Son Güncelleme:
Türkiye’nin en romantik noktaları
Belki de, ‘’İki gönül bir olunca samanlık seyran olur’’ ninnileriyle büyüdüğümdendir, senede bir ‘’Sevgililer Günü’’yle yaratılan suni romantizmi allayıp pullamayı beceremeyenlerdenim. Ama herkes bir deÄŸil... Yoksa o gün sokaklar kırmızı gülünü sıkı sıkıya tutan mutlu kadınlarla dolmaz, oteller jakuzili ÅŸampanyalı promosyonlar yapmaz, restoranlarda her zamankinden fazla mum tüketilmezdi...Demek ki en taze aÅŸk bile tuz, biber istiyor, baharat istiyor. Kimsenin artık Ferhat gibi daÄŸları delecek hali yok belki ama aÅŸk hálá en çok sınandığımız duygularımızdan biri. Sanırım çoÄŸumuz da sınıfta kalmayı göze alamıyoruz. Bu sayfalarda, 14 Åžubat günü için, Türkiye’nin dört bir yanından öneriler bulacaksınız: Yalnız bir adada günbatımına karşı ÅŸarap içmek, köhne bir kahvede Anadolu’nun aşıklarından aÅŸk dersi almak, bir jakuzinin içinden kıyıya vuran dalgaları izlemek, köprüdeki padiÅŸah köşkünden Meriç Nehri’ni seyretmek, 400 yıllık bir Diyarbakır evinde keman dinlemek, bir balonun içinde gökyüzüne yükselmek gibi... RENGÄ°GÃœL / BOZCAADASevgiliniz olsa da olmasa da mutlu olmak için Adanın en güzel zamanı yavaÅŸ yavaÅŸ yaklaşıyor. Adalılar her sabah yürüyüşler yapmaya baÅŸladılar bile. Adanın en romantik yerlerinden biri olan Rengigül Konukevi (www.rengigul.com, 0286 697 81 71), Bozcaada’nın en güzel sokağında, 1876’dan kalma, güzel restore edilmiÅŸ bir Rum evi. Sevgililer için her zaman akılda bulundurulması gereken bir mekán.Ev sahibesi Özcan GermiyanoÄŸlu, gerçek bir Ä°stanbul hanımefendisi. 30 yıl boyunca, Almanya’da davranış özürlü çocuklarla çalıştıktan sonra, Türkiye’ye dönmüş. Her yanından yaÅŸam sevinci taÅŸan bir yer yaratmış. Porselenler, resimler, bebekler, kitaplar, asırlık bir gelinlik, eski mektuplar, cibinlikli pirinç karyolalar ve çakıl taÅŸ döşeli, olaÄŸanüstü bir bahçe... Evin ilk sahibi, çok güzel mandolin çalıp söyleyen, Nisyota adında bir Rum kadınmış. Evdeki aynalı konsol onun. Bazı akÅŸamlar, misafirler pansiyonun mutfağına girip, marifetlerini sergiliyor ve herkesin davetli olduÄŸu, farklı dünya mutfaklarından, samimi yemekler yapılıyor. BaÅŸbaÅŸa olmak isteyen sevgililer belki herkesin biraraya geldiÄŸi dillere destan, uzun kahvaltı masasını duyunca burun kıvırabilirler ancak kendilerini ender rastlanan bir hoÅŸluktan da mahrum etmiÅŸ olurlar. Rengigül’de kalmayanlar bile, bu 20 kiÅŸilik şölen masasında yer alabilmek için bir gün öncesinden rezervasyon yaptırıyorlar. Masaya rengarenk taze çiçekler, biblo melekler, ev yapımı reçeller, muhteÅŸem peynirler ve omletler konuluyor. Özcan Hanım’a göre; ‘’daha önce hiç tanışmamış insanlar biraraya geliyorlar, sanki birbirlerini hep aramışlar ve bulmak için burayı seçmiÅŸler gibi...’’ Buna göre, sevgilisi olmayanların da burada mutlu olabileceklerini söylemek mümkün. Özcan Hanım’ın 8- 10 kiÅŸilik bir baÄŸ evi de var. Kışın bazen baÄŸ evinde şömine başında sucuk piÅŸirilip sohbet ediliyor, adadaki ÅŸarap fabrikaları geziliyor. Genç bir mimar çiftin adaya kazandırdığı, Bozcaada’nın lüks oteli Kaikias’ta da (0286 697 02 50, www.kaikias.com) adanın keyfi çıkarılır. Kalenin arkasında, deniz kenarında, klimalı ve banyolu odaları var. Bazıları tonozlu ve çok romantik. Biri Balayı Odası. Tavanlar, fresk benzeri duvar resimleriyle süslü. Misafirlere mahzende bulunan, otelin imalatı yöresel ÅŸaraplardan ikram ediliyor. Åžarabınızı yanınıza alıp Polente Feneri’nde günbatımını seyretmeyi unutmayın. BELLAPAÄ°S / KUZEY KIBRISBaÅŸka bir zaman diliminde olmak isteyenlereBellapais (Beylerbeyi), Girne’ye 10 kilometre mesafede bir daÄŸ köyü. Adını Güzel Ãœlke anlamına gelen ’’Bella Pai’’den alıyor. Hem adanın en turistik noktalarından biri, hem de 1950’lerde Ä°ngiliz yazar Lawrence Durrell’in yaÅŸamak için seçmiÅŸ olduÄŸu yer. Adanın en görkemli yapılarından olan Bellapais Manastırı (Yazın 09.00- 19.30, kışın 09.00- 17.00, 0392 815 75 40), kemerlerindeki dantel süslemeleri, mükemmel Gotik taÅŸ işçiliÄŸi ve 1976’ya kadar Yunan Ortodoksları’nın ibadet etmeyi sürdürdüğü, manastırın en eski bölümü olan loÅŸ, büyüleyici kilisesiyle, baÅŸka bir zaman diliminde olmak isteyen sevgililer için kaydadeÄŸer bir seçenek. 800 yıllık Gotik Bellapais Manastırı’nın gölgesinde, yarı botanik bir bahçe içinde, tarihi Haçlı Yolu üzerindeki Bellapais Gardens Hotel (0392 815 60 66, www.bellapaisgardens.com) ise adanın en güzel konuma sahip konaklama yerlerinden. Otelin Girne’yi kuÅŸbakışı gören bir terası, Kıbrıs yemeklerinin sunulduÄŸu bir restoranı, kışın samimi sohbetlerin yapıldığı bir şöminesi, Kıbrıs köy tipi hasır çatılı dubleks odaları ve yeÅŸilliklerle çevrili bir havuzu var. Misafirler, doÄŸa yürüyüşleri ve yarım gün LefkoÅŸa turu gibi aktivitelere katılabiliyorlar. Ayrıca haftada bir kez, Kıbrıs yemekleri ziyaretçilerle birlikte uygulamalı olarak piÅŸiriliyor. Manastırı Girne’ye baÄŸlayan taÅŸ döşeli yolda yapılan bir saatlik yürüyüş keyifli. Otelin kitle turizminden uzak kalmakta ısrarlı sahibi YeÅŸilpınar ailesi, medeni ve adayı en iyi ÅŸekilde tanıtmak için elinden geleni yapıyor. Girne’nin en etkileyici yeri, limanın bir ucunda bulunan Girne Kalesi (Yazın 09.00- 16.45, kışın 09.00- 18.45). Burayı görmezseniz piÅŸman olabilirsiniz. KAPADOKYA Peribacaları üzerinde balon ve Manzaralı OdaKapadokya’da bir Sevgililer Günü için ilk aklıma gelenler, Manzaralı Oda’da (The Room With a View) kalmak ve peribacalarının üzerinde balonla dolaÅŸmak... The Room With a View (0384 341 49 67), ‘’Yeryüzünün en romantik odaları’’ arasında, rahatlıkla ilk sıralarda yer alabilecek bir maÄŸara mabet. Genç ve sempatik Nuray- Selim Yüksel çifti, Ãœrgüp’ün bozulmadan kalabilmiÅŸ mahallesi Esbelli’deki evlerinin bu en güzel bölümünü turizme açmaya karar vermiÅŸler. 