungalovda kalabilecek gönüllülere ailenin et yemediğini ve sigara içmediğini belirtelim. Ayrıca başvuru yaparken profilinizin eksiksiz olması onlar için önemli.
6-Fatma Gülbin Çiftliği-Maçahel-Artvin
Temel geçim kaynakları ekolojik ana arı yetiştiriciliği. Çiftlikte, ayrıca fındıkçılık ve kendilerine yetecek kadar meyve sebze üretimleri var. Konuk ya da gönüllüler için evde dört kişilik bir odaları mevcut. Yemekler aile ile birlikte yeniyor.
Aile, Gürcü kökenli ve günlük hayatta genelde Gürcüce konuşuluyor. Fatma Hanım, Mayıs-Ekim arası çiftliği ziyaret edecek gönüllülerin 15 günden az kalmasını kesinlikle istemiyor. Çünkü ortama ve işlere alışmanın zaman aldığını söylüyor. Haftanın dört günü, günde sekiz saat çalışıldığını da ayrıca belirtelim.
7- Flora Akdeniz Bahçesi -Kemer/Antalya
Tekirova’ya 11, Çıralı’ya 12 km mesafedeki çiftliğin etrafı Kızılçam ormanlarıyla kaplı. Ev sahibi Selahattin Bey ve Ayşe Hanım ihtiyaçları ölçüsünde küçük bir bahçede ekolojik prensiplere sıkı sıkıya bağlı kalarak tarım yapıyorlar.
Çiftlikte, yenilenebilir enerji, permakültür yapılmakla birlikte birçok yerli tohum bulunuyor. Konuklara sunulan misafirhane, evin dışında ağaçtan bir yapı. Duşu, tuvaleti ve güneş enerjisiyle ısınan sıcak suyu var. Gönüllüler, misafirhanenin dolu olduğu zamanlarda çadırda veya ev sahibinin evinde konaklayabilir. Çadırda kalanların kullanabileceği bağımsız bir duş-tuvalet bulunuyor.
8- Furma Ekolojik Yaşam Çiftliği-Karaburun/İzmir
Tuna’nın babasının çiftliği Furma. Midilli’den İzmir Körfezi’ne kadar 180 derecelik bir deniz manzarasına sahip çiftlik, Karaburun’a 5 kilometre, denize ise 500 metre mesafede 12 dönüm arazi üzerine kurulu. Çiftliğin adı, yalnızca buraya özel olarak dalında fermante olabilen zeytinlere, hurmadan esinlenen yerlilerin verdiği isimden geliyor. 2016’da çok uluslu şirketlerdeki CFO’luk görevini “başka türlü bir hayat mümkün” diyerek bırakan Şadan Tütüncü, kendine yeterli ve sürdürülebilir bir yaşama sahip olmak istiyor ve bunun için gıda ormanları oluşturmaya karar vermiş.
İşe ilk olarak 2011’de şu anki çiftliğe 20 kilometre uzaklıkta bulunan Yaylaköy’e her hafta sonu gelip nar ağaçları dikerek başlamış. Daha sonra 2013’de Masanobu Fukuoka’dan etkilenerek çoklu kültüre geçmeye karar vermiş. Arazide toprak işlemesi yapılmıyor. Organik çöpler gübre olarak değerlendiriliyor. Bulaşık ve çamaşır deterjanı yerine odun külü kullanılıyor. Mutfak ve banyonun atık sularıyla sebze bostanından ayrı bir yerde su kabağı yetiştiriliyor. Tavuklar, arılar ve eski kulağı kesiklerden Köpek Bobo ile Kedi Gece buranın diğer sakinleri. Çiftlikte ana binaya bitişik, her birinin kendi banyo ve tuvaleti olan yedi oda bulunuyor. Paylaşımlı kullanılan odalara giren Güneş ışığı ile güne uyanıyorsunuz. Ocak ve şubat dışında yılın her ayı gönüllülerin kabul edildiği çiftlikte yemekler bostandan toplanan sebzelerle imece usulü hazırlanarak yapılıyor ve aileden sayılan gönüllülerle birlikte yeniyor. Şadan Bey, sıkı bir kolektif yaşam savunucusu.
9-Gökada Çiftliği – Ayvalık/Balıkesir
Küçükköy’de 13 dönümlük bir zeytinlik içinde kurulu çiftlik, Efe Gezer’e ait. Çiftlikte oldukça yaşlı 125 zeytin ağacı ve Efe’nin tasarımı olan yaklaşık 30 tavuk kapasiteli mobil bir kümes ve kendine yetecek kadar tarım yapılan bir bostan bulunuyor.
Çiftliğin öncelikli işleri arasında zeytin, zeytinyağı ve sabun üretimi var. Her daim gönüllü ziyaretine açık olan fakat konuk kabul edilmeyen çiftlik Ayvalık’a ve kumsallarıyla meşhur Sarımsaklı’ya 5 kilometre mesafede. Beş kişinin rahatça kalabileceği, tuvaleti ve mutfağı olan, elektriğin güneş panellerinden elde edildiği tuğla ev, Efe’nin ve gönüllülerin barınma ihtiyacını karşılıyor.
10- HerbaFarm -Bodrum/Muğla
Yalıkavak’ta Yukarı Gökçebel Köyü’nün dağlarında, yaklaşık 15 dönümde kurulu çiftlikte, organik tarım ve permakültür prensipleri kullanılarak keçiboynuzu, zeytin, incir, nar, greyfurt, mandalina, portakal, kayısı, muz, dut ile üzüm, çilek, altın çilek gibi meyveler; ada çayı, kekik, karabaş otu, melisa, sarı kantaron, biberiye, lavanta, defne gibi tıbbi ve aromatik bitkiler ile mevsimlik sebzeler yetiştiriliyor.
Kaz, ördek, tavuk, hindi ve bıldırcınlardan oluşan bir de kümes var. Konuk ve gönüllüleri, ekolojik yapı prensipleriyle inşa edilen iki kişilik, banyosu ve iki odası olan misafir evinde ağırlıyor çiftlik sahibi Meltem Kurtsan. Yemekler bahçede yetişen ürünlerden el birliği ile yarı açık ortak mutfakta hazırlanıyor. Nisandan kasıma kadar çiftliği ziyaret edebilecek olan gönüllüler için çadır kurabilecekleri alan ve duş/banyo imkanı da sunuluyor. Ayrıca HerbaFarm Akademi’de doğa, ekolojik tarım, permakültür, budama ve aşılama, tıbbi bitkiler gibi konularda uygulamalı eğitim seminerleri ve atölyeler düzenleniyor.
Kaynak: Listelist / Belkıs Dalkıranoğlu
Fotoğraflar: Herbafarm, listelist