Türkiye’nin en yüksek şelalesi Ciro, en görkemlisi Tortum
Deniz suyu sıcaklığıysa 30 dereceyi bulacak. Kızgın güneş ve sıcak denize alternatif arayanlara Türkiye’nin en güzel, en serin 10 şelalesini öneriyoruz. İster doğayla baş başa kalın, ister suyun sesine kulak verin. Patikalarda yürüyün, şırıl şırıl akan şelalelerin altında serinleyin.
Önümüzdeki hafta hava sıcaklığı Antalya ve İzmir’de 36 dereceye çıkacak.
MARMAROS ŞELALESİ – GÖKÇEADA
YOLUN SONU MARMAROS’A ÇIKIYOR:
Bir adada bu denli yüksek şelalenin bulunması insanı şaşırtıyor. Gökçeada dünyanın en sulak adalarından biri. Deniz keyfi yapanların mutlaka yarım günlük zamanlarını bu olağanüstü şelaleye ayırmalarını öneriyorum. Ancak şelaleye kadar araç gitmiyor. Belli bir noktadan sonra yürümek gerekli. Yolu basit. Dereköy’ün girişindeki çınarı geçer geçmez sağda ‘Marmaros’ tabelasını göreceksiniz. Yol kötü değil. Kıvrıla kıvrıla giden yol inişe geçtikten kısa bir süre sonra sağa doğru giden eğreti bir yol göreceksiniz. Bu yol bir zamanlar şelaleye yol açmaya çalışanların eseri. Bu noktayı geçtikten kısa bir süre sonra bir menfez gelecek. Onu geçer geçmez sağda taş yığınlarını göreceksiniz. Karşıdaki vadiye baktığınızda şelale ortaya çıkacak. Ancak şelaleyi görmek için buradan 20 dakika daha yürümeniz lazım. Patikanın ilk etabı biraz zorlu. Sonrası kolay. Yapacağınız tek şey solunuza dereyi alarak patikayı takip etmek. Şelale son etaba kadar kendini saklayacak. Fakat çok yaklaştığınızda kendini gösterecek. Bu muhteşem şelalelinin altına girerek serinleyebilirsiniz.
UÇAN 1 VE UÇAN 2 ŞELALELERİ
ANTALYA TOROSLARIN ETEĞİNDEKİ GİZLİ HAZİNELER
Antalya’nın çok fazla bilinmeyen doğa harikaları. Toros Dağlar’ını oluşturan tektonik hareketler sonucunda oluşmuş ve dağların eteğine saklanmış bu iki olağanüstü şelale Antalya’nın Serik ilçesine bağlı Kozan ve Akçapınar köyleri arasında bulunuyor. Uçan 1 Şelalesi’ne yol yok. Ya Kozan köyünden yürüyeceksiniz ya da Uçan 2 den. Kozan köyünden giderseniz Pednelissos Restoran’da yemek yeme ve buradaki bungalovlarda konaklama olanağı ya da antik kenti ziyaret etme şansı da var. Uçan 1 şelalesi yaklaşık 85 metreden dökülüyor. Şelalenin önünde muhteşem bir gölet oluşmuş. Her iki yanındaki patikalardan dikkatli bir şekilde gölete kadar inebilirsiniz. Uçan 2’nin yanına kadar araçla gidebilirsiniz. Uçan 2’den Uçan 1’e orman içinde yaklaşık üç kilometrelik bir yürüyüşle ulaşabilirsiniz. Uçan 2 Şelalesi, 60 metre yükseklikten dökülüyor. Şelalenin dibindeki gölet yürüyüş yapanlar için mükemmel bir dinlenme alanı. Burada yapacağınız yarım saatlik bir yüzme keyfi tüm yorgunluğunuzu alacak. Uçan 2’de bulunan ahşap bir restoranda uygun fiyata yemek yiyebilirsiniz.