100 metrekarelik, tamamıyla özel bir yaÅŸam alanı olan bu tek odada, kayadan bir yatak gibi ÅŸaşırtıcı bir sürü detay saklı. Odanın, bir zamanlar güvercinlik olan kısmı, sıcacık bir kitap okuma köşesi. Odanın geniÅŸ terası, büyüleyici bir Kapadokya manzarasına açılıyor. Bahar çiçekleri açmışken ya da her yer kar altındayken, peribacalarının ülkesinde, balonla uçmak, Türkiye’nin en etkileyici görüntülerini önünüze çıkarır. Peribacalarına dokunabilir, Kapadokya’nın yaratıcısı Erciyes ve Hasan Dağı’yla yarışabilir, Uçhisar’da yaÅŸayanlara el sallayabilirsiniz. En iyi ÅŸirketlerden biri Kapadokya Balloons (0384 271 24 42, www.kapadokyaballoons.com). Kızılçukur Vadisi’ndeki günbatımı noktasında, ÅŸarap içerken yanında Kapadokyalılar’ın sattığı badem, iÄŸde ve kayısılardan yiyin. Bölgenin en büyüleyici otellerinden biri de Museum Otel (Uçhisar, 0384 219 22 20, www.museum-hotel.com). Her odası farklı bir ÅŸekilde döşenmiÅŸ otelin restoranında bir akÅŸam yemeye deÄŸer. Daha ekonomik konaklama yapmak isteyenler için Kelebek Hotel (Göreme, 0384 271 25 31, www.kelebekhotel.com) çok hoÅŸ.DÄ°YARBAKIRParis kadar romantikMezopotamya topraklarında, siyah bazalt surların içinde 5000 yıllık tarihin sahibi ‘’Kadim’’ kent Diyarbekir... Benim için, sevgililerin vazgeçemediÄŸi Paris kadar romantik. Bunun ötesinde, yaÅŸanmışlığın verdiÄŸi bir ağırbaÅŸlılık içinde, daha iyi bir geleceÄŸin özlemini çekenlerin kenti artık. Binlerce yıl boyunca, yaklaşık 30 medeniyetin sığındığı olaÄŸanüstü surlar, kitabeleri, kabartmaları ve süslemeleriyle, daha çok bir sanat eserini andırıyor. Dünyada benzerine kolay rastlanmayan bir özellik bu. Diyarbakır’ın ayakta kalabilmiÅŸ evleri de etkileyici. Lebeni Diyarbekir Evi (CevatpaÅŸa Mah. Yardımcı Sok. No: 4, 0412 228 58 55) bunlardan biri. Eski gazeteci Mehdi Tanaman’ın, misafirleriyle yakından ilgilendiÄŸi bu 400 yıllık Diyarbakır evi, atmosferi, otantik odaları ve sahibinin renkli kiÅŸiliÄŸiyle, kentin ruhunu en iyi yansıtan restoranlardan. Yemekler leziz; sac tava, kaburga dolması, 28 çeÅŸit malzemeden yapılan bulgur pilavı, yoÄŸurt çorbası, fırın güveç, içli köfte... Mehdi Bey’in annesinden öğrendiÄŸi, fincanıyla birlikte közde piÅŸen kahve ve dondurmalı irmik de enfes. Sevgililer Günü’nde, Mehdi Bey misafirlerine, keman eÅŸliÄŸinde, elma aÄŸacından yapılmış fıçılarda yıllandırılmış Ermeni ÅŸarabı ikram edecek. Ayrıca yine eski bir Diyarbakır evi olan, gençliÄŸin ve sosyal hayatın nabzının attığı Dicle Fırat Kültür Sanat Merkezi’nde (08.00- 22.00 arası açık. Sin Camii arkası, 0412 229 09 26) baÅŸka yerde kolay kolay rastlayamayacağınız dengbejleri tüm doÄŸallığı içinde dinleyebilirsiniz.AÅžIKLAR