KAPUZBAŞI (BARAZAMA) ŞELALELERİ
KAYSERİ EN KÜÇÜĞÜ 28, BÜYÜĞÜ 70 METREDEN DÖKÜLÜYOR
Kayseri’nin Yahyalı ilçesi sınırlarında ve Aladağlar Milli Parkı içinde bulunan Kapuzbaşı (Barazama) Türkiye’nin en ilginç şelalerinden biri. Orta Toroslar’ın en yüksek zirvelerini oluşturan Aladağlar’ın doğusunda yer alan ve birbirlerine paralel akan yedi şelaleden oluşan doğa harikaları, doğrudan dağın içinden fışkırıyor. Çukurova’yı besleyen en büyük kaynaklardan bir olan şelaleler Zamantı Çayı’na ulaşıyor. En küçüğü 28, en büyüğü 70 metreden dökülen şelalelerin kaynağı Aladağlar’ın yüksek kesimlerindeki buzullar ve mevsimlik karlar. Buzullar ve karlar eriyerek yeraltı sularını besliyor. Aladağlar’ın karstik kaynaklarından gelen sularla birleşiyor ve bir tepenin yamacından fışkırarak yeryüzüne çıkıyor. Şelalelere ulaşmak için Yahyalı’dan itibaren 76 kilometrelik zorlu bir araç yolculuğunu göze almak gerekiyor. Ancak bu muhteşem doğa harikalarını görünce insan tüm yorgunluğunu unutuyor. Şelalelerin kenarına kadar araçla gitmek mümkün. Yahyalı’dan günübirlik gidip dönmek mümkün. Ancak önerim en azından bir gece konaklamanız. Çadır kurabileceğiniz gibi bungalovlarda da kalabilirsiniz.
ERFELEK ŞELALELERİ
SİNOP SU SESİ TERAPİ GİBİ
Baraj inşaatı soncunda ortaya çıkan bu doğa harikası bölgede 30’dan fazla şelale var. Sinop’un Erfelek ilçesi sınırları içinde kalan şelalelere giden yol son derece bozuk. Nedeni yol inşaatları. Ancak son dönemlerde düzelmeye başladı. Dokuz şelale diğerlerinden daha büyük. Ormanın içindeki bir düzlükte ilk şelale ve oluşturduğu gölet karşılayacak sizi. Buradaki tesislerde atıştırmak mümkün. Şelalenin yanından sola doğru giden patika sizi bir günlüğüne de olsa düşler ülkesinde yolculuğa çıkaracak. Şelalelerin tümü için bir günü ayırmak şart. Bir rehber eşliğinde şelaleleri gezmekte fayda var. Vadi boyunca her basamakta bir şelale karşılayacak sizi. Kimi küçük, kimi görkemli. Bazı şelalelerin dibinde birikmiş yaprakların sunacağı müthiş görsel şölene önceden hazır olun. Yukarılara çıktıkça parkur zorlaşıyor. Bazı yerleri tırmanırken yardım gerekebilir. Kayalar bazen geçit vermiyor. Bazen de kayganlaşıyor. Bu durum yürüyüşü zorlaştırabilir. Eğer rehberiniz varsa vadinin sonuna kadar giderek suyun kaynağına ve buradaki kamp yerine ulaşabilirsiniz. Tavsiyem büyük şelaleleri gördükten sonra okları izleyerek geri dönmeniz. Rotanın bir noktasında Değirmen Kafe işaretini göreceksiniz. Okları takip ederseniz ağaçların arasında bir değirmenden bozma kafeteryayı göreceksiniz. Burada çay içerek su sesi ve kuş cıvıltıları arasında terapi bile yapabilirsiniz kendinize. Yaşadığınız yorgunluktan sonra oturduğunuz kanepe size öyle rahat öyle büyüleyici gelecek ki kolay kolay terk etmek istemeyeceksiniz. Dönüşte okları takip ederseniz kısa süre sonra yola başladığınız noktaya döneceksiniz. Geri dönerken bu kadar kısa bir süre içinde bu kadar çok şelale görmenin şaşkınlığını yaşayacaksınız.
KURŞUNLU ŞELALESİ
ANTALYA RENGİ ZÜMRÜT YEŞİLİ
Şehir merkezine yaklaşık 18 kilometre mesafedeki Kurşunlu Tabiat Parkı görülmeye değer bir doğa harikası. Kızılçam’ın çoğunlukta olduğu ormanın içerisinde iki kilometrelik bir kanyondan aşağı ilerleyen akarsu irili ufaklı gölet ve şelaleleri oluşturuyor. Parkın hemen girişinde, merdivenlerle ulaşılan en yüksek şelale 10 metreden dökülüyor. Akan suyun oluşturduğu zümrüt renkli göl yeşilin en güzel tonlarını çevresine toplamış gizli bir cennet bahçesini andırıyor. Hemen yanından başlayan yürüyüş patikası, sık ağaçların ve yemyeşil bitki örtüsünün arasında ilerliyor. Kanyonun aşağısına doğru ufak şelaleler, göllerin arasından küçük ahşap köprüler ve bitki tünelleriyle tekrar büyük şelaleye bağlanıyor. Yol zahmetsiz ve keyifli bir yürüyüş parkuru. Dönüş yolundaysa merdivenlerin başında çay ve keyif molası için güzel bir kafe bulunuyor.
CİRO ŞELALESİ
ARTVİN TÜRKİYE’NİN EN UZUN ŞELALESİ
Altıparmak Dağları’nın arasında kalmış çok fazla bilinmeyen muhteşem bir bölge ve bu bölgede saklanmış olağanüstü bir şelale var. Ciro... Şelale, Artvin’in Yusufeli ilçesine bağlı Özgüven köyü sınırları içinde kalıyor. Yusufeli Barhal arasındaki Bıçakçılar yol ayrımından sağa dönülüyor. Araçla yaklaşık 1 saatlik bir yolculuktan sonra Altıparmak Dağları’nın arasında sıkışmış kalmış olan Özgüven köyüne varacaksınız. Bu yol epey virajlı. Köyden sonra şelaleye kadar yol devam ediyor ancak biraz bozuk. Yaklaşık yarım saat sonra bir derenin kenarında bulunan orman kulübesine varacaksınız. Kafanızı derenin geldiği yöne doğru çevirerek yukarı bakın. Birkaç basamak halinde tam 165 metreden dökülen Ciro Şelalesi’ni göreceksiniz. Türkiye’nin en uzun şelalesi... Derenin kenarındaki patikayı takip ederek yarım saat içinde şelalenin dibine kadar yaklaşabilirsiniz. En güzel tarafı dibindeki kayalıklar sayesinde hiçbir zarar görmeden altında durabilmeniz. Eğer hava sıcaksa girin altına. Su biraz soğuk ama tüm yorgunluğunuzu alacağından emin olabilirsiniz. Şelalenin yanındaki kayalıktan devam eden patikayı takip ettiğinizde kısa bir süre içinde şelaleyi oluşturan derenin aktığı düzlüğe ulaşarak şelaleye yukarıdan bakabilirsiniz.
MARAL ŞELALESİ
ARTVİN KARÇAL DAĞLARI’NIN YARATTIĞI GÜZELLİK
Maçahel, düşler diyarına açılan bir kapı gibi. Artvin’deki bu kapıdan girdiğinizde yaşamın yeşil ve yeşilin tonları üzerine kurulduğunu düşünebilirsiniz. Vadide insan kendini bir rüyadaymış gibi hissediyor. Maral Şelalesi, bu saklı cennetin en nadide değeri. Şelaleye, Camili köyü merkezinden yürüyerek 2.5-3 saatte gidiliyor. Yolun büyük bir kısmını araçla da gidebilirsiniz. Bu yolda ilerlerken kendinizi bir film platosunda sanabilirsiniz. Yol kenarındaki evler başka bir dünyaya aitmiş hissi veriyor.