KAHVESÄ° / BURSAAÅŸkı kutlamak için farklı bir adresBursa’nın Aşıklar Kahvesi, tüm köhne görüntüsüne raÄŸmen ilginç bir yerdir. Muhsin Güneş’e babasından kalan bu kahvehanede, 50 yıldır hiç ara vermeden baÄŸlama eÅŸliÄŸinde, halk türküleri çalınmış, söylenmiÅŸ ve dinlenmiÅŸtir. Kahvenin duvarında ‘’Anadolu’yu dile getiren aşıklardır’’ diye yazar. Buraya, çay molası veren esnaf da uÄŸrar, üniversite öğrencileri de, turistler de... Sıra sıra dizilmiÅŸ sandalyelerle bir konser salonu düzenine getirilmiÅŸ bu küçücük kahvede, bir masanın etrafında baÄŸlama ve darbuka çalan, türkü söyleyen çalgıcıları herkes pür dikkat dinler ve ara sıra da onlara mırıldanarak eÅŸlik ederler. Kravatlı, ceketli, tertemiz ütülü gömlekli bu müzisyenlerin arasında pek genç yoktur. Hepsi emeklidir. Kahvenin sahibi Muhsin Bey, genç, medeni bir adam. Duvardaki baÄŸlamalar ailesine ait. ‘‘Çalmasını bilen gelir oturur’’ diyor ve imalı bir ÅŸekilde ekliyor ‘’50 yıl önce aşıklar vardı ya hálá onların türkülerini söylüyoruz...’’ Yarım asırdır olduÄŸu gibi, her gün ‘’aşıkların günü’’ olan bu kahvede, bu Sevgililer Günü’nde de türküler söylenecek. Siz de ister çalın, ister söyleyin... Burası Anadolu’nun aşıklarını ve aÅŸkı kutlamak için doÄŸru bir adres olabilir. (Pazar hariç her gün 14.00- 19.30 arası müzik var. Nilüfer Pazarı, 0224 223 71 20) YASON BURNU / ORDUKaradeniz hangi ruh halinde olur bilinmez ama yine de seyredinTarihi ve atmosferiyle, Karadeniz’in ve hatta Türkiye’nin en gizemli ve romantik koylarından biri. Başına buyruk Karadeniz, Sevgililer Günü için hangi ruh halinde olur bilinmez ama hava burnunuzu dışarı çıkartamayacağınız kadar kötü de olsa, Yason Kır Kahvesi’nden (0535 413 53 30), denizi seyretmelisiniz. Ordu’ya 30 kilometre mesafedeki Yason Burnu’nda, bir deniz feneri, bir kilise ve Enis Ayar’ın bu yalnız koyu bekleyen kır kahvesi var. Ayar’ın boydan boya camekanla çevrelediÄŸi, yerleri çakıl taşı kaplı, ahÅŸap masalı mekán, özellikle günbatımında olaÄŸanüstü bir atmosfere sahip. Deniz kenarında, kışın birkaç uyku tulumunun sığabileceÄŸi geniÅŸlikteki maÄŸara tipi oyukta ise şömine yakılıp klasik müzik dinleniyor. Kır kahvesinin balıkları leziz, limonatası ve fındıklı tatlısı ünlü. Burun adını, antik mitolojide, Altın Post’un peÅŸine düşmek için, Argo adlı gemiyle Karadeniz’e açılan kahramanların efsanevi lideri Iason’dan alıyor. Xenophon da ‘’Anabasis’’te (Onbinlerin Dönüşü) burayı, Iason Burnu olarak adlandırıyor. Iason’a adanan ve denizcilerin denize çıkmadan önce adak adadıkları tapınaktan geriye bugün hiçbir kalıntı yok. Yerindeki ortaçaÄŸ kilisesi, Karadeniz kıyılarındaki tek tük kiliseden biri. 1924’e kadar çevrede olduÄŸu söylenen 11 kiliseden bir tek bu ayakta kalabilmiÅŸ. Yazın, haftada en az iki otobüs dolusu Yunanlı turist kiliseyi ziyarete geliyor.Â