Yolun en etkileyici yanı yaşlı kayın ağaçlarının tepenizde doğal bir şemsiye görevi görerek güneşi engellemesi. Kayın ağaçlarının üzerinde tek tük de olsa kara kovan var. Son evlerin de geride kalmasından sonra eğer fotoğraf çekiyorsanız makro objektiflerinizi takarak hazır olun. Dünyanın en güzel pozunu veren kelebekleri fotoğraflayabilirsiniz.
Hiç nazlanmadan çiçeklerin üzerinde her türlü pozu veriyorlar. Hafif bir eğimle aşağı inen yol bir dereyi geçtikten sonra tekrar yükselmeye başlayacak ve sizi kısa bir süre sonra da eski bir ahşap evin kenarındaki çeşmeye getirecek. Yol biraz ileride bitiyor. Ancak bizim rotamız ahşap evin arkasındaki küçük patikaya bağlanıyor. Bu patika oldukça dik inerek Maral Şelalesi’ne kadar ulaşıyor ancak inişte iki yerde merdiven var. Bu merdivenler olmasa şelaleye ulaşmak birçok kişi için imkânsız olur. Hava ne kadar sıcak olursa olsun dereye indikten sona birden serinliği hissedeceksiniz. 40–50 metre yürüyerek şelalenin dibine varabilirsiniz. Hava sıcaksa şelalede yüzebilirsiniz ama suyun Karçal Dağları’nı besleyen derelerden geldiğini de unutmayın...
TORTUM ŞELALESİ
ERZURUM HES, TORTUM’U YUTUYOR
Tortum Şelalesi, Türkiye’nin ve Avrupa’nın en büyük şelaleleri arasında yer alıyor. Yüksekliği yaklaşık 50, genişliğiyse yaklaşık 30 metre. Şelale Erzurum’un Uzundere ilçesi sınırları içinde yer alıyor. Şelale bazen çok yüksek debiyle akıyor, bazen de neredeyse su yokmuş gibi. Bunun nedeni 1960 yılında Tortum Gölü’nün çıkışına yapılan bir hidroelektrik santralı. Barajdan su az bırakıldığında şelaleden de su az akıyor. Suyun çok fazla olduğu dönemlerde su fazla bırakıldığında baraj en görkemli halini alıyor. Bu dönem daha çok hazirana denk geliyor. Şelalenin altına ahşap merdivenlerden iniliyor. Eşsiz manzarayı kademe kademe izlemek mümkün. Ancak suyun çok fazla olduğu dönemlerde ıslanabilirsiniz. Cep telefonunuzu ve fotoğraf makinenizi bir poşete koşmakta fayda var. Merdivenler derenin üzerindeki köprüde sona eriyor ve karşıda tırmanmaya başlayan başka merdivenler gözüküyor. Bu merdivenleri tırmanarak şelaleyi her açıdan görmeniz mümkün. Şelalenin suyunun ulaştığı alt kesimlerdeki birkaç irili ufaklı gölün etrafındaki restoranlarda dinlenebilirsiniz.
MURADİYE ŞELALESİ
VAN YAZI BAŞKA KIŞI BAŞKA GÜZEL
Van’ın Muradiye ilçesi sınırları içinde bulunan Muradiye Şelalesi, sadece bölgenin değil Avrupa’nın da önemli bir değeri. Şelale, Muradiye’ye sadece 10 kilometre uzaklıkta. Bendimah Çayı üzerinde bulunan şelale 20 -23 metreden dökülüyor. Genişliği 80 metre civarında. Hem yaz hem de kış aylarından doğaseverlerin önemli bir ziyaret merkezi olan şelalenin yakınındaki köprü en güzel fotoğrafların çekildiği bir nokta. Çok soğuk havalarda bazen donan şelalenin buz kesmiş hali de olağanüstü bir manzara sunuyor. Köprüden karşıya geçilince şelalenin tam karşısında sıralanmış olan lokantaların bahçesinde bir yandan çayınızı yudumlarken bir yandan da görsel şölenini tadını çıkarabilirsiniz.